Diablo IV’ün Beşinci Sezonu: Yenilikler ve Heyecan Verici Gelişmeler
Diablo IV'ün Beşinci Sezonu'nda şeytana bağlanmaya hazır olun! Yenilikler ve sürprizlerle dolu bu sezon, cehennemin kapılarını aralıyor!
7 saat önce
Sezonlar, tıpkı bakkalın raftaki çikolataları gibi, hızlıca geçiyor. Bir bakıyorsunuz ki kaşla göz arasında Diablo IV’ün beşinci sezonuna gelmişiz bile! Dördüncü sezon biraz sarkınca, beşinci sezon adeta bir “ara atıştırmalık” kıvamında geldi. Ah, ama merak etmeyin, bu az süre içinde de bolca değişiklik ve dengeleme mevcut! Biraz itibariyle, kâğıt üzerinde sıradan düzenlemeler gibi görünse de, oyun deneyiminde gerçekten fark yaratıyor. Kısacası, bu sezon, diğer sezonlara göre çok daha eğlenceli ve heyecan verici bir deneyim sunuyor.

Dördüncü sezondaki Loot Reborn devrimini hatırlarsınız; bu sistemin, oyuncuların hayati deneyimlerinin bel kemiği olduğunu kabul etmemek mümkün değil. Ancak, bu yenilikler güzel, ama beraberinde bir sıkıntı da getirdi. Legendary’ler öyle bir güçlenmiş ki, Unique ekipmanlar sanki kaybolmuş gibi hissettik kendimizi! Artık bu durumda, Blizzard’ın “oyunu kıracak kadar uçuk ekipmanlar” olarak tanımladığı yenilikler, tekrar masaüstümüze konmayı başarmış durumda. Hatta artık Unique’ler de göz önüne çıkacak kadar heyecan verici hale geldi ve bir zamanlar sadece Legendary’leri kuşanan bizler, şimdi Unique’lerin başına geçip eski günlere nostaljik bir dönüş yapma şansını yakaladık!
Bunun yanı sıra, oyuncuların en çok şikayet ettiği konulardan biri de anlamlı ve ödüllendirici end-game sistemlerin eksikliği. Tecrübe ettiğimiz The Pitt ve Gauntlet gibi çeşitli ek içerikler biraz neşe karıştırsalar da, yepisyeni bir end-game sistemi olmadan geçmek işten bile değil. İşte tam burada, “The Infernal Hordes!” devreye giriyor. Bu yeni sistem, aslında Roguelite unsurları barındıran bir dalga dalga düşman kesme modu. Eğlenceli bir şekilde düşmanları bertaraf etmek için dalgalar halinde savaşıyoruz ve her dalganın sonunda belirli ödüllerle karşılaşıyoruz. Her seçimimiz, bir pozitif ve bir negatif etkiye sahip. Örneğin, bir adağın tüm normal yaratıkların bize +%25 hasar vermesi mümkün ama bunu konuşurken, Aether Event’lerinin %50 daha hızlı başlaması da var! Yani ne yapsak karşımıza pürüzler çıkıyor.

Bütün bu savaşlardan elde ettiğimiz lootlar, “Burning Aether” adını verdiğimiz bir kaynağa dönüşüyor. Tabii ki “daha çok loot” almak için savaşmaya devam ediyoruz. Elde ettiğimiz Aether’ları güzel ödül sandıklarını açmak için kullanıyoruz. En azından o kazandığımız kaynağı elde etme çabamız boşuna gitmeyecek. Tabii ki, Tier 3 ve üzerindeki sandıkları açmak için biraz daha kaynaktan yararlanmanız gerekecek. Ama bu da biraz uğraştırıcı ve can sıkıcı bir durum açığa çıkarıyor. Neden acaba en basitinden anahtar sistemlerini biraz daha anlaşılabilir hale getirmiyorlar ki? Diye düşünürken aklımın köşesinde “belki bir gün” diye geçiyor.
Ayrıca, Diablo II hayranlarının yüzünü güldürecek önemli bir detayı unutmamak lazım! Çatıştığımız “Fell Council”, 2000’li yılların başından günümüze sıcak bir nostalji yaşatıyor. Travincal’daki konseyin daha iblisleşmiş hallerinden üç üyeyle karşılaşıyoruz. Öyleyse, eğer bir İsmail görürseniz, “Hoop! İsmail Abi!” diye selam vermeyi sakın unutmayın!

Özetlemek gerekirse, kısaca bu dönem biraz aceleye gelmiş gibi hissettirse de, bir o kadar keyifli ve eğlenceli. Eğer oyuna bir süredir ara verdiyseniz, bence göz atmalısınız. Tekrar döndüğünüzde, oyunun “işte bu!” diyeceğiniz farklı bir hale geldiğini göreceksiniz. Neyse ki, bir ay içinde daha da bambaşka bir hal alması da an meselesi.
KISA KISA SEZON 5 DEĞİŞİKLİKLERİ
|



Henüz yorum yapılmadı, ilk yorumu sen yapmak ister misin?