Ah, FATAL FURY: City of the Wolves! Düşmanın gözünden gözlüğü fırlatan, canavar gibi lagartosların, düşmanları tokatlayan kahramanlarla dolu dünyası! Şimdi, bu dijital dövüş sahnesine katılacak yeni bir karakter var: Andy Bogard! 24 Haziran 2025 tarihini takvimlerinize büyük harflerle yazın çünkü bu tarih, dövüş tutkunları için unutulmaz bir gün olacak. Andy, Kieran Regan ve Hiroshi Okamoto tarafından seslendiriliyor. Resume: İnsan silahı, üst düzey dövüş sanatı ustası, atmosferin en havalı karakterlerinden biri!

Şimdi gelin, Andy Bogard’ın hikayesine biraz daha derinlemesine dalalım. Kendisi bir Shiranui stil yakın dövüş sanatı ustası, yani dövüşmeyi o kadar ciddiye alıyor ki, yakından dövüşmek için silahlara ihtiyaç duyduğunu düşünmüyor. Bu adam, South Town’un en eğlenceli ninjası olarak anılıyor; ama bu unvanı kazanmasının ardında çoğu zaman doğrudan mücadelenin kendisi yatıyor! Hayatında bir şeylere şahit olduğunuzda ya da muazzam bir kafa karışıklığı yaşadığınızda, bir ninja geliyor ve “Neyse ki ben buradayım!” diyerek kayıp çocukları kurtarıyor.

Son zamanlarda Andy, genç nesli eğitmek için klan köyünde Mai ile birlikte çalışıyor. Eğitim yöntemi de oldukça sıradışı; öğrencilerine bazen karate hareketleri, bazen ise “Çabuk, önce kafanı korumayı öğren!” şiarıyla yaklaşıyor. Ancak, bu eğitimi çok ciddiye aldığı söylenemez. Zira hokey oynamak yerine bir dövüş sanatları ustası olmaya çalışan Hokutomaru’nun kendi yolunu bulduğunu öğrendiğimizde, Andy’nin içindeki eğlenceli taraf gün yüzüne çıkıyor! Düşünsenize, bir gün Hokutomaru “Artık usta değilim, ben kendi yolumu çizeceğim!” dediğinde, Andy’nin yüzündeki ifadeyi hayal edin; bir yudum dondurma yerken suratına koca bir balta düşüyor gibi!

Ama Andy’nin sadece genç öğrencileri eğitmek gibi basit bir amacı yok. İçinde hâlâ gerçekleştirilmemiş bir mücadele özlemi taşıyor. Bu mücadelenin hedefi ise Doğuştan dövüşmek için yazgılı olduğu adam. Bugüne kadar bu adamla karşılaşamadı, ama gözleri dövüş insanını arıyor. Gerçek bir dövüşün sıcaklığını hissetmek istiyor; belki de “bütün bu dövüşmeler arasındaki en büyük dövüş” tam olarak o olacak! Umuyorum ki bu karşılaşma, Andy için bir rüya değil de efsanevi bir anı olacaktır; yoksa bir gün doğum gününde ona çilekli pasta yapmayı düşünen bir öğrenci onu öyle bir şaşkına uğratır ki, aman tanrım diyecek!

Son olarak, Andy’nin hikayesinin ve onunla birlikte yaşanan maceraların yanı sıra, Göz Atmak ya da Emre’nin bu muhteşem oyunu nasıl incelediğini görmek isterseniz şuradan inceleyebilirsiniz. Unutmayın, “Dövüş sanatları köyünde eğitim almadan önce sormak lazım: ‘Hokey mi, karate mi, yoksa dövüş mü?'”