Yukarı Çık
Bildirimler
Şu anda, yeni bir bildirim mevcut değil!

Yeni bildirim olduğu zaman tam olarak burada karşına çıkacak.

9 dakika okunma süresi

4

Dinozor Parkı Yönetiminde Başarı İçin İpuçları ve Deneyimler

Dinozor Parkı yönetiminde başarı için pratik ipuçları ve hayata geçirdiğimiz deneyimleri keşfedin. Eğlenceli ve verimli bir deneyim için tıklayın!

admin

2 saat önce

Dinozor Parkı Yönetiminde Başarı İçin İpuçları ve Deneyimler

Dışarıdan bir teklif aldım ve Amerika’ya gitme kararı aldım. DFW, yani balık ve vahşi yaşam departmanı ile birlikte hareket ederek, bazı insanların (saygıdeğer matematikçi Ian Malcolm’un tüm uyarılarını göz ardı ederek) sorumsuzca ürettiği ve yaşadıkları adalardan kaçırdığı dinozorları korumak ve kontrol altına almak için çalışacağım. (Evet, sigortamı da yaptırdım, anne.) Jurrassic World ekibinden tanıdığımız dinozor eğitmeni Owen Grady ve operasyon sorumlusu Claire Dearing ile birlikte, yasa dışı üreticilerin kötü şartlarda tuttuğu ve kaçak avcıların hedefi olan dinozorları güven altına alacağız. Bu süreç, biraz daha öğretici bir eğitim gibi geçiyor; telleri onarıyoruz, hastaneler kuruyoruz, hasta dinozorlara ilaç veriyoruz. Ancak bu durum beni pek rahatsız etmiyor çünkü ben de bu alanda yeni sayılırım; dinozor parkı yöneticiliği deneyimim yok, dolayısıyla öğrenmek güzel. Ancak bu oryantasyon kısmının yeni başlayanlara yönelik daha iyi düzenlenmesi gerektiğini düşünüyorum. Mesela, “O alan T-Rex için biraz dar, hayvan strese girebilir.” veya “Otomatik araçların rayları normal yollarla kesişemez, dikkat et.” diyen birini duymadım. Tellerin nasıl onarılacağını bile internetten öğrenmek zorunda kaldım, çünkü daha önce hepsini yıktırıp yenisini yaptırıyordum. Şimdi soruyorum, neden T-Rex’i restoranların önünden toplamak zorundayız? Acaba canı mı çekti? Teller onarılırken, tamircilerin üzerine sos taşıma sorumluluğu da benim üzerime mi düşüyor?

Dinozor Parkı Yönetiminde Başarı İçin İpuçları ve Deneyimler

Oryantasyonun yeterince eğitim sağlayıp sağlamadığına göre, artık asıl görevim olan park yöneticiliğine geçebilirim. Amerika’yı dolaşarak dinozorları ıslah etmek pek de kötü bir iş değil ama aynı şeyleri sürekli yapmak insana sıkıcı gelebiliyor. Neyse ki bu kısımlar kısa sürüyor, proje bazlı çalışıyoruz. İki dinozora yuva hazırlamak, yemek ve su vermek derken, hemen bir sonraki görevime geçiyorum. Görev esnasında bilim insanlarının yaptığı yorumlar, monoton işimize biraz renk katıyor ancak yaptığımız iş değişmediği için dinlemek zorunda değiliz. Çok önemli bilgiler de vermiyorlar zaten. Cabot Finch adlı bir PR sorumlumuz var ki, tam bir kötü karakter. Tüm işleri yaparken ben madalya alacakmışım gibi davranıyor! Hatta, Indominus’un kafesinin önünden geçerken jeneratörlere yakıt koymayı unutmamı bekliyor; yoksa kimse neden unuttun diye sormaz. O kadar büyük bir parkta her işten sadece bir kişinin sorumlu olmasının mantığını anlamıyorum. Kesin bir şeyler unutulacak, haydi canım. Şu jeneratörlerin yakıtı azaldığında, biraz zahmet edip telefona mesaj atılsın da haberdar olalım. Ama yok, yakıt bitiyor, tellere elektrik verilemiyor, patronun torunları mutfakta raptorla göz göze gelince durumu öğreniyoruz. Öte yandan parka yeni bir dinozor kafesi yaptırırken de sürekli, “Burada elektrik yok.” diye bildirim alıyorum. Biliyorum, canım; çünkü o alanı henüz inşa etmedik. Gelecekte elektrik gelecek. Bu uyarı sistemlerini biraz ayarlarlarsa, burada delirmem. Hele bir de kırmızı uyarı ikonlarını gösteren bir bildirim geliyor, tıkladığımda hiçbir şey çıkmıyor ya… İşte orası beni deli ediyor. Müneccim miyim ben? “Triceratops’lar sağlık ekibine kafa atıyor, Brontosaurus’un canı sıkılıyor.” gibi basit bir bildirimle durumu anlatsalar, belki çözüm üretebiliriz.

