Pandemi dönemi, hayatımızın her alanında olduğu gibi elektronik sektöründe de bazı tuhaf olaylar yaşattı. Hani derler ya, “Talepler her zaman arzdan daha fazladır.” İşte tam da bu noktada, elektronik aletlere olan talep, özellikle yeni model ekran kartlarında, bir türlü doyurulamıyor gibi görünüyor. Ekran kartı almak için markette sırada bekleyen insanlar gibi düşünün; her biri elinde bir sepet ile “Beni al, beni al!” diye bağırıyor. Ama hüsran! Firmalar, bu taleplere yetişemiyor, ve sonuç olarak ekran kartları sanki birer yıldız gibi parlayarak, kapanın elinde kalıyor!
Şimdi burada bir de “al-satçılar” var ki, işte onların yüzünden fiyatlar suni bir şekilde yükseliyor. Normalde 500 dolara satılması gereken bir ekran kartını, alıp 700-800 dolara ikinci el sitelerde satmak, onların bir numaralı hobisi haline geldi. Yani, bu adamlar, aslında birer “fiyat yükseltme sanatçısı!” gibi çalışıyorlar. Biraz şaka gibi ama gerçekte bu durum, birçok kişi için fena halde can sıkıcı hale gelmiş durumda.
Asus’tan gelen haberler ise hiç iç açıcı değil. TechPowerUp’ın haberine göre, Asus, 2021 yılı itibarıyla ekran kartı ve anakart fiyatlarına %15 ile %20 arasında bir zam yapmaya karar vermiş. Şimdi, bu zammın nedenini sorduğunuzu duyar gibiyim! Lojistik ve operasyon maliyetlerindeki artış, bileşen fiyatlarındaki yükseliş ve ihracat vergileri derken, Asus’un yeni MSRP fiyatları, adeta birer “sırrı saklanan fiyatlar” gibi gözüküyor. Yani Asus, tedarik ortaklarıyla yakın çalıştığını söylese de, sonuçta bir zam yapılmış olması, kullanıcıları düşündürüyor.
Asus’un kendi web sayfası, bu yeni fiyatları şimdiden yansıtmaya başladı. Yani şimdi, fiyat artışlarını görmek için bir kahin olmaya gerek yok; sadece Asus’un web sayfasına bakmanız yeterli. Bu durumda, Asus’un bu zam kararının diğer üreticileri de etkileyeceğini merakla bekliyoruz. Yani, “Bu zam sadece Asus’a mı ait yoksa diğer markalar da sıraya girecek mi?” sorusu akıllarda dönüp duruyor.
Şimdi, biz bu durumu biraz daha eğlenceli hale getirelim. Düşünün, bir gün bilgisayarınızda oyun oynamak için yeni bir ekran kartı almaya karar verdiniz. Hemen internetten araştırmaya başlıyorsunuz. İlk sayfada 500 dolar, ikinci sayfada 600 dolar, üçüncü sayfada 700 dolar… Ve en sonunda, “Bu kartı almak için bir köy satmam gerekecek!” diye düşünüyorsunuz. Ama işin komik tarafı, bu fiyatlar o kadar da gerçekçi değil. Bir bakıyorsunuz, bir al-satçı çıkıyor karşınıza: “Dostum, bu kartı 800 dolara veriyorum ama sana özel!” İşte tam burada, gülmekten başka çare bulamıyorsunuz.
Özetle, elektronik sektörü şu an bir çeşit “fiyat savaşı” içinde. Ekran kartı almak, adeta bir spor dalına dönüşmüş durumda. Kolay kolay bulmak mümkün değil; bulsanız bile, fiyatı yüzünden sırf paraya kıyamadığınız için almayacaksınız. Sonuç olarak, ülkemizdeki satış fiyatlarının ne olacağı, kartların ne seviyelere çıkacağı ise tam bir muamma. Yakın zamanda bu durumu daha yakından göreceğiz, ama umarız ki fiyatlar, uzaya fırlayıp geri dönmez!
