Erased: Beklentileri Karşılayamayan Bir Anime İncelemesi
"Erased: Beklentileri Karşılayamayan Bir Anime İncelemesi" - Zaman yolculuğu yaparken kaybolan hayal kırıklıklarıyla dolu bir serüvene hazır olun!
2 hafta önce

Merhaba Sevgili Anime Severler!
Bugün, popüler anime dünyasının tartışmalı ve bir o kadar da ilginç serisi “Erased” (Boku dake ga Inai Machi) üzerine konuşacağız. Evet, bu anime bir kısım izleyici için başyapıt iken, diğerleri için bir felaket senaryosu gibi. Kimi izleyici “Aman tanrım, bu anime ne kadar harika!” derken, kimisi “Bunu izlemek yerine duvar kağıdımı izlerdim!” diye haykırıyor. İşte ben de bu yazıda, “Erased”ı neden kötü bir anime olarak değerlendirebileceğime dair düşüncelerimi, eleştirilerimi ve biraz da mizah katacağım. Hazır mısınız? Hadi başlayalım!
Hikaye Klişeleri: Kahvaltıda Aynı Tostu Yemek Gibi
“Erased”in hikayesi, geçmişe dönerek suçları önlemeye çalışarak bir karakterin maceralarını konu alıyor. Ancak, bu tema artık o kadar klişe hale geldi ki, izleyiciye “Bunu daha önce izledim, ya da belki de komşumun kedisi izledi!” dedirtiyor. Hikaye, bazı bölümlerde sanki yazarın elinde bir klişe listesi varmış da hepsini sırayla işaretliyormuş gibi ilerliyor. Örneğin, zaman yolculuğu yaparak geçmişteki hatalarını düzeltme çabası, 90’ların çizgi filmlerinden fırlamış gibi. Neyse ki, bu anime en azından bir tost kadar lezzetli değil; o kadar sıkıcı ki, izlerken patates cipsi yemek bile daha ilginç geliyor!
Karakter Gelişimi: Derinlikten Yoksun, Sığ Su Gibi
Hikayenin baş karakteri Satoru, yaşadığı dramatik olaylarla yetinmek zorunda kalıyor. Ancak, bazı eleştirmenler, karakterlerin derinlikten yoksun kaldığını ve sanki olayların akışı doğrultusunda “Ben buradayım, işte buradayım!” diye bağırdıklarını düşünüyor. Karakterler o kadar yüzeysel ki, bir oyuncak bebek kadar duygusal derinliğe sahipler. Hani bazen bir karakterin başına kötü bir şey geldiğinde, izleyici duygu seline kapılmak ister ama burada izleyici sadece “Hah, işte bu da oldu!” diye düşünüyor. Yani, izleyici karakterlere bağlanamıyor; bu da trajedilerin etkisini azaltıyor. Karakterlerin yaşadığı acılara empati kurmak, sanki bir akvaryum balığı ile sohbet etmek gibi!
Zaman Yönetimi: Hızlı ve Sinir Bozucu
Anime, zaman atlamaları ve geçmişe dönüş sahneleri ile dolu. Ancak bu sahneler, bazen o kadar uyumsuz ki, sanki bir DJ remix yapıyormuş gibi. Hikaye anlatımında, önemli olaylara yeterince vakit tanınmaması, bazen de gereksiz detaylara fazla odaklanılması, izleyicinin dikkatini dağıtıyor. Kritikal anlarda, hızlandırılmış bir anlatım tarzı seçilmesi, duygusal etkiyi azaltıyor. Yani, izleyici olarak “Aman tanrım, bu sahne neden bu kadar hızlı geçiyor?” diye düşünebilirsiniz. Bu durum, izleyicinin hikayenin kilit noktalarında hissetmesi gereken tatmin duygusunu yerle bir ediyor!
