Final Fantasy: 36 Yılın Ardından Bizi Yeniden Büyülemeye Hazır

Sevgili Oyungezerler, Final Fantasy serisi hakkında konuşmaya başlamak için bir başka merhaba demeye bile gerek yok. Bu efsanevi serinin büyüklüğü ve etkisi hakkında daha ne söyleyebilirim ki? 36 yıldır devam eden bir hikaye, sanki James Bond gibi, her yeni nesle göz kırpıyor! Düşünün, çocukluğumuzdan bu yana karakterleri izlemek, onların maceralarına tanıklık etmek, ve en önemlisi, yeni düşmanlarla yüzleşirken dişlerimizi gıcırdatmak… İşte hayat bu! Özellikle Square Enix’in son verilerine göre, Final Fantasy serisinin toplam satışları 180 milyon kopyayı geçti. Bunu sadece bir oyun değil, milyarlarca hayal gücünün birleşimi olarak düşünün, ve bir an için ne kadar da büyük bir şey ile karşı karşıya olduğumuzu hissedin.

Geçtiğimiz Mart ayında bu rakam 173 milyondu, ama 15 ayda nasıl 7 milyon kopya satıldığını bilmiyorum, belki de oyuncular evde oturmaktan sıkıldığı için kredi kartı limitlerini zorladılar. Bütün bunlar olurken, Crisis Core: Final Fantasy VII Reunion ve Final Fantasy Pixel Remaster gibi oyunlar da piyasaya sürüldü. Tabii ki son bomba Final Fantasy XVI oldu. Oyun, çıktığı gün 3 milyon adet satmayı başardı; sanki hepimiz bekliyormuşuz gibi, “Hadi bakalım, biraz RPG macerası!” diye hep bir ağızdan bağırdık.

Geçen 36 yıl boyunca, serinin hayranları olarak yaptığımız en büyük şeylerden biri, kendimizi karakterlerin dünyasında kaybetmek oldu. 180 milyon kopya satıldığında, bunun sadece rakamlardan ibaret olmadığını, insanların hayal gücünün bu kadar geniş olabileceğini anlamamız gerekiyor. Final Fantasy serisinin diğer popüler oyunlar arasında parlayıp parlamadığını düşünürken, Grand Theft Auto V’in tek başına yaptığı satışlarla kıyaslanmak, bu durumun ne kadar komik olduğunu gözler önüne seriyor. Belki de satış rakamları önemli değil; önemli olan, bu serinin her yeni oyunuyla birlikte bizi yeniden kendine aşık etmesi.

Sonuç olarak, önümüzde yeni oyunlarla, benzeri görülmemiş rekorların kapısını aralamak için sabırsızlanıyoruz. Kim bilir, belki Final Fantasy gelecekte bizi daha da şaşırtacak bir şeyle karşılaşacak. “Maceraya devam!” demek için daha fazla nedenimiz var mı? Eh, hiç yoktan iyi! Eğer siz de bir Final Fantasy hayranıysanız, muhtemelen bütün bu gelişmeler hakkında hepimizin düşündüğü tek şey var: “Hepimiz bu oyunu oynarken neden kahveye ihtiyaç duymak zorundayız?” Belki de bunun yanıtı, Final Fantasy’nin bizi nasıl da büyüleyebileceği ile ilgilidir, veya belki de tek yapmamız gereken iyi bir kahve ile bilgisayarımızın başına geçmek ve yeniden o büyülü dünyalara dalmak! Haydi bakalım, kimler uyanık kalacak?