Yukarı Çık
Bildirimler
Şu anda, yeni bir bildirim mevcut değil!

Yeni bildirim olduğu zaman tam olarak burada karşına çıkacak.

14 dakika okunma süresi

5

Fantastik Edebiyatın Derinliklerine Yolculuk: Baldur’s Gate ve Efsanevi Seriler

Fantastik edebiyatın büyülü dünyasında kaybolmaya hazır mısınız? Baldur's Gate ile efsaneler arasında kaybolmak şaka değil, gerçek bir serüven!

admin

2 saat önce

Fantastik Edebiyatın Derinliklerine Yolculuk: Baldur’s Gate ve Efsanevi Seriler

Belki daha önce bir D&D deneyiminiz olmamıştı, Ejderha Mızrağı ismine de, Unutulmuş Diyarlar ismine de ve daha nicelerine yabancıydınız. Sonra Baldur’s Gate 3 oynadınız ve ırklara, sınıflara, tarihçeye, ortamlara hasta oldunuz! “Artık oyunlar kesmez beni, üzerime kitap atın, bolca atın, hepsini okuyacağım nıhahaha” diyerek sağa sola saldırdınız. Durun, saldırmayın! Alın size bolca kılıçlı, büyülü, Baldur’s Gate gibi kitap serileri öneriyoruz! Önce okuyun, teşekkürünüzü sonra edersiniz.

Fantastik Edebiyatın Derinliklerine Yolculuk: Baldur's Gate ve Efsanevi Seriler

Unutmayın, fantastik bir serüvene atılmak istiyorsanız, kesinlikle gerekli olan bir bilgi: Fantezi dünyaları, bu eserlerle birlikte aklınızı başınızdan alacak! Karakterlerin derinliklerine inmek, birbirleriyle olan ilişkilerini ve geçmişlerini sorgulamak her zaman çok keyiflidir. Ve işte buradan hareketle, D&D evreninin vazgeçilmez kahramanlarını tanımaya başlayacağız. Hazır mısınız? İşte başlıyoruz!

Kara Elf Üçlemesi

Unutulmuş Diyarlar’a dair tonla kitap okudum bugüne kadar ama en keyif aldığım, en iz bırakanı Kara Elf Üçlemesi oldu bende. Drizzt Do’Urden’i muhtemelen duymuşsunuzdur bu fantastik diyarlara meraklıysanız. Kara elflerin kötü şöhretinin aksine altın kalpli bir drow olan Drizzt’in doğumuyla başlayan bu seri, onun içinde bulunduğu topluma ne kadar zıt olduğunu gayet başarılı bir şekilde anlatıyordu. Hayatının birçok aşamasında yalnızlık çeken Drizzt, bizlere yalnızlık ve dostluk arasındaki dengeyi öğretirken, drowların sıradan kötü karakterlerinden çok daha fazlası olduğunu gösteriyor. Zira, kahramanımız masumları korumak için her türlü zorluğa göğüs geriyor!

Fantastik Edebiyatın Derinliklerine Yolculuk: Baldur's Gate ve Efsanevi Seriler

Drow’ların Diyarlar’ın en acımasız ırklarından sayılması boşa değil sonuçta; masumların canını alması da istiyor Drizzt’ten, beraber savaştığı akademideki arkadaşlarına ihanet etmesi de. Karanlıkaltı’nda drowlar sırtlarına inecek hançeri kollamak için hep arkalarına bakarlar; ama ölümleri genellikle önden gelir der mesela Drizzt. Bu deli dünya, inanın, hayal gücünüzü zorlayacak! Okuduğum dönemde kendi içinde bulunduğum çevrelere de bir türlü uyum sağlamakta zorlanan bir genç olarak fazlasıyla ilgi çekici bulmuştum o yüzden Drizzt’in bu ilk maceralarını. Zaten o yüzden benim de yanımda yürüyen sadık kedi yoldaşımın adı Guenhwyvar ya… Komik değil mi?

Bu arada ilk üçlemeyi okudum ama kalan 30 kitabı okumak gözümde çok büyüyor diyorsanız The Companions adlı romanın Drizzt serisi için bir nevi soft-reset sayıldığını eklemek isterim. Çok da güzel kitaptır, daha güncel Unutulmuş Diyarlar okumak isteyenler de es geçmesin derim.

