Dragon Quest III: HD-2D Remake İncelemesi – Eski Klasik Yenileniyor
Dragon Quest III: HD-2D Remake incelememizde, bu klasik yapımın modern grafiklerle nasıl yenilendiğini keşfedin!
7 saat önce
1988 yılı, düşünün ki konsol dünyası yalnızca puan toplamak hedefiyle basit oyunlarla sınırlıydı. Ardından bir yapım ortaya çıkıyor; bu yapım, 40 saatten fazla süren dev bir macera vaat ediyor. Kendi ekibinizi oluşturabiliyor, onlara istediğiniz isimleri verebiliyor ve zorlu, taktik gerektiren savaşlara girişebiliyorsunuz. Konsolda daha önce hiç tanık olmadığınız bir özgürlük seviyesi sunan bu oyun, kapsamı ile dikkat çekiyor. O kadar popüler hale geliyor ki, Japonya’da okula giden öğrenciler ve çalışan bireyler, sadece bu oyunu oynayabilmek için normal hayatlarından vazgeçiyor. Sonuç olarak, gelecekteki devam oyunları hafta içi satışa sunulmuyor. Böylelikle, hem türünün en büyük örneklerinden biri haline geliyor hem de oyun tarihinin efsaneleri arasında yer alıyor.
İşte, 1988 yılında Famicom’a (ve ardından NES’e) çıkan orijinal Dragon Quest III oyununu anmak bu şekilde mümkün oluyor. Tam 36 sene sonra çıkan remake’inin incelemesini yapmaya gelince, ben de Dragon Quest hayranı olarak duygularımı paylaşmak istiyorum. Her oyunu fiziksel olarak koleksiyonumda bulunduran biri olarak, bu oyun bende PS5 alma isteği uyandırdı. Aslında bu sene içinde yeni bir konsol alma planım yoktu ama Dragon Quest III buna sebep oldu. Bu yüzden, incelemeye geçmeden önce, hem oyunun tarihindeki yerini hem de kişisel olarak benim için önemini kısaca açıklamak istiyorum.
Özetle belirtmem gerekirse, DQ3 gerçek anlamda saf bir J-RPG olarak tanımlanabilir. Ultima’dan miras alınan menü sistemleri, harita üzerinde rastgele savaşlar, sıra tabanlı çatışmalar ve klasik sınıf sistemleri ile dolu bir oyun. Ancak burada özellikle vurgulamak istediğim bir durum var; bu oyun, modern rol yapma oyunlarının zevkini alan oyunculara hitap etmiyor. Gerçek bir J-RPG hayranı olanlar, yani benim gibi dinozorlara yönelik bir yapım olduğunu kabul etmeliyiz. Bu nedenle, verdiğim not ile modern oyunları karşılaştırırken “Bu ne ya?” gibi tepkiler vermekten sakınmalısınız.
Önemli bir not daha; DQ3 daha önce remake edildi. Zamanında SNES için çıkarılan bir remake mevcut ancak bu, sadece 16-bit bir uyarlamaydı ve önemli değişiklikler içermiyor. HD – 2D Remake ise birçok yenilik sunmasına rağmen, orijinal oyun mekaniklerine sadık kalmayı hedefliyor. Modern J-RPG’lerde yaygın olarak kullanılan HD-2D grafik tarzı ile yenilenen grafikler, oyunun retro havasını korurken görsel açıdan da oldukça etkileyici hale getiriyor.
Bu remake’de, pek çok sahneye seslendirme eklenmiş bulunuyor. Başlangıçta Japonca dublajla oynamaya başladım fakat bu modun oyun atmosferine uygun olmadığını düşünerek İngilizce dublaja döndüm. Dragon Quest, pek çok farklı aksanı mizahi bir unsur olarak kullanıyor; bu durum hikayeyi daha eğlenceli hale getiriyor. Ancak, DQ8 veya DQ11’deki kadar profesyonel bir seslendirme sunulmamış bu remake’de. Benim için öne çıkan bir diğer geliştirme, DQ3’ü ilk defa orkestra müziği eşliğinde oynayabilmek
Oynanışta birçok yenilik ve ek içerik var. Örneğin, yeni bir karakter sınıfı olarak “Monster Wrangler” eklenmiş; bu sınıf, canavarlardan öğrendiği yetenekleri kullanarak dost bolduğunuz canavarların sayısı arttıkça güçleniyor. Normalde ekibimde tercih etmeyeceğim bir sınıf olsa da, inceleme sürecinde Level 22’ye kadar kullandım. Monster Arena ise oyunun orijinalindeki halinden oldukça farklı; artık canavarlarla dost olmak ve üçlü ekipler kurmak mümkün. Fakat, canavarları birebir kontrol edemiyorsunuz; sadece taktikler verebilirsiniz. En önemli yeniliklerden biri olarak, dünya haritasında keşif bekleyen hazine noktaları ve gizli alanların sayısının artırılması gösterilebilir. Bu noktalarda birçok ödül bulunuyor ve genelde tatmin edici miktarda ödüller veriyorlar. Oyun, bu noktalar ve dükkanlardaki buluşmalara ek olarak daha önce boş duran adalarda bile hazine sunuyor. Bu durum, oyun sürenizi büyük ölçüde etkileyen bir yenilik oldu. Remake, bunların yanı sıra pek çok ufak değişiklikle birlikte modern oyuncular için daha erişilebilir ve keyifli bir deneyim sunmayı amaçlıyor. Örneğin, zindan haritalarının daha görünür olması, gereksiz savaşların sıkıntısını azaltıyor. Savaşlar için hız ayarı getirilmiş ve otomatik taktik özellikleriyle birlikte daha akıcı bir deneyim sunulmuş. Aynı zamanda, sık sık otomatik kaydetme olanağı da mevcut. Herhangi bir kayda almazsanız da endişelenmenize gerek kalmıyor. Elbette bu remake’in bazı eksiklikleri de mevcut. Üç farklı zorluk seviyesi bulunsa da en yüksek zorluk bile DQ standartlarına göre oldukça kolay kalıyor. Birkaç istisna dışında, oldukça rahat bir şekilde devam edebiliyorsunuz. Bu kolaylığın temel nedeni, önceki paragraflarda bahsettiğim olumlu değişiklikler ve oyun dinamikleri. Orijinalinde her şeyi kısıtlı bir biçimde sunan DQ3, remake ile oldukça kolay bir hale gelmiş. Bu kolaylaştırmaların, Batılı oyuncuları çekmek amacıyla yapılmış olduğuna inanıyorum.
SINIF SİSTEMİ DQ3’te, baş karakterimizin yanında kendi yarattığımız karakterleri de bulundurabiliyoruz. Çeşitli cinsiyetler ve karakter sınıflarıyla dolu bu karakterleri, Level 20 olduklarında farklı sınıflara dönüştürebiliyoruz. Loş yıldızlarla dolu bir zindanda yapılan bu değişim, oyuncunun hayal gücüne bağlı. Remake ile birlikte her sınıf için farklı görünüm seçenekleri de eklenmiş. Ancak ne yazık ki, bazı eski sınıflar gibi Thief ve Merchant pek işe yarar görünmüyor.
Henüz yorum yapılmadı, ilk yorumu sen yapmak ister misin?