Dying Light: The Beast ile Szymon Strauss ile Yapılan Heyecan Verici Röportaj
Szymon Strauss ile korkunun komik yüzü Dying Light: The Beast'te buluşuyor! Zombiler, şakalar ve bol kahkaha ile dolu bir röportaj sizleri bekliyor!
2 saat önce
Etkinlik sonrasında, heyecanla oyunun baş yapımcısı Szymon Strauss’la yaptığım röportaj, sadece bir oyunla değil, aynı zamanda Türkçe sohbet potansiyeliyle de dolup taşan bir eramıydı. Oyun hakkında bolca bilgi almak istedim ama nedense Szymon, hikaye hakkında ipucu vermekten kaçındı. Tabii ki ben de bunun üzerine ne kadar ısrar etsem, o da o kadar gülümseyerek cevap vermekten geri durmadı. Yani bu röportaj, birkaç komik anekdot ve biraz da gizemle doluydu.

Ares: Bildiğim kadarıyla The Beast, başlangıçta Dying Light 2’nin bir ek paketi olacaktı. Sonradan kendi başına bir oyun olmasına karar verildi. Bu süreç nasıl gelişti? Hikaye konusunda herhangi bir değişiklik oldu mu?
Strauss: Aslında hiçbir değişiklik olmadı. Hikaye, en başından beri bu şekilde tasarlanmıştı. Geliştirme sürecinde, içerik planlaması tamamen netti. Kaç ana görev olacağı, haritanın büyük olup olmayacağı, boss savaşlarının ne zaman geleceği gibi birçok unsur belliydi. Ana hikaye 20 saat civarı düşünülmüştü. Bununla birlikte, yan görevler de o kadar derin olacak ki, toplamda oyun süresi bir hayli uzayacak. İşin en ilginç kısmı ise K. Crane’in oyuna dönüşü! Hakan hayatta mı? Yoksa Dying Light: The Beast gerçekten bağımsız bir seçenek mi? Bu nedenle biz de oyunun bağımsız olmasının daha mantıklı olduğuna karar verdik.
A: Buraya gelmeden önce “Hikaye nasıl devam edecek?” diye bir not düşmüştüm. Artık temel hatlarını biliyorum. The Following’da kaldığı noktadan sonra The Beast ile devam ediyoruz. Acaba biz bugün oyunun başında mıydık? Önemli bazı parçalar eksik kaldı gibi hissettim.

S: Hayır, oynadığınız bölüm, hikayenin en başlarındaki bir kesitti, ama öncesinde de başka bölümler var. Yani eksiklik hissetmenizin sebebi ben değilim, bizzat oyunun gizemi!
A: Bahsettiğiniz o önceki bölüm hakkında herhangi bir ipucu verebilir misiniz?
S: İpucu 1: Oyunu oynayın. (Bence tutsak olduğumuz yerden kaçmamız gerektiğini göreceğiz, ama tabii bu sizin tahmininiz. Olur da gözünüzden kaçar, tüh bak işte, ben söyledim!)

A: Hikaye anlatımını merak ediyorum. Lineer bir anlatımın Dying Light serisinde doğru bir karar olduğunu düşünüyorum. Çünkü tamamen açık ve tekrarlayan görevler var. Bugün oynadığım ana görevleri çok beğendim ama yan görevler de bütünden koparmıyordu. Diğer görevler de böyle mi devam edecek?
S: Evet, oyunun tamamında bu şekilde devam ediyor. Yan görevlerin hiçbiri basite indirgenmiş değil; her birinin derin bir hikayesi var! Karakterlerle diyaloga gireceksiniz ve bazen karşılaştığınız sürpriz anlar sizi şaşırtacak. Ana hikayeyi bitirmek için yan görevleri yapmanız gerekmiyor ama umarım gereksiz görevlere takılıp da ana hikayeyi unutmazsınız. Ayrıca, ana ve yan görevlerin yanı sıra üçüncü bir katman daha var: Açık dünya olayları. Bu da ne demek? Düşünün ki özel bölgeler, küçük bulmacalar veya birilerini kurtarabileceğiniz mini etkileşimler sizi bekliyor. Yani keşfetmek ve cesaret göstermek gereken hiç de az yer yok!
A: Herkesin merakla beklediği bir konu: Beast modu! Başlangıçta rastgele başlıyor ama sonrasında istediğimiz zaman kontrol edebileceğimiz bir özellik var. Etkinlikte başkalarıyla konuştuğumda bu durumu beğenmediklerini söylediler. Bunu tasarlarken, başlangıçta kontrol edememesiyle alıştığını kastediyorsunuz, değil mi?