Fantastik Edebiyatın Derinliklerine Yolculuk: Baldur's Gate ve Efsanevi Seriler

Elric Destanı

Beyaz saçlı iki popüler fantezi kahramanının, Drizzt Do’Urden ve Raistlin Majere’nin atası Melibone’lu Elric. Bu karakter, ejder soyundan gelmekte ve ejderhalara binen “deli” bir ırkın üyesi. Kötücül halkının arasından ahlak sahibi bir soylu olarak kaçışı Drizzt’in Menzoberranzan’dan firarına çok benziyor. Ancak Elric’in hikayesi daha da karanlık. Onun başında, ruhlara aç gözle bakan Stormbringer kılıcı var ve bu kılıç, onun yaşamının ipliğini tiksindirici bir şekilde yerine getiriyor. Vay be, ne hayat be! Maceradan maceraya koşuşu Raistlin’e geçmiş. Hatta, aranızda Geralt hayranları varsa bilirsiniz ki, bu karakterin de bir lakabı Elric’ten geliyor, zira orijinal “Beyaz Kurt” Elric’in ta kendisi. Updating your fantasy knowledge, bu karakterleri tanımak bir gereklilik haline geliyor ya hani, asla yanlış yapmazsınız!

Stormbringer’ın ruhlara olan açlığı dinmezken, kendi yaşamına dair ne kadar acı çektiğini görüyorsunuz. Bu bağlamda, Michael Moorcock okurları olarak bizler, karakterin çektiği acılara, yaptığı fedakarlıklara ve düştüğü ikilemlere fiilen şahit oluyoruz. Eğer ki Orijinal İngilizce baskılarını okuyacak tesadüfi bir okuyucuysanız, mutlaka Gollancz (UK) baskılarını tercih etmelisiniz. Del Rey baskıları ise daha önce yazdığı parçaları bir araya getiriyor. Bir nevi “bitmemiş yemek” oluyor! Öyle diyelim.

Fantastik Edebiyatın Derinliklerine Yolculuk: Baldur's Gate ve Efsanevi Seriler

Ejderha Mızrağı Destanı

Ejderha Mızrağı, benim için bir dönüm noktası! İlk okuduğum fantastik kitap. O zamanlar sadece oyunlardan esinleniyordum; Heroes of Might & Magic, Diablo gibi. Ancak fantastik dünyalarla çok da içli dışlı değildim. Affınıza sığınırım; LotR okumaya başlamış, sıkılıp bırakmış, bu mevzu bana göre değil herhalde demiştim. Meğer tam aradığım şey, bu serinin içindeki sürükleyici maceralar olmuş!

Seriye beraber daldığımız lise arkadaşlarımla yaptığımız sonsuz muhabbetler, üniversite hazırlıkta en öne oturup derslerde gizlice kitap okuyup hocaları uyuz etmemiz, işte birçok anı! Klasik bir yapıda olan Tanis, karanlık tarafa geçmiş yavuklusu Kitiara, aşşşırı eğlenceli hırsız kender Tas, ve tabii ki epik Raistlin! Objektif bakarsak, Weis ve Hickman’ın yaratıcılığının dibine vurduğu Ölüm Kapısı gibi olmayabilir ama işte, bu kadar samimi bir hikaye de bulmak oldukça zor. Özellikle de fantastik edebiyata adım atmak isteyenler için bu seri bir başucu kitabı niteliğinde! Kısaca, haydi hemen girin ve bu efsane karakterlerle tanışın!

Fantastik Edebiyatın Derinliklerine Yolculuk: Baldur's Gate ve Efsanevi Seriler

Avatar Üçlemesi

Eğer Baldur’s Gate 3’e (hatta ilk iki oyuna da) en doğrudan bağlantılı kitabı okumak istiyorsanız, bu seri tam size göre arkadaşlar. Sıkıntılar Zamanı veya Avatar Krizi olarak bilinen dönemde geçen bu kitaplar Kelemvor, Midnight, Cyric ve Adon adındaki dört maceracının gözünden aktarılıyor. Aranızda D&D külliyatına aşina olanların kaşları havaya kalkmış olabilir bu isimleri görünce ama endişelenmeyin. Spoiler istemiyorsanız, hemen bir çerçeve kapatın! Neden bu kadar önemli Avatar Üçlemesi? Çünkü bu kitaplarda olanlar sonucunda Unutulmuş Diyarlar sonsuza kadar değişiyor. Tıpkı bir bumerang gibi, her fırlatıldığında geri dönüyor!

