Denizaltı Kayıpları ve Iron Lung: Korku Oyununda Gerçek Hayatın Yansıması

Eminim okuyucularımızın tamamı, Ocean Gate’e ait Titan isimli denizaltının haberlerini takip ediyordur. Etmeyenler için biz de konuyla ilgili bir dosya hazırlamaya başladık hiç merak etmeyin. Ama kısaca özet geçmek gerekirse, Titanik’in batığını yakından görmek isteyen bir grup insan, seyahat yaptıkları denizaltıyla kaybolmuş durumdalar. Kayıp Titan, derin okyanusların karanlık sularında dört bir yanı saran gizemlerle dolu bir macera sunarken, bu durum tüm dünyada büyük bir heyecan yaratmış durumda. Hatta, Twitter’da insanların bu kayıp olayından bahsettiği sırada bir anda Iron Lung adlı korku oyununun satışları tavana vurdu. Nasıl oldu bu? İnanın, sadece sosyal medyada saçma sapan videolar izleyerek değil!

Iron Lung, çok problemli bir denizaltının içerisinde, kan okyanuslarının dibini fotoğraflamaya çalıştığınız bir oyundur ve artık adeta ikinci baharını yaşıyor. Yani, oyun severler için bu tahmin edilemez bir “korku deneyimi” haline geldi. Eğer siz de denizaltında kaybolmuş hissetmek istiyorsanız, bu oyun tam size göre. Oyunun eş zamanlı oyuncu sayısı, ilk günlerindeki rakamlara yaklaşmış durumda. Bunu duyan belki de birkaç denizaltı sevdalısı o an içlerinden “Ben de denemek istiyorum!” diyerek oyuna dahil oldular. Bir bakmışsınız, deniz altında acil durum sinyalleri veren bir grup insan olmuşsunuz!

David Szymanski’nin her oyunu, benim de içinde bulunduğum bir oyuncu kitlesine hitap ediyor. Kim bilir, belki de bu oyunların ardındaki derin demografik analizlere ihtiyaç var. Iron Lung da bu oyunlardan hiç farksız. Kendisine has bir hikayesi olan bu oyunun kayıp Titan ile bazı ortak noktaları mevcut. Aslında Iron Lung, kaderin cilvesi olarak kaybolmuş denizaltı macerasını bizlere sanal bir ortamda yaşatıyor. Ama Szymanski durumdan pek memnun görünmüyor. Düşünsenize, “Oyun çok sevildi, oyuncu sayısı 100’ü geçti!” derken, bu ilginin kayıpla doğrudan bağlantısının olabileceğini düşünebilir. Sosyal medyada bir anda fısıldanan korku hikayeleri ve kaybolmuş denizaltılar, belki de aklımızı başımızdan aldı!

Yine de geliştiriciye göre, denizaltında bulunan insanların durumu oldukça korkutucu. “Iron Lung’ı en kötü kabuslarımı hayal ederek geliştirdim,” diyor Szymanski. “İnsanların gerçekten bu kabus içerisinde yaşıyor olması, kendi kararları dahi olsa, çok korkutucu.” Bunu derken neler hissettiğini tahmin edebiliyor musunuz? Belki de “ahh ahh neden böyle bir oyunun peşine düştüm?” diye düşünüyordur.

Böylece, deniz altında geçen bu karanlık yolculuk hem gerçek hayatta hem de sanal alemde dikkat çekmeyi sürdürüyor. Ne de olsa, kim denizaltında kaybolmuş bir grup insanın başına neler gelebileceğini bilmeden “ben de gitmeliyim” demek ister ki? Eğer siz de denizaltının derinliklerinde kaybolmayı iş yerinizin stresinden kaçış olarak görüyorsanız, Iron Lung tam da sizin için yaptığı korkutucu çekiciliğiyle yoldaş olmaya hazır!