Europa Universalis V: Osmanlı İmparatorluğu’nun Yükselişi ve Stratejik Oyun Deneyimi
Europa Universalis V ile Osmanlı İmparatorluğu'nun yükselişini keşfedin. Stratejik hamleler ve tarihi mücadelelerle dolu bir oyun deneyimi.
58 dakika önce
Yıl 1337. Osmanlı’nın yükselişi adeta kaçınılmaz bir gerçekti ve evet, gerçekten de yükseldi. Fakat bu yükseliş biraz… alışılmadık bir şekilde gerçekleşti. Orhan Bey, o dönemin en sağlam liderlerinden biriydi, kadim bir gigachad gibi duruyordu. Varisleri de son derece sağlıklıydı. Oyun başlangıcında açılan “Türklerin Yükselişi” mekanizması sayesinde Anadolu topraklarında, kafalarına göre, casus belli yaratma, rahatça uç beyleri ve vasallar kurma şansına sahip oluyordunuz. Bizans’a ise, “Biraderim, biraz altın yollamazsanız gıdınızı bıngıldatırız!” gibi atar giderlerde bulunabiliyordunuz. O dönemin ortalarında Konstantiniye de çoktan alınmıştı. Sonrasında ise Kara Veba patlak verdi. Kısıtlı kaynaklarımız olduğu için hastaneler inşa etmek bir hayaldi ama yine de istikrarı sağlamak adına hastaları karantinaya almaya karar verdim ve saraydakilere evden çıkmamalarını söyledim. Ancak bu çabalarım bir işe yaramadı; hem veliaht hem de onun varisi hayatını kaybetti. Osmanlı’nın yönetimi ise Şerefullah gibi absürt figürlerin eline geçti. Ülkenin başında 6 yaşında bir meşru varis kalmayınca, naip olarak Karamanoğlu birinin iktidara geçmesine vesile oldum. Çocuk büyüyene kadar geçici olarak durumu idare ederiz dedim, ama bir bakmışım o da ölmüş! Naraya bir varis daha bulana kadar neler yaşadık! O dönemde başımıza geçenleri anlatacak çok hikaye var.

Daha sonra yeni bir naip geldi. Bu sefer 16 yaşında bir kız çocuğu. Ona “Ömer, bir ayın var. Bulabileceğin en karizmatik ismi bul!” deselerdi, Exazenos Ayşe’den daha karizmatik bir isim bulamam. Bu isim, “Siber iskelet kullanan uzaylı” anlamına gelen Adeptus Mechanikus diliyle, Tyranid dilinde ise “Kafkaslarda yetişen bir çiçek” ifadesidir. Kadının yönetim yapısında bu kadar zor bir dönemde nasıl naip olduğunu anlamakta güçlük çektim. Ancak yılların oyunculuğunun bana öğrettiği bir şey var; Exazenos Ayşe gibi bir figür Osmanlı padişahı olabiliyorsa, bunu değerlendirmenin vakti gelmiştir! Kendisinin 74 yıl boyunca iktidarı sürdürmesi, muazzam reformlar yapması, Macaristan ile komşu hale gelmesi, Memlük ile ittifak kurması, Anadolu’yu büyük ölçüde birleştirmesi ve ülkenin altyapısını çağdaş medeniyetler seviyesine çıkarması tarihsel bir başarıydı. Şayet Kastilya’ya düzenlediği sefer başarısızlıkla sonuçlansa bile, Kayser-i Rum olarak tarihe geçti. Onun liderliğinde Türkler, Amerika kıtasını kolonileştirmeye, Güney Amerika’nın altınlarına ulaşmaya ve Manhattan çevresini Türk ve Sünni vasallarla doldurmaya başladılar. Eğer Topkapı Sarayı’na giderseniz, en üst kısımda Exazenos Ayşe’nin portresini görebilirsiniz.
Neden böyle bir oyun var? Europa Universalis V gerçekten olağanüstü bir yapım. Bu oyunun varlığını sorgulamakla başladım, çünkü EU4 yıllar geçmesine rağmen hâlâ Paradox Interactive’in en çok ilgi gören ikinci oyunu olmaya devam ediyor. Oyun için yeni bir sayfa açma kararı almak oldukça cesur bir adım. Fakat gördüm ki öyleler.

