Platformer oyun türünü sevenler için harika bir dönemdeyiz. Öncelikle Astro Bot, ardından The Plucky Squire derken şimdi de Disney Epic Mickey Rebrushed oyunuyla karşınızdayız. Epic Mickey, belki de diğerleri arasında en son tercih edeceğiniz oyun gibi görünebilir; ancak bu, onun oynanmaya değer olmadığı anlamına gelmez. 2010 yılında Nintendo Wii için yayınlanan orijinal versiyonundaki eksikliklerden arındırılan bu sürüm, daha detaylı seviyeler ve modern çözümlerle eşsiz eğlenceli saatler sunuyor. Mickey ve Disney arkadaşlarıyla birlikte keşfe çıkmak gerçekten keyifli.Bir Zamanlar Küçük Mutlu Bir Ağaç Vardı14 yıl önceki orijinalinin sadece Wii’ye çıkartıldığı göz önüne alındığında remake için oldukça fazla değişiklik yapılması gerekiyormuş gibi görünebilir; fakat orijinal mekanikler ve oyun döngüsü hala geçerli. Geliştirici ekip Purple Lamp de bu durumu fark etmiş ve orijinal atmosferi koruyarak yola çıkmış. Eğer ilk oyunu oynadıysanız, aşağıdaki ifadelerin çoğu size tanıdık gelecektir. Örneğin, oyunun merkezinde yer alan boya ve silme mekaniği oldukça dikkat çekici. Mickey, fırçası ile belirli nesneleri boyayabilir veya silebilir. Bu mekanik sayesinde, bir yerden bir yere geçerken silinmiş nesneleri boyayarak yol açabilir ya da önündeki engelleri fırça ile temizleyebilir. Bu özellik oyunun başlangıcından sona kadar sürekli kullanıldığından, daha fazla derinlik sağlanması için ek alanlar eklenmiştir. Örneğin, düşmanları boyayıp sonra silebilmek mümkündür. Düşmanları boyadığınızda kafalarında kalpler beliriyor ve size dost olabiliyorlar; bu da ortama mutluluk katıyor. Ancak belirtmek gerekir ki boyamak, silmekten daha zahmetli ve karşılığında daha az e-ticket (oyunun para birimi) kazanıyorsunuz. Çünkü severek yapmak emek ister; yıkıcı olmak ise daha kolaydır. Bu iki farklı yöntem, oyunun geneli boyunca altüst edilebiliyor. Örneğin haritada kurtarmanız gereken bir Gremlin dostumuz var; onu kurtardığınızda hazineye ulaşamıyorsunuz veya tam tersi durumda karşılaşıyorsunuz. Boss savaşlarını ise düşmanı yok ederek veya karanlığın etkisinden kurtararak yenmek mümkün ve bu seçimler oyunun hikayesine de etki ediyor, yeniden oynamak için bir sebep sunuyor aslında. Zaten New Game+ seçeneği, oyunu ilk kez bitirdiğinizde hemen devreye giriyor; “Gel, gel tekrar başla” dercesine.Bölümden Bölüme KoşuşturuyorumEpic Mickey’nin tek bir büyük haritası yok. Bunun yerine, küçük ama keşfedilebilir alanlar ve bu alanlar arasında oynayabileceğiniz 2D bölümler mevcut. Mekanlar, tahmin edebileceğiniz gibi Disney çizgi romanlarına referans içeriyor. Oyunun her unsuru Disney ile ilişkili ve bu dünyaya ne kadar ilginiz varsa, o kadar fazla oynama zevkiniz artacaktır. “Aaa, bu şuradaki karakter, aa bu şu bölümdeki düşman” derken zamanın nasıl geçtiğini anlamayacaksınız. Bölümlerin kompakt yapısı, oyuncuya ilerleme hissini de güzel veriyor. “Dur burayı boyayım, üstünde sandık var; dur burayı sileyim, belki birkaç e-ticket kaparım” diyerek hızla bölümü geçmek tatmin edici bir deneyim sunuyor. Ancak oyunun ilerleyişinde aynı şeyleri yapıyorsunuz. 