Digimon Story: Time Stranger tanıtımları hız kesmeden devam ediyor. Bandai Namco, bu sefer de merakımızı tavan yaptıran hikaye fragmanını paylaştı. Evet, evet, o aksiyon dolu dijital maceraya hazırlanın! Ama dikkat, eğer biraz ciddiyet arıyorsanız yanlış yerdesiniz. Burada kahkaha atmayı garantileyen bir yolculuğa çıkıyoruz!

Bu oyunda, bir ADAMAS ajanı olarak karşımıza çıkıyoruz. Bilmeyenler için: ADAMAS, kahramanlarımızın, yani sizin ve benim, kasvetli bir yükü taşıyan süper gizli bir kuruluş. Hem gerçek dünyanın hem de dijital dünyanın kaderi, yani evet, bütün o canavarlara bakan gözler, bizim ellerimizde. Düşünün ki, bu kadar ağır bir sorumluluk sıkıntılı olabilir. Fakat, hayır, biz tam tersine eğlenerek bu sorumluluğun altına gireceğiz!

Aynı zamanda bizimle birlikte bu dijital yolculuğa çıkacak olan Aegiomon ve liseli Inori Misona ‘nın sıradan hayatlarından çok uzaktayız. Hani o sizin o sürekli aynı okul duasını okuduğunuz dünyanın dışına çıkıyoruz! Bu iki kahraman, Shinjuku çevresindeki garip olayları araştırırken, anormallikleri takip ediyorlar. Gölgelere gizlenmiş dijital yaratıkları ve süper komik hikayeleri keşfedeceğiz. Ve tabii ki tüm bu araştırmalar sırasında karşılaşacağımız korkunç ama bir o kadar da komik felaketler var. Evet, siz de o felaketlerle dolu bir maceraya atılacaksınız!

Düşünün ki, zamanda yolculuk yaparken karşınıza çıkan her şey, bazen insanı güldüren, bazen de düşünmeye sevk eden olaylar oluyor. Zamanda yolculuk yapmanın sonuçlarını merak ediyor musunuz? Gerçekten de her şey yolunda mı? Yoksa geçmişe dönüp kendinize bir zayıf tarih dersinin notlarını mı değiştirmeye çalışıyorsunuz? Eğlenceli bir cümle gibi görünüyor, değil mi? Tam da burada devreye becerikli ajanımız giriyor

Merakla beklenen oyunlardan biri olan Digimon Story: Time Stranger, ilk izlenimler açısından oldukça olumlu puanlar alırken, bu yılın en başarılı oyunları arasına adını yapıştıracak gibi görünüyor. Ama yine de, yaptığımız bu yolculuk boyunca ne kadar komik anlar yaşanacağı hepimizin merak ettiği bir konu. Yalnızca dijital dünyada değil, aynı zamanda kulaklarımıza ve gözlerimize hitap edecek bir oyun deneyimi bizleri bekliyor.

Bu yüzden, eğer hala nefes alıyorsanız, 3 Ekim’i bekleyin. O tarihte hep beraber bu dijital maceraya atılacağız ve sadece yüreğimizi değil, karnımızı da ağlatacak bir hikayeye tanıklık edeceğiz! Haydi bakalım, hazırlıklarınızı yapın, zira bu eğlenceli yolculuk başlamak üzere!