Tanrılar, fani formda yeryüzünde yürümek zorunda kalınca, onun sonucunda olan güç dengeleri tahmin edersiniz ki değişiyor. Yeni tanrılar ekleniyor, bazıları ölüyor, bazıları da yeni güçler edinmeyi başarıyor. Ki bildiğiniz üzere bu da biraz Baldur’s Gate 1’in konusunu dayandırdığı bir mevzu. Bunun dışında, Avatar Üçlemesi sonrası Cyric’i konu alan iki kitap daha var, onları da okumanızı MUTLAKA tavsiye ederim. Özellikle Yalanlar Prensi Unutulmuş Diyarlar’a dair en keyifli romanlardan biri olarak öne çıkıyor. Bu kadar derin bir dünya yok, ayrıca neden okumayalım ki, değil mi?

Fantastik Edebiyatın Derinliklerine Yolculuk: Baldur's Gate ve Efsanevi Seriler

Şarkılar ve Kılıçlar Serisi

Lise yıllarımda okuduğum ve pek de sevdiğim serilerden biri olan Şarkılar ve Kılıçlar serisi, şimdi Baldur’s Gate’de Ozan karakterimle fink atarken de Danilo’yu anmadan geçmek istemiyorum. Arilyn Moonblade adlı savaşçı ve Danilo Thann adlı bir ozan adayının baş rollerde olduğu ve genellikle Waterdeep ve çevresinde geçen bu seri, belli bir dünya kurtarma meselesine girmeden, keyifli bir macera arayanlar için birebir. Hem sizi Harper’lar ve Zhentarim gibi Faerun’un en iyi gizli sosyeteleriyle tanıştırmak için de ideal bir kapı!

Yıldızışığı ve Gölgeler Üçlemesi

Drow deyince akla ilk olarak Drizzt Do’Urden geliyor elbette; ancak Elaine Cunningham’ın, yolculuğunu üç kitapta tamamlayıp tadında bırakan Liriel Baenre karakteri de fazlasıyla etkileyici bir karakter. Menzoberranzan’ın en güçlü ailesinden gelme ve asi ruhlu bir karakterin maceralarını okumak ilginizi çekiyorsa adresiniz burası. Efsanevi ve kötücül Drow şehrinin baş büyücüsü Gromph’un laf dinlemez kızı Liriel, Drizzt’in gözünden pek görünmüyor olmasına rağmen, okuyucuyu derinlere götürecek kadar güçlü bir etki yaratıyor!

Fantastik Edebiyatın Derinliklerine Yolculuk: Baldur's Gate ve Efsanevi Seriler

Her şeye bu kadar romantik ve erdemli bakan Drizzt’in, aşk meşk işlerine bir türlü girmemiş olmasına bozuluyorsanız, hele kadın gözünden tadında bir romantizm okumak istiyorsanız, işte adresiniz burası. Cunningham’ın Liriel ile yol arkadaşı Fyodor arasındaki ilişkisini oldukça ilginç kılan birçok dinamik var. Tüm bu özellikleriyle Yıldızışığı ve Gölgeler serisi tavsiye edilir. Lakin, ülkemiz zamanında Arkabahçe basmıştı, İthaki’nin Unutulmuş Diyarlar telifini üstlendiği noktada bu seriyi tekrar basmadı. İngilizcesini okumayı düşünüyorsanız sahaflarda bulabilirsiniz; ama bulmakta zorlanabilirsiniz, dikkat!

Örümcek Kraliçe’nin Savaşı

Baldur’s Gate 3’te Karanlıkaltı’na çok detaylı bir bakış atmıyoruz doğrusunu isterseniz. Bu hali bile ilk indiğimizde çoğu oyuncuya kök söktürüyor; ama aslında Karanlıkaltı, çok daha kaotik bir dünyadır. Illithid kolonilerinden tutun da Drow şehirlerine, Duergar madenlerine ve kadim cüce ocaklarına kadar bin bir türlü şeyle karşılaşmak mümkün. İşte bu noktada Örümcek Kraliçe’nin Savaşı serisi, eğer bu bölgeye ait daha büyük resmi görmek isterseniz, nefis bir roman serisidir. Altı farklı Unutulmuş Diyarlar yazarının eserlerinin bir araya geldiği bu seride, Drizzt serisinin yazarı R. A. Salvatore, danışmanlık yapıyor.