Bunu da şu şekilde açıkladılar. Bu, Paradox’un şimdiye kadar geliştirdiği en büyük ölçekli oyun ve aynı zamanda en sağlam ilk çıkışını gerçekleştiren oyun. Ancak Paradox standartlarında bile bazı sorunların var olduğunu unutmamak gerekir. Yine de bu sıkıntıların, oyunun bu kadar tarihi başarılı bir şekilde yürütebilmesi göz önüne alındığında, bir nebze görmezden gelinebileceğini düşünüyorum. 1337’den başlayan 500 yıllık dönemin gerçekçi bir simülasyonunu sunmuşlar. Herkes var, her yerden insanlar arasında köyleri, şehirleri temsil eden binlerce karakter mevcuttur. Kayseri’nin bir köyünde 5 bin kişi yaşamışsa, hepsi oyunda yer alıyor. Hangi din, hangi kültürden oldukları, topluluğun memnuniyet oranları gibi detaylar oyunun derinliklerini açıyor.
Bu oyun büyük ölçüde sizin denetiminizde olan bir oyun değil. Oyun kendi akışıyla ilerliyor, siz de bu akışı kendi tercihlerinize göre yönlendirebiliyorsunuz. Örneğin, şehirde işçi sıkıntısı varsa, şuradan insan alıp buraya yerleştirmeye çalışamazsınız; oradaki yaşam şartlarını, memnuniyeti artırarak o bölgeyi cazip hale getirirsiniz. İngiltere’ye ait bir toprağı aldıktan sonra “Burada yaşayanları İngiliz ilan ediyorum” da diyemezsiniz; toplumları yavaş yavaş asimile etmek gerekecek.

Bütün bunların yanı sıra, üzerinde o kadar çok detay olan sistemler var ki. Paradox, “Ya oyunu yeni başlayanlara uygun hale getirip daha geniş kitlelere mi ulaşmalıyız?” düşüncesine kesinlikle kapılmamış. Kazabildiği kadar derinlemesine inmiş. Her şeyin üzerinde yeterince durmak mümkün değil ama genel hatlarıyla bir çerçeve çizmek istiyorum. Toplumunuz farklı zümrelerden oluşuyor: yöneticiler, soylular, din görevlileri, burjuvalar, avam gibi. Bunlara imtiyazlar vererek güçlendirmeye çalışırken, genelde yönetimden daha kuvvetli hale gelmelerini istemezsiniz. Yalnız burada istediğiniz her şeye ulaşabilirsiniz; burjuvaları güçlü hale getirip parlamentoyu onlara emanet ederek tam anlamıyla ticari bir devlet de kurabilirsiniz.
- Bütün bunlar vergilerle döner:
- Memnuniyetsiz zümreler para akışını kesebilir.
- Vergilerin bağlı olduğu pek çok faktör bulunmaktadır.
Genel hatlarıyla, gelir elde etmek için üretim ve ticaret şart. Her yerleşkede bir KTO (kaynak toplama operasyonu) var. Balık, kereste, kil, altın gibi farklı kaynaklardan oluşan bu operasyonları düzenleyip, bunları sektörel olarak işleyip değerli mallar hâline getirmek mümkün. Fakat bunun için temel malzeme işlerini halletmeniz gerekir. Yerlerin verimliliği ise değişkenlik gösterdiği için, merkeze olan uzaklığa göre kontrolünüz azalır. Kontrolü yollarla, limanlarla artırmak olası, ama bir yere kadar. Yani sıfır kontrole sahip bir yerden vergi toplayamayacak olmanız durumu var.

