Final Fantasy 14 severlerin, kıyametin ortasında çektikleri çileler; özellikle de Endwalker sonrası kuyruk beklemekten başka bir şey değil. Hayali bir dünyada dev canavarlarla savaşıp, efsanevi eşyalar toplamak yerine, çoğumuz şimdi bir tür gerçek dünya sınavına tabi tutuluyoruz. Uzun kuyruklar, adeta bir sosyal etkinlik haline geldi; oyuncular birbirlerine sıranın ne kadar uzadığını anlatırken, belki de en iyi dostlukları bu pek de keyifli olmayan sıra bekleme anlarında kuruluyor. İşte tam burada devreye Square Enix giriyor; “Dostlar, çok kalabalık olduk, artık yeter!” diyerek perakende ve dijital satışları bir durdurma kararı alıyor. Evet, yanlış okumadınız, tahmin ettiğinizden çok daha absürt bir çözümle karşı karşıyayız!
Şu hayal gücümüzün sınırlarını zorlayan dünyada, oyun şirketleri oyuncu sayılarını artırmak için metot üstüne metot deniyor. Hatta kapanmayan kuyruklarda bekleyen oyuncuları “ite kaka” oyuna sokmaya çalışanlar bile var. Ama Final Fantasy 14, alışılagelmişin tam zıttı bir strateji ile “Bekleyin bakalım, daha fazla oyun satmıyoruz!” diyerek rakipleri karşısında cesur bir adım atıyor. Aceleniz yoksa, belki de bu bekleme süresi boyunca insanlık tarihini daha iyi anlamak için derin sohbetlere dalatırsınız. Kim bilir, belki de eski bir dostunuzu bulup, onları tekrar oynamaya ikna edersiniz!
Ayrıca, sadece yeni oyuncuları engellemekle kalmıyorlar; mevcut oyuncuları da unutmadılar. Ama bu sefer farklı bir tat katacaklar. 21 Aralık’a kadar aktif aboneliği olan herkes, bir 14 günlük ekstra oyun süresi alacak. “Neden 7 değil de 14 gün?” diye sorabilirsiniz; belki de Square Enix bu durumda bir tarihçi gibi, tarih boyunca 14 sayısının ne kadar önemli olduğunu düşündü. “Evet arkadaşlar, belki beklemek sıkıcı, ama işte size bir ödül!” dediklerinde, içimizdeki sabırsızlık duygusu bir nebze de olsa hafifliyor.
Naoki Yoshida’nın kaleme aldığı mektubu okuyacak olursanız, size sanki “Evet, kuyrukta beklemek zor ama şu anki durumdan ben de memnun değilim, lütfen sabredin!” diyen bir dost gibi geliyor. Şirketin samimi yaklaşımı bir nebze de olsa moral kaynağı olsa da, “Beni sayfa sayfa bekletme!” demekten kendimizi alıkoyamıyoruz. Ne de olsa bu oyun, insanları maddi ve manevi olarak terleten bir sıraya döndü. Kuyruklarda beklerken, “Keşke son level boss’tan daha çabuk geçseydim!” diyerek düşündüğümüz anlar da bir o kadar komik.
Kısacası, Final Fantasy 14’ün kuyruk dertleri belki bir gün bitecek, ama bu sürecin getirdiği mizahi durum, oyuncu topluluğu arasında her ne kadar doğal bir gerginlik yaratsa da, en azından bolca sohbet malzemesi sunuyor. Belki de bu kuyruklar, yeni arkadaşlıkların, dostlukların kapısını açacak, yeni bir FF14 kuşağı ortaya çıkaracaktır. Beklemedik! Oyun dünyası tarihinin en komik dönemlerinden birine tanıklık ediyoruz. Şimdi sadece oturup gülmek kalıyor… ya da en azından gülmek için bir sebep bulmak!