S: Tam olarak öyle! Kyle Crane’in yeni duruma alışması gerekiyor. Oyunun sonlarına doğru bu özelliği kontrol edebilmek, birçok durumda hayati önem taşıyacak. Gördüğünüz gibi Beast modu, tamamen yeni bir yetenek ağacı gerektirecek. Hayatta kalma yetenekleri yanında burada da öğrenilecek çok şey var. Bizim amacımız, oyuncuların her iki ağacı da kullanarak kendi stillerine uygun seçimler yapmalarını sağlamak.
A: Peki, bu özelliği kullanmak hikayeyi etkiliyor mu? Örneğin, çok sık kullanırsam Crane’in psikolojik durumu etkileniyor mu?
S: Hayır, böyle bir etki yok. Ancak, bossları avlayarak kendi özelliklerini geliştirerek, oyuncunun buna bağlı olarak yetenek ağacı oluşturması hikayede önemli bir nokta.
A: Korku ve aksiyon elementlerinin dağılımı beni çok ilgilendiriyor. Bilmiyorum, ama bu oyunun şimdiye kadarki en korkutucu Dying Light olacağı belirtilmiş. Bu doğru mu?

S: Dying Light: The Beast için, hayatta kalma, aksiyon ve korku öğelerinin dengeli bir kombinasyon sunduğunu söyleyebilirim. Tabii ki parkur öğeleri de cabası! Geceler gerçekten korkutucu olacak, buna hazırlıklı olun. Gece mekanizması, oyuncuları eski mekaniklerle tanıştırmanın bir yolu. Bunu sağlamak için biraz uğraştık, tabii ki bölüm atlamak isterseniz, onu da yapabilirsiniz.
A: Gece hayatta kalmak demişken, dışarıda kaldığımda iki tane Ecel beni bekliyordu. Benim de beast modum açılmak üzereydi. Şansımı denemek istedim ama sonuç hüsran oldu. Peki, oyunun sonuna doğru bu Ecellere karşı hayatta kalabilecek miyim?
S: Oyunun başındasınız, bu nedenle karakter gelişiminiz henüz yeni başlıyor. Ecel, oyunun en güçlü avcılarından biri ve öldürülemez demiyorum; kesinlikle öldürebilirsiniz, ama bu gerçekten çok zor! Oyunda zaman ilerledikçe karakteriniz güçleniyor. Yani, sonunda her şeyi geride bırakacak kadar güçlü olmanız kolay değil!

A: Son sorularım The Beast’in sonuyla ve bir sonraki oyunun hikayesiyle ilgili. Bu oyunun sonunda Crane’in hikayesi tamamlanacak mı, yoksa devam edecek bir sona mı bağlanıyor?
S: Bu sorunun cevabı için oyunu oynaman gerekiyor. Bunu asla göz ardı etme, her şey orada gizli!
A: Peki, bir sonraki hikaye? Aiden ve Crane hikayeleri bir araya mı gelecek, yoksa yeni bir hikaye, harita, yer ve karakterler görecek miyiz?
S: Aslında bu konuda soru sorduğun için çok sevindim. Ama cevap yine aynı: Dying Light: The Beast’i mutlaka oynamalısın!
Henüz yorum yapılmadı, ilk yorumu sen yapmak ister misin?