Doom’un Yeniden Doğuşu: Cehennemin Kapılarında Macera Başlıyor!

Serinin 23. yılında Doom, bizlere yeni bir oyunla geri döndü. Ama bu sefer eski hikâyeyi baştan yazmayı tercih etti. Artık o kadar uzun bir zaman geçmişti ki, ilk oyunu oynayanların torunları bile ekran başında oturuyordu. (Tamam, tamam, şaka bir yana, ben de o nesildenim; o yüzden hâlâ gülümsüyorum!)

Hikâye, aslında bildiğimiz o eski senaryonun üzerine inşa edilmişti. İsimsiz askerimiz, işgal altındaki Mars üssünü kurtarma görevini üstleniyor ve bu sırada başına gelmeyen kalmıyordu. Ancak, bu yeni versiyonda bazı detaylar eklenmiş ve değişiklikler yapılmıştı. Yani eski dost, yeni bir yüzle karşımıza çıkıyordu. Yani düşmanlarımızın kahramanımızı nasıl yerle bir edeceğini daha iyi görebileceğimiz bir ortam yaratılmıştı!

Cehennem’e Açılan Kapı: Enerji Krizi ve Argent Tower

Artık Cehennem’e doğrudan bir kapı açılmıştır. Düşünün, Dünya’daki enerji krizini çözmek için Cehennem’den enerji çekmeye çalışıyoruz! “Daha fazla enerjiye ihtiyacım var” diyen herkesin aklına bu mu geliyor? Bu işin merkezinde kadim bir uygarlıktan kalma teknolojilerle inşa edilmiş olan Argent Tower yer alıyor. Bu kule sayesinde Cehennem’e gidip gelmek mümkün. Ama tabii ki bu işin sonunda beklenmedik bir sürpriz çıkıyor; ne de olsa burada iblisler ve korkunç yaratıklar dolanıyor.

Getirilenlerden biri, meşhur Doom Slayer’ın (ve onun efsanevi Praetor Suit’inin) içinde bulunduğu lahit. Oyuna başladığınızda, Doom Slayer’ın uyanış sahnesiyle karşılaşıyorsunuz. Yani, Cehennem’den gelen bir kahraman, uykusundan uyanıyor ve “Beni neden uyandırdınız?” diye sormak için sabırsızlanıyormuş gibi görünüyor. İşte tam bu sırada işler çığırından çıkıyor, üs iblis istilasına uğruyor ve Cehennem’in kapıları bir bir açılıyor. “Olamaz, bu sefer de ne yapacağız?” diye düşünüyorsunuz. Ama tahmin edileceği gibi, bu pisliği temizlemek yine bizim isimsiz askerimize düşüyor!

Karakterler: İyi, Kötü ve Tuhaf

Yeni Doom’da tanıştığımız bazı karakterlerin hikâyede önemli rolleri var. Mesela, Olivia Pierce, UAC çalışanlarından biri. Kendisi aslında bütün bu olayların kilit noktası ve hikâyenin ilerleyen kısımlarında baş düşmanımız oluyor. Mars’taki Argent tesisinde Biokimyasal Araştırma Birimi’nin başında yer alıyor. Yani, Cehennem’in kapılarını açmak için iblislerle iş birliği yapmaya karar veren bir bilim insanı! “Hadi canım, bunu yapma!” diye bağırmak istemiyor musunuz? Ama o, sapkın inançlarıyla Cehennem’in kapılarını açmayı başarıyor. Sonunda kendisi de bir iblise, Spider Mastermind’a dönüşüyor. Yani, “Beni uyandırdınız ama ben de sizleri yerle bir ederim,” diyor adeta!

Bir diğer önemli isim ise Samuel Hayden. UAC’in Başkanı olan Hayden, Mars’taki üssünde Argent enerji araştırmalarını yürütüyor. Bir gün, kendisine beyin kanseri teşhisi konuluyor ve birkaç aylık ömrü kaldığı açıklanıyor. “Bunu kabul edemem,” diyerek zihnini devasa bir mekanik vücuda naklettiriyor. Kısacası, “Mekanik bir süper kahraman olabilirim, neden olmasın?” dercesine bir adım atıyor. Cehenneme ilk keşif birliği giderken ona öncülük ediyor. Doom Slayer’ı bulup getiren ekip de bu ekip. Ama tabii ki Hayden, Doom Slayer’a yardımcı olurken, Cehennem’in kapılarını tamamen kapatmak konusunda bir fikir ayrılığına düşüyor. “Biliyor musun, Cehennem’deki kaynaklara ihtiyacımız var,” diyor. Yani bir anlamda, “Dünyayı kurtarabiliriz ama önce biraz enerji alalım, ne dersin?”!

Doom Eternal’a Yolculuk: Dünya’ya Dönüş

Ve tahmin edebileceğiniz üzere, hikâyenin bundan sonraki ayağı bizleri Dünya’ya taşıyor. Yani, Doom Eternal’a… Burada işler biraz daha karışık hale geliyor. Ama bu sefer, Dünya üzerindeki iblislerle başa çıkmak için daha fazla silah ve stratejiye sahip olacağız. “Cehennem’den gelenler, burayı nasıl fethedebilir?” diye düşünerek, daha fazla enerji, daha fazla aksiyon ve elbette daha fazla komik anekdot ile dolu bir macera bizi bekliyor!

Sonuç olarak, Doom serisi, hem nostalji hem de yenilik arayan oyuncular için harika bir deneyim sunuyor. Oyun dünyasında bu kadar uzun bir süre aralıksız devam eden bir hikâye bulmak zordur. O yüzden, Doom Slayer’ı desteklemeye ve Cehennem’in kapılarını kapatmaya hazır olun!