Dwarfs: Disney’nin İptal Olan Karanlık Masalı ve Cücelerin Dramı
Disney’nin iptal olan karanlık masalında cüceler, prensesin yanına kalmaktan sıkıldılar! Cüce dramı şimdi komediye dönüşüyor!
2 saat önce

Merhaba sevgili Oyungezerler! Zahmet ettiniz, yine geldiniz. Daha önceki yazımızdan hatırlayacağınız gibi, ‘İptal!’ yazı serimizin ikinci bölümünde büyük hayallerle yola çıkan ancak karanlık bir sona ulaşan Dwarfs projesine gireceğiz. İlk bölümde Tomb Raider’dan bahsetmiştik ama bu sefer pek de masum bir masalın kıyısında dans eden cücelere odaklanacağız. Evet, doğru duydunuz, bu yazıda dünyayı karartan kocaman bir “iptal” ile karşı karşıyayız!
Bundan tam on yıl önce, Disney denildiğinde pek çok kişinin aklında sevimli animasyonlar ve masallar canlanıyordu. Ama zamanla, o masallar koca koca süper kahramanlar ve CGI bombardımanıyla değişti. Yine de, geriye dönüp baktığımızda Pamuk Prenses ve Yedi Cüceler gibi klasiklerin bendini aşan ve evrensel hale gelen bir hikaye yelpazesi olduğunu görebiliriz. İşte Dwarfs da böyle bir evrimin kurbanı oldu; herkesin bildiği masalın korkunç bir prequel’i.
Dwarfs, DisneyToons’un ellerinden çıkan, çizgi dizinin öncesini anlatan bir animasyon filmi olarak tasarlanmış. Ama işler, tam da yedi cücenin yola çıkma anında çokta eğlenceli bir hal almadı. Hadi, biraz daha açalım bu konuyu. Cüceler, farklı köylerden gelerek yola düşüyorlar, ve elbette ki bu yolculukları sırasında bir çok komik ve fazlasıyla absürt olaylarla karşılaşacaklar. Ancak, bu sefer onların karşısında Narcissa adlı, masum görünümünün altında korkunç planlar gizleyen bir karakter var. Yani anlayacağınız her cücenin başına bir ‘Narcissa’ belası sarmış durumda.
- Bir gün yolda, bir “güzel kadın” görüyorlar. Ama hemen aklınıza Pamuk Prenses gelmesin; bu hayalet, ileride bir üvey anneye dönüşecek olan Narcissa! Haydi şimdi, burada işler yavaş yavaş karışmaya başlıyor. Cücelerimiz, Narcissa’nın aslında ne geçmişe sahip olduğunu bilmeden onun iyiliksever bir prenses olduğunu düşünüyorlar.
- İlk başta iyilik için yola çıkan bu cüceler, sonunda kötü bir büyücüyle karşılaşacaklar ve tarihi bir hata yapmış olacaklar. Evet, yanlış anladınız! Bu cüceler sadece çocuklar için bir masalın değil, aynı zamanda karmaşık ve karanlık bir hikayenin içine sürüklendiler.
Diyelim ki bu hikaye animasyon haline gelecekti, ama bakın, başta dediğim gibi, bu proje ne yazık ki iptal oldu. Hikaye ilerleyip, her şey oldukça karmaşık bir hale gelmeden önce, yapımcılar mordid bir evrene geçiş yapmayı tercih ettiler. Yani, burada çok ilginç bir durum var. Eğer Dwarfs gerçekten hayata geçebilseydi, masallar evreninin sınırlarını zorlayarak korkutan bir efsaneye dönüşecekti. Kim bilir belki Türk kahvesi bile içilecekti bir köşede!
Bu alışılmadık karanlık öykü, Dwarfs oyun projelerinin yavaş yavaş çeşitli çatışmalar ve anlaşmazlıklarla zora girdiği dönemde başlamıştı. Yapımcılar için her şey görmekte olduklarından çok daha karmaşık hale gelmeye başladı. Hatta, bir cücenin, Dopey karakterinin ruh hali üzerinde yapılan değişiklikler bile sorunlara yol açtı. Resmi olarak konuşamayan bu cüce, aslında çok kara bir geçmişe sahip olacak; çünkü annesi gözleri önünde katledilmişti. Ve müzik gibi melodik bir arka planda, “Kendinizi ruh halinize aldırmayın!” deyip geçecek kadar aydınlıkçı bir mantıkla, Disney yapımcıları projeleri durdurdu. Evet, öğreniyoruz ki, bir cüce çok karanlık bir geçmişle gelince, işlerin ters gittiği açık oldu.
Şimdi ise, Obsidian Entertainment’ın karanlık atmosfer yaratan projesi için bir geri dönüş yapalım! Dwarfs üzerine birkaç ay süren çalışmalar yapılmıştı ama Disney’in kuralcı ve oldukça baskıcı tavrı bundan sonrasında işin rengini değiştirdi. İnanır mısınız, sadece bir yıl süren bir proje içinde birçok yaratıcı fikir teste tabi tutulmuş oldu. Kevin Saunders, projenin herkesin hayalinde canlandırdığı masal anlayışına ters düşerek karanlık bir hikaye yazmak için yola çıktıklarını belirtmiş. Yani bu proje, yüzlerce yıl sürecek olan maceralarla dolu bir Disney masalından ziyade; daha çok “tanko boyalı bir armutun yuvarlanarak kaybolduğu Ibiza plajı” gibi bir deneyim olacaktı.
Yani, anlaşılan o ki, Dwarfs projesi yapımcıların hayalinde “Karanlık bir masal” anlayışıyla oluşturulmuş bir baş yapıt olacaktı. Ama ne yazık ki, sonuçta o proje hüzün oluşturdu: hem cücelerin hem de bu oyunu hayal edenlerin kalbinde bir yara olarak kalacak. İşte, bunun adı felaket değil de nedir? Sonuçta biz oyuncular, oyun bilgisini amansızca beklerken, ‘gökten üç elma düştü’ elbette. Birisi Disney’in başına, birisi Dwarfs projelerinden umut taşıyan yapımcıların başına ve sonuncusu da bu karanlık oyunu hiç oynayamayacak olan biz oyuncuların başına…
Bir sonraki bölümümüzde ise, kapalı kapılar ardında kalan başka bir projeye daha değineceğiz. İpuçları için takipte kalmayı unutmayın! Şimdilik hoşça kalın!
Henüz yorum yapılmadı, ilk yorumu sen yapmak ister misin?