-Hiçbir masraftan kaçınmadık!-Yalann söylüyorsun John Hammond! Zaten yönetim ekranı tam anlamıyla bir karmaşa. Bu kadar oryantasyon yetmez, iki yıllık bir yüksek lisans programı lazım. Ziyaretçileri memnun etmek gerekmekte ama ne istediklerini anlamak mümkün değil. Yemek yok diye isyan ediyorlar, restoran açıyoruz ama ne satarsak satalım zarar ediyoruz. Düşünün ki, donut satarak zarar etmeyi başarabiliyoruz! Bize ait olan mekan olduğu için, kira derdimiz yok ama yine de nasıl zarar ettiğimizi anlamıyorum. Tesislerin kâr-zarar durumu sürekli değişiyor; bir an zarar ediyor görünürken, iki saniye sonra paraları alıp gidebiliyor. Uzun vadeli bir finans grafiği olmadığından, geleceği kestirmek zor. Buradan kar elde etmek deneme yanılma sürecine dönüyor bu yüzden. Üstüne bir de yönetim haritalarının tuhaf renk düzenleri eklenince, işler daha da karmaşık hale geliyor. Griden maviye, maviye de beyaza dönen bu üç renk sistemi kafa karıştırıyor. Unutmayalım, ben dinozor parkı yönetiyorum; Roller Coaster Tycoon değil burası!

Dinozor Parkı Yönetiminde Başarı İçin İpuçları ve Deneyimler

Dinozorlara gelelim! Gelmek istiyorum ama önce yapılması gereken çok iş var. Çeşitli arkeolojik kazılara katılıp orada toplanan taşlardan ve ambrelerden DNA sentezlenecek. Sonrasında kuluçka merkezinde dinozor yumurtaları üretilecek. Bunlardan iyi genetiğe sahip olanları seçecek ve dinozorları büyüteceğiz. Bu işler inanılmaz zaman alıyor ve maliyetli; aslında dinozorları hazır almak daha ucuz. Burada işe aldığımız bilim insanlarının yetenekleri çok önemli hale geliyor. Extraction, Synthesis, Research işlemlerinden birini %50 daha hızlı veya daha ucuza yapabilen bilim insanları, zamanın ya da paranın kısıtlı olduğu durumlarda oldukça büyük bir avantaj sağlar.

Kısıtlı para mı? Hani milyon dolarlar hep emrimize amadeydi? Elbette para bizim köpeğimiz olacaktır, farazi konuşuyorum. Yönetim, “Al şu parayı, istediğin yere istediğin parkı kur.” demeden önce, simülasyonlarda kendimi bir nebze kanıtlamam gerekiyor. Bu simülasyonlar arasında, 5 yıldızlı bir park inşa etmek için zamana karşı yarışabileceğim Challenge modu ve geçmiş yöneticilerin yaptığı hataları inceleyip, bana aynı imkanlar tanınırsa farklı bir sonuç alıp alamayacağımı deneyebileceğim Kaos modu mevcut. Oldukça iyi düşünülmüş ama pratikte biraz yetersiz kalmış bu modlar. Parkı sıfırdan inşa etmenin ötesine geçemiyor; farklı olan tek şey, Owen ve Claire eşliğinde başarısız olmuş Jurrassic World’ü yıkmak ve dinozorları doğal hayata kazandırmaktı. (O başıma bela olan restoranları ve alışveriş merkezlerini yıkarak biraz keyif aldım doğrusu.) Yine de genel olarak şunu söyleyebilirim ki, elektrikler kesilip T-Rex serbest kaldığı andan itibaren parkı alabilseydik, o durumdan neleri kurtarabileceğimizi görmek güzel olurdu. Ancak benzer bir senaryo başıma gelmedi değil. Siz, binalarınızı fırtınalara karşı dayanıklı hale getirin ve acil durum sığınaklarını hemen aktifleştirin. Yoksa bir fırtına, saat gibi tıkır tıkır işleyen parkınızı bir anda yok edebilir ve dinozorlarınızı satacak duruma gelebilirsiniz. Elbette ki dinocuklarımı satmadım, aşkolsun! Ancak, bir Brontosaurus’un kara borsada yaklaşık 60 bin dolara satıldığını bilmenizde fayda var; bunun gerektiğinde lazım olabileceği için söylüyorum. Eğer başınıza böyle garip durumlar gelirse, ne yapacağınızı öğrenmek istiyorsanız, Challenge modlarının zorluk seviyelerini ayarlayarak deneyimleyebilirsiniz. Tabii diyeceksiniz ki dinozor bakıcılığının kolay ve zor yanları mı var? Kolay modda raptorlar sevimli ve uysal mı? Hayır, kesinlikle değil, keşke öyle olsalar. (Raptorların kapıları açma konusunda kedilerden daha yetenekli olduğunu kabul etmek lazım, bakınız: Bizim ev.) Bunun yerine, havanın fırtınalı olma olasılığı, bilim insanlarının yetenek seviyesi ve parkı sabote etme ihtimalleri gibi değişkenlerle birlikte, başlangıçta sahip olduğumuz para gibi kısıtlamalar var elimizde. Daha önce bahsettiğim para ve zaman kısıtlamaları burada devreye giriyor.

