DC Sinematik Evreni, her ne kadar son yıllarda karmaşık bir hal almış olsa da, Flash filmi ile yeni bir sayfa açmaya hazırlanıyor. Bu film, aslında bir nevi DC’nin yeniden doğuşu anlamına geliyor. Düşünün, bir süper kahraman düşünün ki o kadar hızlı koşabiliyor ki, zamanın akışını bile değiştirebiliyor. Flash, tam anlamıyla ‘zamanı durdurup kahvaltı yapabilen’ bir adam! Ancak bu sefer, kahvaltıdan çok, dünyayı kurtarma çabası içinde olacak. Ama durun, işin içinde biraz karmaşa var. Bu film, çizgi romanlardaki Flashpoint hikayesini temel alacak ama stüdyonun ekonomik kaygıları nedeniyle senaryoda pek çok değişiklik yapılacak. Yani, “Hızlı ve Öfkeli” tarzında bir hikaye beklemek yerine, “Hızlı ve Ekonomik” bir senaryo göreceğiz gibi duruyor.

Orijinal Flashpoint hikayesinde, Flash, geçmişe giderek annesinin ölümünü engellemeye çalışırken, bu durum dünyada büyük bir kaosa yol açıyordu. Aquaman ile Wonder Woman arasındaki çatışma da bu kaosun bir parçasıydı. Ama şimdi, DC’nin sinema evreninde işler biraz farklı. Stüdyo, Aquaman ve Wonder Woman karakterlerini bu filmde görmek istemiyor. Neden mi? Çünkü Gal Gadot ve Jason Momoa’nın filmde yer alması, bütçeyi tavan yaptıracak. Yani, bu iki süper kahramanın filmde yer alması, stüdyonun cebini zorlayacak. Düşünsenize, bir kahraman kostümü giyen biriyle kahvaltı yapmak kadar maliyetli! Stüdyo, bu iki karakteri solo filmlerde kullanarak daha fazla gelir elde etmeyi planlıyor. Yani, “Neden Flash’ın filmine girelim ki? Sonra kendi filmimizde nasıl para kazanacağız?” diye düşünüyorlar.

Değişen Senaryo Dinamikleri

Stüdyonun bu kararı, aslında mantıklı bir strateji. Aquaman’ın gişe başarısı göz önüne alındığında, bu karar pek de akıl dışı değil. Ama yine de, hayranlar bu iki karakteri Flash ile görmek isteyeceklerdir. Düşünsenize, Aquaman su altında “Süper İyi” diye bağırırken, Wonder Woman da “Kız Kaldıran” yetenekleriyle ona eşlik ediyor. Ama hayır, bu sefer böyle bir gösteri olmayacak. Belki de bu filmde, Michael Keaton’ın Batman olarak geri dönüşü, tüm izleyicileri şaşırtacak olan tek sürpriz olacak. “Eski Batman geri döndü, evet!” diye bağırırken, aslında yeni bir hikaye sunuyor olacak. Hızlı bir şekilde hikaye değişiyor, tıpkı Flash’ın koşması gibi!

Cyborg’un Dönüşü

Bir diğer heyecan verici detay ise, The Flash filminde Cyborg karakterinin de yer alabileceği söylentisi. Yani, bir nevi “Süper Kahramanlar Konseri” gibi bir şey olacak. Flash, Batman ve belki de Cyborg ile bir araya gelip, dünyayı kurtarmak için savaşa girecek. Ama bu sefer, “Yavaş Ol” diye bir uyarı yok! Herkes kendi işini yapacak ama Flash, koşarak hepsini geçecek.

Sonuç olarak, The Flash filmi, DC’nin sinema evreninde bir dönüm noktası olacak. 2 Haziran 2022’de vizyona girecek olan bu filmde, dünyayı kurtarma çabaları, hızı ve kahkahaları bir arada sunacak. Bakalım, Flash bu sefer nasıl bir macera yaşayacak? Belki de sonunda, “Zamanı durdurmak” yerine, “Zamanı iyi yönetmek” üzerine dersler verecek. Ama bu sefer, kahvaltı yapmayı unutmadan!