Fantastik Edebiyatın Derinliklerine Yolculuk: Baldur's Gate ve Efsanevi Seriler

Hikaye özetle, Örümcek Kraliçe Lolth’un aniden dualara cevap vermeyi kesmesi üzerine Menzoberranzan’lı bir grup drowun mevzuyu araştırmak için yollara çıkmasını konu alıyor. Ancak tabii ki bu mevzu zamanla hiç beklenmedik yerlere kayıyor; sürprizlere hazır olun!

Ölüm Kapısı Serisi

Bana fantastik edebiyat derseniz aklıma gelen ilk isimler, müthiş üretken ikili Margaret Weis ve Tracy Hickman olur. Yazdıkları tüm serilere bayılıyorum ama bir tanesi var ki, bu ikilinin başyapıtı, Ölüm Kapısı serisi. Totalde yedi kitaptan oluşan bu seriye başladığınızda, Arianus’ta geçen müthiş bir hikayeye kendinizi kaptırıyorsunuz!

Fantastik Edebiyatın Derinliklerine Yolculuk: Baldur's Gate ve Efsanevi Seriler

İlk kitabın ardından ikinci kitap, bir devam kitabı değil; tamamen başka bir öyküdür. Ancak, genişleyen evrende elbette her şey birbirini tamamlar. Sonraki kitapta Abarrach, dördüncü kitapta ise Chelestra’ya geçiş yapıyoruz. Ve beşinci kitap, tüm karışıklıkları birleştirip sizi harika bir finale götürüyor. Açıkçası, bu serinin bitmemesi için dua ettim; o derece derinlikli ve etkileyici bir yolculuk ki!

Tüm bu aylaklığın hikayesi, insanlara dayanan iki ırk Sartanlar ve Patrynleri ortaya çıkarmakta. Sartanlar yeryüzünüzü dört aleme ayırarak, Patrynleri Labirent ismindeki beşinci dünyaya hapsediyor. Sattanlar gizemli biçimde yok olduktan asırlar sonra Patrynler, Nexus Lordu Xar sayesinde Labirent’ten kaçar ve fetih hayalini gerçekleştirmeye çalışıyor. İkili, bu serinin en güzel yanlarından biri. aralarındaki dinamikleri etkileyici biçimde kaleme almış. “Yahu bu kadarı da yeter” demeye fırsatim kalmıyor, fantasy dünyalara kapılar açıldıkça açılıyor. İşte bu yüzden çılgınca kitap arayışım devam! 🙂

Fantastik Edebiyatın Derinliklerine Yolculuk: Baldur's Gate ve Efsanevi Seriler

Elminster: Bir Büyücü Yaratmak

Yanınızda sürükleyerek taşıdığınız hep topu dört canı ve iki tane kıytırık büyüsü olan büyücüye iyi davranın. Ak sakallı Bilge Elminster bile anasının karnından Mystra’nın sırlarına vakıf olarak doğmadı! Elminster: Bir Büyücü Yaratmak, bizleri Elminster’ın standart büyücü eğitiminden uzak, hayat hikâyesine götürüyor. Yıllar geçtikçe tanıştığım birçok eser ile bu serinin çok da orijinal bir hikaye gibi hissettirmediğini söyleyebilirim. Ama, bu hikayenin ardındaki derinliklere inmek isteyenler için erişilmesi gereken bir eser olduğu kesin!

Efsaneler Üçlemesi

İşte, Raistlin Majere! Bana göre anlaması çok zor, anlatmasıysa daha da zor bir olağanüstü karakter… Zayıf fiziği ve sağlıksız yapısı yüzünden hep ikiz kardeşi Caramon’un gölgesinde kalmış, ama yıllar geçtikçe emsalsiz büyü gücü ve zekasıyla çıkıyor gölgelerden. İşte bu Raistlin’in en sevdiğim özelliği, oldukça “gri” bir karakter olması. İyi ile kötü arasındaki çizgiyi kendi çıkarları için yer yer silikleştirmekten hiç çekinmeyen, işine geleni bir şekilde doğru sayabilen bir anti kahraman. Eğer bu seriyi anlatmak yerine karakteri anlatıyorsam; aslında Efsaneler Üçlemesi, temelde Ejderha Mızrağı Destanı’ndan tanıdığımız Tanis, Tas, Caramon ve Raistlin’in zamanda yolculuklar yaparak çeşitli maceralara atıldığı bir kisvelerdir.

