Şimdi gelin, Destiny oyuncularının bir rekor kırma yolunda nasıl deliler gibi koştuğuna bir göz atalım. Tam olarak 187 milyon oyuncuya sahip olan bu yapı, sanırım evrendeki en büyük takım ruhunu temsil ediyor. Yani düşünün, eğer tüm bu Guardians bir araya gelseydi, belki de kendi mahallelerini süper kahraman batıklarından koruyan bir ekip kurabilirlerdi. Ama tabii ki, bu kadar insanı tek çatı altında toplamak, bir hamster kovalarken yakalısınız istasyonlarını kurmaya çalışmak gibidir. Ne yapalım, belki de Microsoft’un next-gen hamster meraklıları için bir oyun yapması zamanı gelmiştir.
Her hafta Bungie’nin “This week at Bungie” blogunda renkliliğiyle dikkat çeken veriler paylaşılıyor. Ciddiyim, Cozmo çok da net olmamakla birlikte, bize tarihin sayfalarına geçecek o rekorun temellerini atıyor. Hadi kabul edelim, 9.8 milyar saat! Birazcık hesap yapacak olursak, bu süre hayatımızın çoğunu çöpe atmakla eşdeğer. Yani, oyuncular olarak bu kadar zamanı geçirdiğimizde, belki de süper güçlerimiz ve itici gücümüz pozitif düşünceden değil, klavye ve fareye bağımlılığımızdan geliyor.
Bu noktada, aklımıza takılan soru ise şu: Destiny 2‘nin aktif oyuncu sayısı tam olarak ne? Neyse ki, Steam üzerindeki veriler bize 100.000’den fazla eş zamanlı oyuncunun oyunda bulunduğunu gösteriyor. Yani, bu hayali evrende kimin kim olduğunu belirlemek de oldukça karmaşık bir iş. Resmen tüm bunlar bir “Avengers” filmi senaryosu gibi, hatta belki daha da karmaşık. Birleşerek tüm zamanların en saf Guardian’ının kim olduğunu bulmaya çalışsalar, bu ekip yalnızca mevcut quest’leri tamamlamakla kalmayacak, aynı zamanda galaksinin sırlarını da ırkçılık, sınıf veya hobi ayırt etmeden keşfedecekler.
Özellikle Witch Queen DLC’si ile bu rakamların daha da artmasının mümkün olup olmadığını merak edenlerin sayısı bir hayli fazla. Anlaşılan o ki, bu DLC’ler sadece yeni maceralar değil, aynı zamanda yeniden başlamak için uygun bir bahane de sağlıyor. Hatta bazı oyuncuların, “10. kez yeni bir karakter oluşturdum ama bu sefer farklı bir renk seçtim,” diyerek kendi lesubet hikayelerini oluşturduklarına da şahit olmuşuzdur. Gerçekte, bu bir defa daha deneyip deneyip aynı madende kaybolmuş bir maceraperest olmak gibi – her seferinde aynı şeyleri yaparak değişiklik beklemek ne güzel bir ironi.
Bütün bunlara bakıldığında, Destiny evreninin sadece bir oyun değil, aynı zamanda insanın kendini yeniden keşfetmesi için bir alan sunduğu da aşikar. Onlarca saat emek verdiğiniz karakterinize bakarken, bir yandan düşündüğünüz “Neden bu kadar vaktimi harcıyorum?” sorusu zihinleri kurcalıyor olsa da, bu belli ki insanları evrensel bir bağla bağlıyor. Herkesin kahraman olma hayali, bu serinin etrafında şekillenen dostluk ve rekabet duygularıyla birleşmiş durumda.