Duygusal Manipülasyon: Aşırı Yağlı Patates Kızartması Gibi
“Erased”in bazı bölümlerinde, izleyiciyi duygusal olarak manipüle etmeye yönelik hamleler dikkat çekiyor. Özellikle duygusal sahnelerde, karakterlerin yaşadığı trajediler, sanki izleyiciyi ağlatmaya yönelik olarak yazılmış gibi. Bu durum, duygusal yoğunluk yaratma amacı gütse de, aşırıya kaçıldığında sanki yazarın “Bakın, burada ağlayacaksınız!” diye bağırdığı hissini uyandırıyor. Evet, bu anime o kadar yoğun duygusal sahneler sunuyor ki, izleyici olarak “Biraz daha az duygusal olamaz mısın?” diye düşünebilirsiniz. Duygusal yoğunluk, bazen bir karnaval gibi; çok fazla eğlenceden başımız dönebilir!
Animasyon ve Görsel Anlatım: Yetersiz Bir Dondurma Külahı
Görsel estetik ve animasyon kalitesi, bir anime için oldukça önemli unsurlar. Ancak “Erased” çoğu zaman sıradan bir izlenim bırakıyor. Bazı izleyiciler, görsel anlatımın bazı noktalarda yetersiz kaldığını düşünüyor. Özellikle belirli sahnelerde, karakterlerin duygu durumunu ve dramatik anları aktarırken kullanılan renk paletleri ve çizim detayları, beklentilerin altında kalabiliyor. Sanki izleyiciye “Bunu izlerken gözlerinizi kapatın!” demek ister gibi. Sonuç olarak, görsel anlatımın zayıf kalması, hikayenin genel inancını sarsabiliyor. Yani, bir animeyi izlerken görsel estetik de önemli, yoksa izleyici olarak “Bu ne ya?” diye düşünmek kaçınılmaz oluyor!
Final: Beklentilerin Altında Kalan Bir Son
Anime serilerinde final, tüm serüveni özetleyip tatmin edici bir kapanış sunmak açısından kritik bir öneme sahip. Ancak “Erased”in finali, izleyicinin uzun süre boyunca beklediği o büyük sonuca ulaşmakta yetersiz kalıyor. Hikayenin çözümü bazı noktaları açıklığa kavuştursa da, bazı izleyiciler finalde eksik kalan sorular veya çözülememiş detaylar olduğunu düşünüyor. Yani, final öyle bir noktada bitiyor ki, izleyici olarak “Yani şimdi ne olacak?” diye düşünmeden edemiyorsunuz. Bu durum, animeye genel olarak puan verilirken hafif bir eksi not olarak değerlendirilebiliyor. Bazen bir final, izleyiciyi tatmin etmek için bir kucaklaşma kadar sıcak olmalıdır, ama burada sanki bir soğuk duşla karşılaşıyorsunuz!
Sonuç: “Erased” Neden Beklentileri Karşılayamıyor?
“Erased” birçok kişi tarafından beğenilse de, yukarıda değindiğimiz nedenlerden dolayı bazı izleyiciler için yeterince tatmin edici bir deneyim sunmuyor. Klişe hikaye yapısı, yüzeysel karakter gelişimi, zaman yönetimindeki aksaklıklar, aşırı duygusal manipülasyon ve bazı görsel anlatım eksiklikleri, animeyi eleştirel bir gözle değerlendirenler için önemli kusurlar arasında yer alıyor. Yani, bu animeyi izlemek, bir akşam yatmadan önce çay içmek kadar rahatlatıcı değil; aksine, bir kafede oturup birinin sürekli şarkı söylemesini dinlemek gibi! Unutmayalım ki her izleyici farklı deneyimler yaşar; benim bu eleştirilerim, animeye dair kişisel ve eleştirel bakış açımı yansıtıyor. Kimileri için bu unsurlar, serinin dramatik ve sürükleyici yanını oluştururken, kimileri için de beklentileri karşılamayan yönler olarak görülüyor.
Sonuç olarak, “Erased”ı kötü bir anime olarak nitelendirmek, tabii ki tamamen subjektif bir değerlendirme. Ancak bu yazıda, neden bazı izleyicilerin animeyi eleştirdiğine dair belli başlı noktalara değinmek istedim. Umarım bu yazı, “Erased” hakkında farklı perspektifler kazanmanıza yardımcı olur. Fikirlerinizi ve eleştirilerinizi yorumlarda paylaşmayı unutmayın. Görüşmek üzere, sevgiler!
Henüz yorum yapılmadı, ilk yorumu sen yapmak ister misin?