Fantastik Edebiyatın Derinliklerine Yolculuk: Baldur's Gate ve Efsanevi Seriler

Bu seri, akıcı yapısıyla oldukça keyifli ve rahat okunan bir macera. Ancak bu üçlemede, ipler Raistlin’in eline geçiyor ve potansiyelini asla kestiremediğimiz, iyi ile kötü arasında gidip gelen büyücümüzü derinlikli bir şekilde tanıyabiliyoruz. Tüm bu kalabalık maceralar içerisinden en ilginç olanlarından birine adım atıyoruz. Hem kurgusal dünyalar hem de karakter derinlikleri üzerine yazılan eseri okumaya hazırlanın!

Bunları Sakın Okumayın: Baldur’s Gate Romanları

Şimdi Baldur’s Gate temalı bir dosya yapıyoruz ya, madem önceki oyunların romanları varmış, onları okumak için otursam, diye düşünmeniz çok normal. Ancak bu noktada sizi uyarmam gerekiyor. Zira Baldur’s Gate’in romanları (haklı olarak) müthiş kötü olmakla ünlüler… Peki neden bu kadar kötü bu kitaplar? Aslında akıllı bir hikâyesi de var. Bunları öğrenmek için lütfen yamacıma oturun.

Gaz ve toz bulutuna kadar geri gitmeye gerek yok ama her şey, Bioware’in Wizards of the Coast’tan bir Forgotten Realms oyunu yapmasının lisansını kapmasıyla başlamış. Bu durum sonrası WotC, bir de kitap yazdırmak istiyor, ve bunun için Philip Athens’a havale ediyor. Zira, zaman kısıtlı. Yıl başına kadar bir ön taslak hazırlamak zorunda. Nasıl olsa oyunun yapım süreci devam ediyor, detayları göre şekillendiririz diye düşünen yazar, ilk taslağı kayda geçiyor. Ama bu öyle bir taslak ki, bizim bildiğimiz ve sevdiğimiz Baldur’s Gate ile neredeyse hiç alakası yok.

Minsc mesela, bu kitapta böyle kızıl afro saçlı bir şef! Khalid, aklınıza bile gelmeyecek şekilde, grup toparlayan bir psikopat. O yüzden okulda ardınıza gelen “murder hobo” karışıklıklarını dinlemek pek de keyifli olmasa gerek. Anne karakter Jaheira, Abdel Adrian olarak geçiyor ve kötü kalpli Khalid’in gurup içerisinde suistimallerine maruz kalıyor.

Baktığınızda, bu çocuklar kitabın bu haline kadar yaygınlaşmamalıydı, yani. Neresinden tutsanız elde kalıyor. Bu sonuçta sadece bir ilk taslak; tutup da kitabın bu halini baskıya vermedikleri sürece düzeltilecek bir kısmı var. Ama nasıl oluyorsa, bu ilk taslağı alıp basıveriyorlar. Sonuçları tahmin ettiğiniz gibi: hayranlar yerden yere vuruyor. Hadi ilkinde bir hata yaptılar da, ikinci kitap da mı böyle? Vampir Bodhi’ye aşık olan ana karakter, Imoen’e yapılan bir ton gereksiz işkence… Neden? Çünkü Philip Athens yıllar sonra çıkıp ilk kitabın gerçek sıkıntılarını anlatıyor!

En dönüm noktasında ise, Throne of Bhaal’ın kitabını Bioware’de Star Wars ve Mass Effect gibi oyunları kaleme almış Drew Karphyshyn’e emanet ediyorlar. Kısaca toparlıyor ama okuyacağınızı, vaktinizi ayırdığınızı, kesinlikle hak etmiyor. Ben sadece Bhaalsoyu Destanı özeti yazdım; onu okuyun, mis gibi özet size…

Yorumlar

Henüz yorum yapılmadı, ilk yorumu sen yapmak ister misin?