Red Candle Games’in geliştirdiği Detention oyunu, korku severler için gerçekten de bir başyapıt. Tayvan’ın sıkıyönetim altındaki yıllarını konu alan bu oyun, tam anlamıyla bir korku deneyimi sunuyor. Hani bazen bir şeyin korkunç olduğunu düşünürsünüz ama o anki ruh halinizle birlikte, o korkunun tadını çıkarmak istersiniz ya, işte Detention tam olarak böyle bir şey. Oyun, sadece görsel olarak değil, psikolojik olarak da oyuncuları derinden etkileyen bir hikaye sunuyor. Hatta bazı yerlerde, “Bu oyun mu yoksa bir psikolojik test mi?” diye düşündüğünüz bile oluyor!
Oyun, karakterlerinin geçmişlerine dair flashbackler ile dolu. Bu da demektir ki, sadece hayaletlerden değil, geçmişin gölgelerinden de kaçış yok! Silent Hill havasını yaşatan oyun, görsel yaratıkların ötesinde, tarihsel bir arka plana sahip. Bu arka plan, oyuncunun ruh halini adeta bir dalgaya kapılmış gibi etkiliyor. Korku öğeleri, öyle bir yerden geliyor ki, 1990’ların Tayvan’ındaki baskıcı atmosferin izlerini hissetmek, insanı gerçekten rahatsız ediyor. Hani derler ya, “Korku, bilmediğimiz şeydir.” İşte bu oyunda, bilmediğimiz şeyin çok fazla olduğunu anlıyoruz.
2019 yılında Detention’ı konu alan bir film çekilmişti ve o film de oldukça başarılıydı. Ama şimdi bahsettiğimiz, farklı yönetmen ve oyuncularla çekilen bir dizi. Netflix ve Tayvan’daki Public Television Service işbirliğiyle hazırlanan bu dizi, oyunda meydana gelen olayların birkaç on yıl sonrasını anlatıyor. Hani o eski arkadaşlarınızla buluşup, “Nasılsın?” diye sorduğunuzda, “İyiyim ama geçmişteki o olaylar hala kafamda!” diyen biri vardır ya, işte bu dizi tam olarak o hissiyatı veriyor!
Dizi, 1990’larda bir transfer öğrencisinin Greenwood High School’a gelmesini ve okulun hala daha geçmişin izlerini taşımakta olduğunu ortaya çıkarmasını konu alıyor. Okulda sadece izler değil, hayaletler de var! Evet, yanlış duymadınız; hayaletler! Hani bazen, okuldan eve dönerken “Acaba arkamda biri mi var?” diye düşünüp hızlanıyorsunuz ya, işte bu dizi izlerken o hisse kapılmak kaçınılmaz. Düşünsenize, bir ders sırasında öğretmeninizin yerine hayalet gelirse, ne yaparsınız? “Özür dilerim, benim ruhum ders çalışmaktan daha fazla sıkılıyor!” mı dersiniz?
Detention’ın bölümleri, Netflix’te alışık olduğumuz şekilde tek seferde yayınlanmayacak. Bunun yerine, Tayvan’daki yayın tarihleriyle eş zamanlı olarak gösterilecek. Yani, sabırsızlıkla bekleyenler için bu durum tam bir işkence olabilir. Bazı ülkelerin Netflix’lerinde dizinin ilk iki bölümü yayınlanmış durumda, ama Türkiye sayfasında hala “Bana Hatırlat” düğmesi mevcut. Bu da demektir ki, “Yeter artık, bana hatırlatmayı bırak ve yayınla!” diye iç geçiren pek çok izleyici var. Umarım yakında bizim Netflix’imizde de gösterilmeye başlanır, çünkü ben hayaletlerin peşinden koşmayı beklerken, uykuya dalmak istemiyorum!
Sonuç olarak, Detention hem oyunu hem de dizisiyle korku severler için kaçırılmaması gereken bir deneyim sunuyor. Öyle ki, izlerken bir yudum çayınızı içmeyi unutacak, ekran karşısında otururken bir yandan da “Beni bırak, hayalet!” diye haykırmak isteyeceksiniz. Hayaletler ve geçmişin izleriyle dolu bu dünya, sırlarla dolu bir yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?
