Epic Games ve Apple Arasındaki Mahkeme Duruşması: Jürisiz Karar

Pazartesi günü, Epic Games ve Apple arasındaki mahkeme duruşması, adeta bir gerilim filmi tadında geçti. Herkesin merakla beklediği bu olayda, Epic’in “Fortnite iOS App Store’a dönebilir miyiz?” sorusu, mahkeme salonunda yankılanırken, yargıcın davayı jüriye taşıma fikri, adeta bir bomba etkisi yarattı. Epic ve Apple, yıllardır süren bu hukuk mücadelesinde ilk kez ortak bir noktada buluşarak, jüri istemediklerini ve işin yargıç tarafından halledilmesini tercih ettiklerini açıkladılar. Anlaşılan o ki, iki firma da jürinin eğlenceli bir reality show gibi olmasını istemiyor; çünkü sonuçlar her zaman tahmin edilemez!

28 Eylül’de gerçekleştirilen duruşmada yargıç, taraflara “Sizce bu davayı ayrı ayrı mı, yoksa birleştirerek mi görülelim?” diye sorduğunda, Epic ve Apple avukatları hemen bir araya gelerek bir stratejik toplantı düzenlediler. Bu toplantı, bir futbol takımının taktiğini belirlemesi kadar ciddiydi. Sonuçta, Epic’in iddialarıyla Apple’ın karşı iddialarının jüri önünde değil, yargıç karşısında tartışılmasına karar verdiler. Açıklamada, “Epic’in izniyle Apple jürili mahkeme isteğinden vazgeçmiştir” denildi; yani Apple, Epic ile birlikte hareket etme yolunu seçti. Bu, sanki iki eski düşmanın birdenbire aynı takımda oynamaya karar vermesi gibiydi!

Apple’ın bu jüriden vazgeçme sebebi, muhtemelen iki davanın bir arada görülme kararının çıkması ve böyle bir durumda jürinin önünde elinin pek güçlü olmayacağı korkusuydu. Yani, jürinin “Bize Fortnite’ı, iPhone’ları ve bir çay partisi getirin!” diye bağırması durumu, Apple için hiç de cazip görünmüyordu.

Şimdi burada küçük bir parantez açalım: Jürisiz davalarda, yargıçlar, tarafları ve iddiaları dinledikten sonra nihai kararı veriyorlar. Yani Hollywood filmlerine alışık olan bizler için, bu durum biraz tuhaf gelebilir. “Neden jüriler yok? Onlar her şeyi eğlenceli hale getirmiyor mu?” diye düşünebiliriz. Ancak, Amerika’da kamuyu ilgilendiren davalarda jürisiz mahkemeler, oldukça yaygın. Özellikle karmaşık yasal durumların söz konusu olduğu davalarda, donanımlı bir yargıcın halka göre daha iyi karar vereceği aşikar. Düşünün, bir yargıcın elinde bir ceket, bir kravat ve yasal kitaplar varken, jürinin elinde ise sadece patlamış mısır ve sosyal medya hesapları var. Hangisi daha etkili olabilir ki?

Özetle, bu mahkeme mücadelesi, sadece iki büyük teknoloji devinin kapışması değil, aynı zamanda daha ciddi bir meseleyi de gözler önüne seriyor: Adalet sistemi ve jürilerin rolü. Epic ve Apple’ın bu durumu, belki de bir gün hepimizin bir araya gelip “Neden Fortnite’ı seviyoruz?” sorusunu tartışmamıza olanak tanır. Ancak, bu tartışmayı jürinin önünde değil, bir oyun partisi ortamında yapmayı tercih ederiz, ne de olsa eğlencenin sınırı yok!