Yeniliklere uyum sağlamak için toplumun okuryazarlığını artırmalısınız. Daha iyi yollar, limanlar ve üretim tesisleri için yeni teknolojilerin gerekliliği söz konusu. Ancak bu yeniliklerin toplumunuza yayılması ve kortlar içerisine girmesi gerekiyor. Bizim oyunda ilk dönemde yayılmacı oynuyorken, keşifler çağında Türk gölü haline dönüştürmek yerine Amerika’ya koloniler kurmayı seçtim. Bu sistem zamanla önem kazanıyor, ama masrafları da hatırı sayılır bir şekilde artıyor.
- Ticaretin kendisi ise bambaşka bir durum:
- Kontrol seviyeleri, ticaret menzili ve deniz hacmi gibi birçok faktör var.
- Ürünlerin çeşitlerine göre farklı üretim yöntemleri mevcut.
Ordularınız kara ve deniz silahlarının iki türe ayrılıyor: seferberler ve düzenli ordular. Uzun bir süre seferberler işinizi görecek, ama zamanla daha kalıcı birimler oluşturmakta fayda var. Savaşlar ise Total War gibi değil; moral, disiplin, komutan becerisi ve şans gibi faktörlerin yanı sıra orduların gıda tüketimleri ve mevsim gibi değişkenler de etkili. Dikkatli olmazsanız, kışın ordunuzu dağlara hapsetmiş olursunuz.

Büyük oyun, büyük sorunlar demektir! Oyun sırasında en büyük sorun yapay zeka. Ülke yönetiminde fena sayılmazken, savaşlarda akıl almaz hatalar yapabiliyor. Örneğin, “Karşımdaki ordu 15.000 kişi, ne yapmalıyım?” derken ordusunu bölmeye karar verebiliyor! Özellikle deniz taşıma konusunda da yetenekten yoksun. Müttefik orduları desteklemek istediğinizde sorunlar yaşamak durumunda kalıyorsunuz. Oysa ki tarih boyunca pek çok olay bu yapay zekanın başını ağrıtırıyor. Yaşanan örneklere, yerli ve yabancı müttefikler ile olan ilişkiler eklenince işler iyice çirkinleşiyor.
EU4 için daha fazla oynamadım, bunun yerine oyuncuların yorumlarını takip ettim. Eski oyuncular EU5’e dair oldukça olumlu görüşler paylaşıyor. İleriye dönük düşünecek olursak, EU4’ün popülaritesinin azaldığını görmek mümkün. Eğitim yönergesi var, ancak bazen bilgiye ulaşmak oldukça zor; çok seyahat etmeniz gerekiyor. Genel bir kafa karışıklığı yaratıyor. Önce 10-15 saatlik bir deneyimle oyuna aşinalığın sağlanacağı düşünülürse, yeni oyuncular için oldukça kolay bir öğrenme süreci var diyebilirim. Fakat işin otomatiğe alındığı yerlerde sağduyu ve dengeyi kaybetmemeniz gerekiyor!

Tehlikeyi hafife almayın! Oyun başında birkaç saat geçirmek isteseniz de, savaşların, yeniliklerin ve diğer birçok görevin ardı arkası gelmiyor. 100 saati aşmak çok muhtemel ve her yeni seferde bambaşka deneyimler yaşayacaksınız. Yüzlerce hedef peşinde koşmanız kaçınılmaz hale geliyor. Bir ağaç planı ile, zamanınızı verimli kullanarak farklı stratejiler geliştirmeniz mümkün. Ancak daha fazla beklemek istiyorsanız, 6 ay veya 1 yıl bekleyerek daha iyi bir versiyon elde edebilir, ya da mevcut hâliyle oyunun tadına varabilirsiniz. Bunların yanı sıra, sevdiklerinizle kısa süreli bir veda yapmayı unutmayın!








Henüz yorum yapılmadı, ilk yorumu sen yapmak ister misin?