Bir dönem oyun dünyasının parlayan yıldızı olan Digital Foundry, Eurogamer ailesinin bir üyesi olarak faaliyet gösterirken, bir gün ansızın IGN Entertainment’ın radarına takıldı ve birdenbire oraya yerleşiverdi. Gelin görün ki, bu durum pek de uzun sürmedi. Daha önce Eurogamer’ın çatı organizasyonu olan IGN ile bağını sıkı tutan DF, sonunda bağımsızlık yolculuğuna çıkmakta kararlı oldu. Şimdi, Richard Leadbetter liderliğindeki DF, yeniden kendi gemisiyle, kendi rotasında yelken açmaya başlayacak!
Digital Foundry’nin bağımsız haline geçişinin nasıl gerçekleştiğine bakalım. Leadbetter, tüm yayını ve arşivlerini satın alarak, beş kişilik ekipleri ile birlikte kendi yelkenlerini açmaya karar vermiş. O sırada, aslında ortağı olan IGN, sanal bir sandala benzer bir şekilde, %25 hisseyi Leadbetter’a, diğer %25’i de Eurogamer’ın kurucusu Rupert Loman’a satmış. Yani, kısaca, Leadbetter’ın daha önce de %50’lik hissesi olduğu ortaya çıkıyor. Düşünebiliyor musunuz, kendi şirketinizde %50’ye sahip olmak gibi büyük bir güç bonusu ile dolaşmak? Korkunç bir oyun!
Leadbetter, “Sanırım bu şimdiye kadar satın aldığım en büyük şeydi” diyerek, durumun ciddiyetini esprili bir dille özetlemiş. Ancak burada bir soru var; gerçekten de %25’lik hissenin maliyetinin nasıldı? Öyle görünüyor ki, bu satış süreci oyun dünyasının içindeki çok bilinmeyenli bir denklem gibi olmuş. Hisse değeri yükseldikçe, eğlence de katlanmış! It’s a rollercoaster, değil mi?
En güzel kısımlardan biri, Digital Foundry’nin Patreon gelirinin yıllık yaklaşık 200.000$ dolaylarında olması. Evet, tahmin ettiğiniz gibi, bu durumda para kazanma konusunda pek de sıkıntı yaşadıkları söylenemez. Ayrıca, Digital Foundry’nin YouTube kanalı da 1.5 milyon aboneye sahip! Bu, hadi gelin tam bir sosyal medya fenomeni olmaya doğru yol alalım demek gibi bir şey!
Ve şimdi gelelim DF’nin geleceğine! Richard Leadbetter ve ekibi, oyun analizi ve performans değerlendirmeleri konusunda kesinlikle kararlılar. PC oyunları, retro oyunlar ve konsol performans analizlerine dalmaya devam edeceklerini duyurdular. Ama dikkat edin! SEO kasmaya çalışmayacaklarmış. Yani, bir soğuk duş etkisi gibi! Biraz eğlence, biraz ironi, biraz da “aha ben buradayım!” modunda bir duruş.
Böylece, Digital Foundry, yeniden bağımsızlığa kavuştuktan sonra, herkesin gözünde nasıl parlayacak merak konusu olmaya devam ediyor. Hiralize edilmiş bir geçmişten gelen bu ekip, bir yandan oyun analizleri yapacak, bir yandan da izleyicileri eğlendirmek için yeni yollar keşfedecek. Kim bilir, belki de Digital Foundry’nin geleceği, elinde patlayan bir balon misali büyük bir sürprizle doludur! Kim bilir, belki Leadbetter, ilerleyen zamanlarda doğru balona basarak bir gün patlayabilir!
