Final Fantasy XIV Dawntrail İncelemesi: Yeni Bir Tatil Macerasına Hazır Mıyız?

Hydaelyn & Zodiark destanının sona erdiği, yaratılışın en remote köşesinden depresyonun tam nesnesini Scion dostlarımızla beraber alt ettiğimiz Endwalker ek paketinin piyasaya sürülmesinin üzerinden iki buçuk yıl geçmesine inanamıyorum. Geriye dönüp baktığımda, karşılaştığımız felaketler, zorluklar ve nihayet kazandığımız zaferler adeta dünmüş gibi aklımda kalsa da, on yıllık efsanevi serüvenin son aşamalarını geçeli çok zaman oldu. Artık yeni bir yolculuğa çıkmanın zamanı gelmişti… ve Naoki Yoshida (Yoshi-P) ve ekibi sayesinde bu bekleyişimiz uzun sürmedi. Temmuz 2023’te Las Vegas’ta gerçekleşen Final Fantasy XIV Fan Festival etkinliğinde, oyunun önümüzdeki on yılı için temel oluşturacak Dawntrail ek paketinin duyurulmasıyla hepimiz bu mutlulukla çılgına döndük. (Buna inanmıyorsanız, YouTube’da “Dawntrail crowd reaction” videolarına bakmanızı tavsiye ederim, mutluluktan havalara uçan insanlar göreceksiniz.) Elbette, topluluk tarafından beklenen oyunların ve ek paketlerin coşkuyla karşılanması alışılmadık bir durum değil. Fakat Final Fantasy XIV bağlamında, bu yeni ek paketi heyecanla beklememizin özel bir sebebi vardı: Tatile çıkıyorduk. Şaka değil. Evet, kelimenin tam anlamıyla “tatil” sayılabilecek bir ortama dalış yapmayacaktık ama karakterimizin bugüne kadar yaşadıkları nedeniyle dinlence havasında geçecek bir serüvene atılacağımız hissine kapılmıştık.

Bu noktada, bilmeyenler için durumu kısa bir şekilde açıklamakta fayda var. “Echo” adı verilen özel bir güçle donatılan ve Warrior of Light olarak adlandırılan karakterimiz (kısaca WoL), A Realm Reborn’un başından beri dünyada var olan pek çok sorunu çözmeye çalıştı. Zaman zaman Garlean İmparatorluğu ile yüzleşti, zaman zaman da ejderhalara karşı sürdürülen asırlık savaşı sona erdirdi; devletleri işgalden kurtarmanın ötesinde, farklı dünyalara giderek yaratılışı tehdit eden düşmanlarla mücadele etti. Elbette ki, durumu kısaca özetlemekteyim fakat, on yıllık bir hikâye boyunca tehdit seviyesinin nihayet “bir çare bulamazsak evren yok olacak” noktasına ulaştığını düşünmek durumu anlamak için yeterli olur. Kısacası, karakterimiz oldukça çabaladı ve yıprandı. Bu sebeple Endwalker’ın son yamasında “Sizin ‘Yeni Dünya’ olarak adlandırdığınız yerin ismi ‘Tural’. Tahtın bir sonraki sahibi için bir yarışma başlatıldı. Yardımcı olur musun?” dendiğinde “Ooooo tatil!” diye sevinçle atladık. Yeni maceralara atılacaksınız dediler, hemen koştuk. 28 Haziran’daki erken erişimle, 2 Temmuz’daki tam sürümle Dawntrail hikayesine geri döndük ve bizi daha önce görmediğimiz kıtaya taşıyacak geminin kalkışıyla başlangıcı yaptık.

• Gulool Ja Ja ve Yarışma: Tural’ın başkenti Tuliyollal’a gidecek, tahtı devretmeyi planlayan Gulool Ja Ja’dan bilgiler alıp diğer katılımcılarla tanışacaktık. Rekabet her zaman yoğun olacağı için, olayların da karmaşık bir hâl almasını ummak mantıksızdı. Yarışmayı kazanmak için “Altın Şehir” olarak bilinen yeri bulmalıyız.
• Yeni Karakterler: Gulool Ja Ja’nın evlatlık kızı Wuk Lamat’ın liderliğinde, yanımıza Erenville, Krile ve ikizleri alarak yola çıktık. Yarışmada Biyolojik oğlu Zoraal Ja ve kutsal kabul edilen Bakool Ja Ja gibi rakiplerle karşılaşacağız.

Bilmiyorum, bu koşullardan sonra ne mi oldu? Onu da oynayıp görmelisiniz. Ana hikâye (MSQ) ile ilgili söyleyecek çok şeyim olsa da, herhangi bir sürpriz bozmaya neden olacak bilgiler vermek istemem. Bir Shadowbringers veya Endwalker kalitesi beklememenizi, bu ek pakete bir sonraki destanın temelini oluşturacak olayların başlangıcı muamelesi yapmanızı öneririm. Bu sefer odak noktası siz değilsiniz, olaylara müdahale ettiğiniz noktalar oldukça az. Tüm bunları düşündüğümüzde bile, Dawntrail’ın öykü açısından zayıf kaldığını kabul etmemiz zor değil. Bunun nedenleri de tek bir nedenden oluşmuyor.

Görüş: Bir oyunun hikâyesinin etkileyici olması için ana karakterin her şeyle iç içe olması gerekmiyor. Bazen yan karakterlerin gelişimlerini izlemek, onların kişiliklerini benimsemek ve hikâyenin lezzetini arttırmak için yeterlidir. Ancak Dawntrail bu anlamda zayıf kalmış; çünkü olayların çoğuna yalnızca izleyici olarak katıldığımız için hikâyemiz oldukça pasif bir biçimde geçiyor. MSQ boyunca, aktif olarak katıldığımız görevler çok azalmakta. Bu nedenle, “ben olmasam da her şeyi çözebilirler” hissi veren bir anlatımla karşı karşıya kaldığımı belirtmek gerek. Konu bu kadar basit değil. Ek paktin promosyonunda verilen sözlerin de tutulmadığını belirtmek gerekiyor. Endwalker döneminde Ay’a gidileceği sık sık vurgulanmışken, Dawntrail’da bu gibi heyecanlı unsurlar yeterince yer bulamadı.

Buna karşın: Dawntrail ile gelen grafik güncellemesi ve yeni sınıflarla birlikte oyuna katılan kadın Hrothgar, büyüleyici bir ekleme olmuş. Yeni DPS sınıfı Viper özellikle hızlı saldırılar yaparak kendini belli ediyor. Pictomancer ise uzaktan büyü kullanarak resim çizme yeteneği ile farklı bir deneyim sunmakta. Var olan sınıflarda yapılan yenilikler ve değişikliklerle de oyun dinamikleri zenginleşiyor.

Dawntrail, tüm bu olumsuz yanlarına rağmen, birçok açıdan oldukça keyifli bir ek paket olmayı başarmaktadır. Nihayetinde, bu oyunu 1.0 faciasından Shadowbringers ve Endwalker gibi başyapıtlara dönüştüren ekibe olan güvenim tam. Gelecek güncellemelerin bu yeni destanı unutulmaz bir maceraya çevireceğini umut ediyorum.