5. saatte yaptıklarınız ile 10. saatte yaptıklarınız arasında çok az fark olacaktır. Bu, temel oyun döngüsünü sevip sevmemekle ilgili; ben sevdim ve oyun sürekli aktı. 2D bölümler, oyundaki çeşitliliği artıran en önemli unsurlar arasında. Bazen siyah-beyaz, bazen neon renkli alanlarda, bazen de tamamen farklı tarzlarda, kendinizi bir çizgi film dünyasında gibi hissediyorsunuz. Bölümlerde kurtardığımız Gremlinler veya diğer karakterler, bize çeşitli yardımlar yapıyor. Bu yardımlar bazen boss savaşında destek olmak, bazen de gizli bir alanın açığa çıkmasını sağlamak oluyor. Bu sayede, iyilik eden iyilik buluyor. Disney oyunu demişken, bu tür mesajların verilmesi oldukça hoş. Ancak belirtmem gerekir ki, bu oyundaki platform yapısı Super Mario oyunlarına benzemiyor. Sürekli farklı mekanikler ve bölümlerle oyuncuya sunulmuyor; burada genellikle zıplıyoruz, boyuyoruz veya siliyoruz. Yani bununla ilgili “Vayy be, nasıl düşünmüşler” diyeceğiniz içerikle karşılaşmanız çok az. Ayrıca, düşmanların üstesinden gelmek de kolay; ortalama bir zorlukla karşılaşmıyorsunuz. Oyun, her şeyin açıklanması konusunda oldukça ısrarcı. Bölüm başına “Bak buna dikkat et, sonra şunu bir yap” gibi hatırlatıcılar alıyoruz. Bu, çok daha fazla diyalog oluşturuyor ve karakteri oynatamadığınız türden, rahatsız edici bir durum olabiliyor. Belirgin bir hedef kitle küçük yaştaki bireyler; ama yine de “Bir deneyeyim, yapamazsam belki haber verirsin” gibi bir durum olması daha makul olurdu.Remake ve Giderilen SorunlarOrijinaline oldukça sadık bir remake dedik; ancak daha detaylı bakacak olursak bölüm sayısı, içerikleri ve ara sahneler hemen hemen benzer. Fakat mekanlar çokça detaylandırılmış, ara sahnelerin çözünürlüğü artırılmış ve Mickey’nin kontrolü belirgin şekilde daha akıcı hale getirilmiş. Artık Mickey, sprint ve dash yapabiliyor. İlk oyundaki kamera kontrolü sorunları da giderilmiş. Ayrıca, performans konusunda herhangi bir sorun yok; PC platformunda çok az takılma dışında oyun akıcı bir deneyim sunuyor. Steam’de demosu mevcut, denemekten çekinmeyin. Bu noktada en büyük eksi, karakterin yeterli şekilde sıçramasına rağmen belirli bir tepki vermeden dümdüz aşağıya inmesi. Hani, tam ucundan tutarken gördüğümüz el ile tutunma animasyonu var ama başarılı çalışmıyor. Neyse ki zamana karşı bir şey yapmıyoruz; yoksa gerçekten sinir bozucu olurdu. Ayrıca ara sahnelerde seslendirme olmaması, benim için büyük bir eksiklik. Sadece intro ve outro sahneleri seslendirilmiş (ki harika) diğer her şey metin olarak sunulmuş. Muhtemelen bütçe nedeniyle seslendirmenin yapılmaması, oyunu daha da geliştirecek bir fırsatı kaçırmış. Çünkü bu oyundaki sahneler, hikaye ve karakterler gerçekten çok tatlı. Sonuç olarak, Disney Epic Mickey Rebrushed, orijinal oyunun aksine yeni oyuncuların kolaylıkla ve keyifle, istediği platformda oynayabileceği oldukça başarılı bir remake olmuş. Heyecan verici boya/sil mekaniği ile kimimizin çocukluk kimimizin şimdiki Disney karakterlerini yüksek çözünürlükte görmek gerçekten mutluluk verici. Bence bu yol, Epic Mickey 2 Remake’e de açılacaktır.