Dragon’s Dogma: 10 Yıllık Efsane ve Yeniden Doğuş Beklentileri

Eh, Dragon’s Dogma, aradan on yıl geçti, ama hâlâ o heyecanı yaşıyoruz. O zamanlar oyun dünyası, daha önce hiç yapılmamış bir şey peşindeydi ve Dragon’s Dogma bunu son derece ustaca başardı. Aksiyon RPG konseptini, oyunculara sunduğu özgürlük ve derinlik ile biçimlendirdi. Hatırlıyorum da, o zamanlar karakter oluşturma ekranına girip “Aman Allah’ım, ben ne yaratıyorum burada?” diye düşündüğümde, karşıma çıkan yüzler, adeta sanat eseri gibi görünüyordu! Karakterim, bir küçük kızdı, fakat ruhunda dev bir savaşçı taşıyordu. Ama ben tabii ki büyü yapmak için yola çıktım. Sonuçta, suratımda ciddiyet yok, büyü kullanırken ne kadar komik olursam o kadar iyi değil mi?

Ve Pawn oluşturma kısmını unutamayız! O zamanlar, “Aha, benim zaiyicim (bir nevi oyun içi yardımcım) işte, o da iri yarı bir savaşçı olsun” demiştim. O gün bugündür, o arkadaşım benimle birlikte her zorluğa göğüs geriyor. Tabii, her hırsız görevinde “Rüzgâr gibi koşacak mıyım, yoksa ben de bir dükkânın arka kapısından mı geçeceğim?” diye düşünmeliyim. Fakat ben, bu kısa boylulukla daha çok cirit atabiliyorum. Arkadaşım ise arkada bir köşe de düşmekten korkuyor! Gerçekten, Dragon’s Dogma’da karakter özelleştirmesi bir başka dünyaya açılan kapı gibi. Ama şimdi düşününce, o hırsızı yakalamak için hiç de fena bir koşturmaca değilmiş. Biraz zıp zıp, biraz da geri kaçış… Hani bazı oyunlarda sadece kötü düşmanlar var ya, Dragon’s Dogma’da ise “Kurtlar grup halinde avlanır” mesajını alıp kaçmak zorundayız.

• Neden bu oyun bu kadar başarılı oldu?
  • Yaratıcı Karakter Sistemi:Açıkçası, karakter oluştururken ne kadar detaylı olması gerektiği abartı bir durumdu. İnsanlar TV karşısında bir karakter mi yaratıyor, yoksa yeni bir sanat eseri mi? İşte bu detaylı yüz ifadeleri ve vücut şekilleriyle çok özel bir deneyim sunuyordu.
  • Pawn Sistemi:Pawn’lar, arkadaşlarınızın karakterlerinden faydalanarak özelleştirilmiş bir destek sistemiydi. Yani sadece senin Pawn’ını değil, başkalarının Pawn’ını da kiralayarak gruplar oluşturmana imkân tanıyordu. Ancak bazen “Kurtlar grup halinde avlanır” diyen bir karakterle karşılaşmak insanı canından bezdirebiliyor!
  • Dinamik Savaş Mekaniği:Bu oyunda savaş sadece iki taraf arasındaki bir kapışma değil, aynı zamanda çevresel etkenler ve grubun yapısı ile de değişiyor. Ama bir de bu Pawn’ların düşmanların zayıflıklarını öğrenerek uyarı vermesi yok mu? En sonunda galip gelince, aldığın eşyaları geri yollamayı unutmuyorsun!

Şu bir gerçek ki, Dragon’s Dogma sadece bir oyun değil; o, yalnızca eğlencenin ötesinde bir olaydı! Okyanusun derinliklerinde ejderha avlamaktan tut, karanlık ormanlarda yol almak kadar çok şey sundu. Ejderha karşısında yaşadığımız paniği, hep birlikte deneyimlemişizdir. Bir gün yine dönüp o büyük canavara karşı kapıdan gireceğiz, ama önce aklımızda “Kurtlar grup halinde avlanır” ifadesiyle çıktık ve ejderhayla karşılaşmanın hemen peşinde soluğu aldık… Yani oyun onlarca farklı deneyim sunarken, kısaca, kaçış planlarının asla yetersiz olduğu bir hikaye yazıyordu.

Ve işte o an, Capcom’un Dragon’s Dogma’nın 10. yıl dönümünde çıkaracağı yeni bir oyun dedikodusunu duyduk. “Evet, bu yolda belki bir gün tekrar maceraya atılırız!” diye düşündük. Bunu düşünmemiz bile heyecanlandırıyordu. Bir gün elbet döneceğiz, belki bu sefer Ejderha’nın üstüne yeni taktikler ile gideceğiz! Yeter ki “Kurtlar grup halinde avlanır” cümlesi aklımızdan çıkmasın!