Dinozor Parkı Yönetiminde Başarı İçin İpuçları ve Deneyimler

Eğer dikkatimi çekebildiysem esas konuya geleyim; yeni dinozor parklarına yöneticilere ihtiyaç var. İlginizi çeker mi? Ortam güzel, dinozorlar çeşitli, iş oldukça heyecanlı. Esnek çalışma saatlerine sahip olmak da cabası…

John Hammond’dan Tavsiyeler

  • Hiçbir masraftan kaçınmayın ama bilim insanlarını tutarken ince elleyin, sık dokuyun. Özellikle araştırmaları hızlandıranları tercih edin; zaman nakittir. Çok sayıda bilim insanı alıp boş yere bekletmeyin, park zarar ediyorsa kovun gitsin. Nasıl olsa yenisini alabilirsiniz. Ayrıca, lojistik yeteneği yüksek olanlar, hem extraction’a yardımcı olur hem de para getiren binalar tasarlayabilir. Her üç alanda da iyi bir bilim insanına sahip olun ama lojistik konusuna dikkat edin.
  • Restoranlar, küçük AVM’ler daha makul olur. Büyüklerinin tek farkı selfie noktaları ve ilgi çekici fıskiyeli özellikleridir. Bu yaşıma geldim, fazlasının işe yaradığını hiç görmedim, zaten selfie de neymiş…
  • Tüm önlemleri alın; güvenlik önemlidir. Jeneratörlerin yakıtı bitiyor. Kendi enerjisini üretebilecek bir elektrik istasyonu ile parkı hem daha ucuza hem de daha güvenli bir şekilde çalıştırabilirsiniz. Kafeslerin içinden geçen Jurrasic Tour ve Gyrostation gibi cihazların sayısına dikkat edin. Hayvanlar çok fazla insan gördüğünde sinirlenebilir ve saldırıya geçebilir. Torunlarım o cihazlara biniyor; biraz dikkat edelim!
  • Genetik modifikasyonları atlamayın; teknoloji yüzyıldayız. Örneğin, park korucularına saldırmayan uysal T-Rex’ler veya ikide bir hastalanmayan Triceratops’lar üretin. Bazı ziyaretçiler, saldırgan hayvanları görmekten hoşlandıkları için onlardan da oluşturabilirsiniz ama dikkatli olun. Aksi halde davalarla karşılaşabilirsiniz; parkımın adı güvenli değil diye çıkar.
  • Bazı dinozorlar birbiriyle iyi anlaşıyor; onları birlikte tutabilirsiniz. Çoğu etobur Compys’yi otobur Apatosaur’larla bir araya getirmek iyi bir seçimdir. Zaten Apatosaur’ları sevmemek elde değil! Dr.Wu’ya bir tane yaptırıp bahçede besleyeyim, keh keh…

Dinozor Parkı Yönetiminde Başarı İçin İpuçları ve Deneyimler

Dinozor Parkı Yönetiminde Başarı İçin İpuçları ve Deneyimler

Dinozor Parkı Yönetiminde Başarı İçin İpuçları ve Deneyimler

Dinozor Parkı Yönetiminde Başarı İçin İpuçları ve Deneyimler

Dinozor Parkı Yönetiminde Başarı İçin İpuçları ve Deneyimler

Yorumlar

Henüz yorum yapılmadı, ilk yorumu sen yapmak ister misin?