Coronavirüs pandemisi, pek çok spor tutkununun ruhunu derinden etkiledi. Benim gibi Formula 1 hayranlarından biri olarak, bu süreçte en çok özlediğim şeylerden biri de Formula 1 yarışlarıydı. Uzun bir süre boyunca turbo hibrit motorların sesine hasret kaldık; F1’in resmi oyunu olan F1 2020’nin erteleneceği yönündeki söylentiler ise sabırsızlığımı katbekat artırmıştı. Ama sonunda, 217 günün ardından hem F1 yarışlarına hem de oyunun kendisine kavuşmuş bulunuyoruz.

Oyun hakkındaki gelişmeleri yakından takip eden biri olarak, F1 2020’nin beni heyecanlandıran birçok yönü vardı. Ancak, dürüst olmak gerekirse, F1 2020 şu ana dek oynadığım en iyi F1 oyunu. Peki, bu oyunu bu kadar özel kılan unsurlar neler? İşte, oyunun dikkat çekici özelliklerinden bazıları:

Benim Takımım

Öncelikle kariyer moduna eklenen yeni “My Team” özelliğinden bahsetmek istiyorum. Bu modun daha önce oyuna eklenmemiş olması kulağa oldukça tuhaf gelse de, Codemasters ekibi bu konuda harika bir iş çıkarmış. Bu yeni özellik, oyuna o kadar iyi entegre edilmiş ki, kendinizi bir anda bir F1 takımının yöneticisi olarak bulabiliyorsunuz. Uzun yıllardır F1 serisini oynayanlar, kariyer modunun sizi nasıl içine çektiğini bilir. Ancak bu mod ile sadece bir pilot olmaktan öteye geçip, kendi takımınızı başarıya taşımayı hedefliyorsunuz.

Takımın logosundan, araç tasarımına, takım arkadaşınızdan motor seçeneklerine kadar her şey tamamen sizin kontrolünüzde. Tabi ki, bu işlemleri yapabilmek için bir sponsor ile anlaşmanız gerekiyor. Burada, hangi sponsorla anlaşacağınız tamamen sizin tercihinize bağlı. Örneğin, size 8 milyon dolar teklif eden bir sponsordan bahsedelim. Ancak bu sponsorun sizden beklediği bazı görevler ve bonuslar mevcut. Yani, en çok parayı teklif eden sponsorla anlaşmak yeterli değil; sözlerinizi tutmanız da bekleniyor.

My Team modunu eğlenceli kılan unsurlardan biri de işin iş-yarış-marka dengesinin oldukça iyi kurulması. Sponsorlarınızdan gelen gelirle birlikte, dört ana departmanınızda değişiklikler yapma fırsatına sahip oluyorsunuz. Bu sayede, geçmişte yarışlardan kazandığımız araştırma puanlarını doğrudan kendi departmanlarımızdan alabiliyoruz. Yine de yarış sonlarında cebinize ekstra puanlar girmeye devam ediyor.

Yunuslu Enerji İçeceği Markası

Modun sunduğu yeniliklerden biri de “aktiviteler” kısmı. Artık oyunda yarıştan yarışa geçmek gibi bir durum yok. Her bir hafta, Football Manager’a benzeyen bir sistemle gün gün ilerliyor. Bu da hafta içerisinde yapabileceğiniz çok sayıda aktivite olduğu anlamına geliyor. Bu etkinlikler sayesinde henüz yeni olan takımınızı tanıtma ve cebinize birkaç kuruş para ekleme şansınız bulunuyor. Ayrıca, güç veya dayanıklılık departmanlarınıza zaman ayırarak çalışanlarınızın moralini artırabilir ve yeni parçaların sorunsuz bir şekilde eklenmesini sağlayabilirsiniz.

Sürücülerin ve takımın bilinirliği de çok daha önemli hale gelmiş. F1 2020’de battle pass benzeri bir sistem mevcut ve sürücünüz seviye atladıkça yeni kozmetikler açma şansı buluyorsunuz. Takımınızın değerinin artması, daha iyi sponsorluk anlaşmaları yapmanız ve daha fazla kazanç elde etmeniz anlamına geliyor. İşte bu noktada, gerçekten bir takım yönettiğinizi hissetmeye başlıyorsunuz. Açık konuşmak gerekirse, My Team moduna başladığımdan beri kariyer moduna dönüp bakmadım bile. Şu an gözümü Jack Brabham’ın yalnızlığını gidermeye dikmiş durumdayım.

Box, Box, Box

F1 2020’yi bu kadar etkileyici kılan detaylardan biri de çok daha iyi çalışan fizik motoru. Zaten oldukça iyi çalışan bu sistemin, ilk kez bu kadar gerçekçi hissettirdiğini söylemeden geçemeyeceğim. Özellikle My Team modunda bu motorun çok daha iyi çalıştığını deneyimleme fırsatınız oluyor. Henüz yeni bir takım olduğunuz için rakiplerinizle yarışmak ve grid’in üst sıralarına tırmanmak neredeyse imkansız. Kendi aracınızın ardından farklı bir araç kullandığınızda, farkı gerçekten hissediyorsunuz. Tabii ki, aynı durum araç güncellemeleri için de geçerli; her güncelleme sonrası ortaya çıkan en ufak değişimi bile fark edebiliyorsunuz.

Buna bir de yenilenen yarış dinamikleri eklendiğinde, F1 2020 tadından yenmez hale geliyor. Örneğin, lastikler artık oyunda çok daha kilit bir rol oynuyor. Tam da bu sebeple oyunun strateji kısmı, bir anda oldukça önemli hale geliyor. En ufak hasar bile yarışı kaybetmenize neden olabilecek bir hata zincirini tetikleyebiliyor. Tam da gerçek F1 yarışlarındaki gibi…

BWOAH

Yenilenen detaylar ve ince işçilikler oldukça güzel. Ancak, F1 serisinin asla yenilenmeyen ve hiç de hoş olmayan röportaj sistemi hala yerini koruyor. Birinci olduğunuz yarışın ardından bile aynı animasyonları kullanan tek bir kamera ve mikrofona konuşmak, tat kaçırıcı bir durum. Hatta burada aldığınız sorular ve verdiğiniz cevaplar bile daha önce gördüğümüz şeylere benziyor. Evet, Formula 1 pist üzerinde gerçekleşiyor ve bizler de öncelikle oyunun pist üstündeki performansını yorumluyoruz. Ancak şahsen, artık gerçek bir simülasyon haline dönüşen seride basın toplantıları ve farklı pilotlarla yaşanan dramalar görmek istiyorum. Yani, en azından her yıl aynı yerde, aynı kamera ve mikrofona röportaj vermek zorunda kalmayalım!

Son Tur

Codemasters ekibi, özellikle yarış simülasyonları konusunda her yıl kendini geliştirmeyi başarıyor. F1 2020, bugüne kadar yaptıkları en iyi işlerden biri olmuş durumda. Yavaş yavaş tam kıvamına gelen mekaniklere, yukarıda bahsettiğim pist dışı aktivitelerin de eklenmesiyle oyun tadından yenmez hale geliyor. PC’de 92 TL olan fiyatıyla tam bir fiyat-performans canavarı olan F1 2020, şu an oynayabileceğiniz en iyi simülasyon oyunlarından biri.