Den of Wolves: GTFO’nun İzinde Yeni Bir FPS Macerası

Pasifik Okyanusu’nun teknolojik ve puslu adasında neler olup bittiğinden bahsediyoruz! Ancak hemen belirtmeliyim ki, bu oyunla ilgili karakterler ve kurumlar tamamen hayal gücümüzün eseri. Yani burası, bulutların üzerinde dans eden unicornlar gibi bir yer değil, ama kesinlikle gerçek olmayan bir dünya. GTFO’nun benim üzerimde yarattığı etki göz önüne alındığında, Den of Wolves’dan beklentim tavan yapmıştı. Tahmin edin, tanıtım sırasında en ön sırada oturup, geliştiricilerin suratına dik dik bakarken, “Haydi bakalım, 4 kişilik co-op FPS oyununu bana sevdirmek için elinizden geleni yapın!” diye düşündüm. Ama görünüşe göre 10 Chambers ekibi bu tavrımdan pek etkilenmedi ve kendileri oldukça rahat bir şekilde GTFO’yu anlattılar.

Elli dakika kadar sürdü, ama sonunda asıl konuya gelindi: Yakın gelecekte, hackerlar dünyanın baş belası olur. Koca bir ekonomiyi yerle bir ediyorlar, bankalar bitiyor ve dolara veda! Takvimlerde tarih gösteriyor ki, dünya liderleri radikal bir çözüm üretiyor: Pasifik Okyanusu’nun ortasındaki Midway Adaları serbest gelişim bölgesi ilan ediliyor. Artık şirketler, kuralların ve yasaların olmadığı bir alanda dilediklerince at koşturabilecekler. Bu durum, adaların hızla bir teknoloji merkezi haline gelmesini sağlar. Ve burada, makinelerin, bilgisayarların ulaşamayacağı bir yere bilgi saklamak mümkün hale gelir: İnsan beynine!

Evet, doğru okudunuz; hackerlar için bu, insanların beyninden bilgi çalmak demek! Tanıtım sırasında gösterilen sinematikle birlikte sayıklamam bir nebze dindi. Önceki düşüncelerimle birlikte, “Blade Runner 2077, Inception ve banka soygunlarına ne alaka?” dedikten sonra, taşların yerine oturduğunu görmek oldukça hoştu. Ancak, bir uyarı yapmadan geçemeyeceğim, bu bir banka soygunu oyunu değil. Gizli bilgileri çalacağız, bunun garantisini veriyorum!

GTFO’dan Korkan Den of Wolves

Şimdi gelelim gerçek meseleye. Den of Wolves, önceki oyunu GTFO kadar zorlayıcı olmayacağına dair bir söz veriyor. Evet, GTFO’nun o yoğun temposu beni hep çekti ama oyuncuların pek çoğu onu kaybetmeye cesaret edemiyor. Dilediğim kadar o karanlık atmosferde kaybolamıyorum. Eğer Den of Wolves biraz daha kolay ve eğlenceli olursa, belki yeni arkadaşlarımı çekebilirim. Şimdi, bana biraz sıradan gelen fakat aşırı önemli olan bir röportaj var, o yüzden çıtımı çıkarmadan dinlemeye başlayalım:

Soru: İlk sorum biraz teknik olacak. GTFO’yu geliştirirken kendi ışık sisteminizi kullanmayı tercih ettiğinizi söylediniz. Den of Wolves için de benzer bir şey yapacak mısınız?

İşin başında genelde ya Unity’nin hazır araçlarını kullanırız ya da Asset Store’dan satın alırız. Bir süre sonra bu araçlara derin bir nefret beslemeye başlarız! Çünkü neyin çalışmadığını öğreniriz ve sistemleri baştan yapmaya karar veririz. Den of Wolves’a Unity’nin HDRP’siyle başladık ve şimdi neye ihtiyacımız olduğunu biliyoruz. Kendi sistemimizi baştan yazmayı mı tercih edelim? Ah, bu tamamen benim içimden gelen “şu sistemi sıfırdan yapayım” dürtüm!

Soru: Unity’nin kendi araçlarını kullanmadığınız için eleştiriler alıyorsunuz. Peki, Unity’nin sizden geribildirim almak için bir adım attığı oldu mu?

Birkaç yıl önce bazı görüşmeler oldu ama Unity çok genel bir motor. Yani kendi oyununu yapmak istiyorsan Unreal çok daha iyidir. Ama Unity, her oyun türüne hitap etmeye çalışıyor ve bu da her şeyin biraz daha karışık olmasına neden oluyor! HDRP kullanmak istiyorsan, hem performans hem de içerik üzerinde çalışarak ürünlerini çiğnetmemen gerekiyor.

Soru: Den of Wolves, merkez bir sunucuya mı sahip olacak yoksa GTFO gibi p2p mi çalışacak?

Evet, merkezi bir sunucu olacak. Bunun anlamı, oyunda mikro ödemeler olacak! Ne kadar olacağını tahmin etmek zor, ama sunucu masraflarını ne olursa olsun karşılamak zorundayız. Amacımız açık dünya olmasa da oyunun dünyasının kalıcı olmasını sağlamak. Hatta belki oyunu zamanla daha eğlenceli hale getirecek analiz araçları ekleyeceğiz. Ama merak etmeyin, bu özellikler oyunun bekleme sürelerini düşürmeyecek demek değil!

Sonuç olarak, Den of Wolves’un her şeyine odaklanıyor olsam da, oyuncularımıza özgürlük tanımak istiyorum! Anlayacağınız, oyun dünyasında hair gelene kadar her tür belirsizliğe açık bir yapımcıyım. Oyuncuların istediği gibi özel sunucular açabilmesini sağlamanın önemli olduğunu düşünüyorum. Yani sonuçta parayı verdiler, oynamaktan mahrum kalmasınlar, değil mi?

Soru: Den of Wolves, GTFO ile bir bağlantıya sahip mi? İkisi de aynı evrende mi geçiyor?

Bu sorunun cevabı biraz sisli! Tanıdık simgeler veya logolar göreceksiniz, fakat arada daha fazla bağ yok. Çünkü GTFO’daki olaylar o kadar devrimsel ki, Den of Wolves’un bunu taşımak istemediğini net bir şekilde söyleyebilirim.

Soru sorarken bazen gettoda kalıyoruz ama merak etmeyin, görev yapısından bahsedelim! Evet, bu da GTFO’ya benzer olacak ve biz bu tarz oyunları yapma konusunda oldukça kabiliyetliyiz. Ama Den of Wolves’un görev yapısı, oyuncuların motivasyonunu yüksek tutmaya yönelik ve her an değişime açık bir biçimde tasarlanıyor.

Ve son olarak, bu muhteşem dünyanın yansıttığı kapitalizm ile ilgili bir eleştirisi olacak mı? Belki, ama pek olacağını sanmam. Çünkü biz, insanları gerçek dünyadan uzaklaştırıp eğlenmelerini istiyoruz. Karakterlerimizin siyasi bir duruşu yok. Tamamen sistemin bir parçası olarak para kazanıyorlar ve kendinize politik bir motivasyon bulmak tamamen size kalmış!