Fallout Dizisi: Lucy’nin Komedi ve Korku Dolu Macerasına Hazır Olun!

Amazon Prime, Fallout evrenine merhaba diyerek hayranlarını yeniden bir araya getirmek için kolları sıvamış. Bu yeni dizinin ilk bakış görsellerinin duyurusuyla birlikte, “Acaba bu sefer hangi kasvetli ve bir o kadar da komik olaylarla karşılaşacağız?” soruları akıllarda çırpınıp duruyor. Vanity Fair’in marifetiyle, resimler üzerinden ilk izlenimleri edindiğimiz bu yapımda, Lucy karakterinin canlandırıcısı Ella Purnell bizi derin düşüncelere iten bir bakışla şaşkına çevirecek gibi görünüyor. Gözlerimiz, Maximus rolündeki Aaron Moten ile hemen yanı başında, Walton Goggins‘in bıraktığı hayalet gibi dolanan Ghoul hâlinde kendisine takılıyor. Ve tabii ki, “korkusuzca maceraya atılan kişi” unvanını kapmış The Brotherhood of Steel askerleri, Power Armor’larının içinde yarattıkları görsel şölende birer süper kahraman edasıyla göklerde süzülen uçaklar gibi duruyorlar.

Fallout dizisinin yürütücülerinden Jonathon Nolan’ın yaptığı yorum ise, Lucy karakteri hakkında içimizi ısıtan bir bakış açısına sahip. İyi niyetli ama saf! Hani bazen dostlarınızdan biri çok saf bir şekilde “Neden dünya bu kadar kötü?” diye sorunca, “Neden olmasın?” diyorsunuz ya, işte Lucy’nin de hayatı tam olarak böyle olacak. Kendi vault’unda yıllarca koruma altında büyüyen bu genç kız, dış dünyanın sonsuz tehlikeleriyle karşılaştığında, siz de ekran başında Elvis gibi “Uh-huh” demekten kendinizi alamayacaksınız.

Dışarıdaki dünya, tanıdığımız normal bir yerdir, değil mi? Tabii ki de hayır! Lucy’nin macerası, kendisi kadar şanslı (ya da şanssız) olmayan insanlarla ve o korkunç yaratıklarla dolu bir sahneye dönüşecek. Hani derler ya, “Dışarda bir şey var!… ama bizi ilgilendirmiyor.” İşte tam burada tam tersi bir durumla karşı karşıyayız. Lucy, içerideki güvenli alanın kapısını araladığında, mutantlar kapıda bekliyor gibi hissettirecek. Görünüşe göre, giriş kısmında vinyetler yerine muazzam bir mutant yelpazesi bizi karşılayacak.

Dizi, izleyicilere inkoma karşı bırakılmış insanların hallerini, neyle mücadele ettiklerini göstermeyi vadediyor. Lucy’nin serüveni boyunca, onunla birlikte “ölmek için geride bırakılanların” hikayelerine tanıklık edeceğiz. Ama şunu unutmayalım, izleyiciler olarak sadece dram ve endişeye maruz kalmayacağız; bu dünyada gülümsememizi sağlayacak birçok komik anekdot da ortaya çıkacak. Korkuyu ve komediyi harmanlayarak, izleyicilerin psikolojisini zorlayacak bir yapım olarak karşımıza çıkması bekleniyor.

Tabii ki, Fallout’un o eşsiz mizah anlayışının dizide nasıl yorumlanacağını görmek, izleyici kitlesi için eşsiz bir deneyim olacak. Hayranları, belki de yıllarca mutlu oldukları o ikonik oyun dizisinden feyz alarak, “Acaba bu sefer neler olacak?” sorusunu soruyor. Kendimizi gülmekten alıkoyamayacağımız sahnelerle dolu, bir yandan da gerildiğimiz, bakalım neler göreceğiz. Geleceğe dönük hayalleri bir kenara bırakıp, bizi bekleyen bu eğlenceli yolculuğa çıkalım!