Erosion: Vahşi Batı’da Zaman ve Savaşın Gölgelerinde Bir Yolculuk
Vahşi Batı'nın kumlarında kaybolmuş zaman ve savaş, ayak izleri kadar komik! Erozyon mu? Daha çok erozyon tipinde bir macera!
37 dakika önce
Vahşi Batı temalı roguelike Erosion, geçenlerde duyuruldu ve hemen ardından oynamayı daha da merak ettiren bir oynanış videosu yayımlandı. Videoda, 4 dakikalık bir süre zarfında oyunun ilk görevlerinden birine göz atma fırsatımız oldu. Evet, adamlar gerçekten bunu yapmışlar! Geçen yarım saat boyunca “Ben de bir zaman yolcusu olmalıyım!” diyerek evdeki tüm çamaşır tellerini es geçmeyenler için biçilmiş bir kaftan. Hemen ardından gözlerimizi videodan alamıyoruz: Erosion, tam anlamıyla kıyamet sonrası bir dünyada geçiyor. İçinde aşk, gerilim ve bolca çatışma var. Yani kısaca oldukça eğlenceli ama bir o kadar da stresli bir atmosfere sahip.
Bana sorarsanız, hikayede bir şey var ki, beni tamamen kendine çekiyor: Kızınızı bir savaş lordu tarafından kaçırılmasıyla başlıyor. Aman Tanrım! Eğer kızım benim için straplez elbiseler gibi değerliyse, onun peşine düşmek için her şeyimi verebilirim. Ama merak ettiğim bir diğer şey: Savaş lordunun bu kaçırma olayını yaratırken kahvaltıda ne yedi? Kahvaltıda yok yere bir de «Gel beraber savaştıralım!» diye mi düşündü? Gerçekten bilemiyorum. Ama hikaye burada bitmiyor. Kızınız, zamanı bükebilen, yaşayan bir Sütun’a hapsedilmiş. Bu durumda, bir yandan kızınızı kurtarmaya çalışırken, her öldüğünüzde zamanın 10 yıl ilerlemesi de cabası! Düşünsenize, dünyanız birdir ama siz bir kedi gibi 7 kez yeniden doğmayı deniyorsunuz. Hem kızınız yaşlanıyor, hem de etrafınızda her şey sürekli değişiyor. Yani biri ”zaman bir nehir gibidir” demiş, gerçekten de öyle!
Bir diğer önemli nokta: Attığınız her adım, yaptıklarınız çevrenizdeki insanları etkiliyor. İyi bir karar mı aldınız? Hemen etraftaki köydeki insanların sizden bahsetmeye başlamasıyla birlikte kahraman olarak anılabilirsiniz. Ama hatalı bir seçim yaptınız mı, o zaman insanlar sizi bir köşeye sıkıştırıp “Eriyon, lütfen, buraya gelme!” diye bağırabilir. Yani kısacası, yaptığınız her şey, dünyayı dönüştürüyor. Sıfırcı insanların diyeti gibi: Yaptığınız her şey, size yarar sağlarken, her an her şey çok da kötüye gidebilir.
Bu muhteşem konsepti tamamen başarılı bir şekilde hayata geçirip geçiremeyeceklerini birkaç ay içinde göreceğiz. Erosion, önümüzdeki yılın bahar aylarında erken erişime açılacak. Evet, evet, sabırsızlıkla bekliyoruz! Tabii ki de sabırsızlığın sınırları zorlandıkça, oyuncuların nasıl bir anlayış geliştireceği de merak konusu. Bir de “Acaba ne kadar cesur olmalıyım?” soruları kafalarda dönüp duruyor. Bizler sabırsızlıkla ve kahkahalarla dolu bir sürprizi bekliyoruz! Dilerim ki bu oyun, vaad ettiği gibi eğlenceli bir deneyim sunar ve biz oyuncuları hayal kırıklığına uğratmaz. Çünkü şimdi gidip önce kahvaltı yapmalıyım; savaş lorduna meydan okumak için enerjiye ihtiyacım var!
Henüz yorum yapılmadı, ilk yorumu sen yapmak ister misin?