Flintlock: Alternatif Soulslike Deneyimi – Efsanevi Savaş ve Yetersiz Olgu
Flintlock, efsanevi savaşlarla dolu bir alternatif Soulslike deneyimi sunuyor. Yetersizlikle mücadele için hazır mısınız?
5 saat önce
Küresel ısınma ve iklim değişikliği, her yıl daha tuhaf mevsimlerin yaşanmasına yol açıyor. Bugün bu yazıyı yazmaya başladığım sabah, yüksek sesli gök gürültüleri ve şiddetli yağmurla uyandım. Şu anda ise gecenin sıcaklığı, beni rahatsız edecek kadar bunaltıcı. Ter damlaları vücudumda sanki üzerimdeki böcekler gibi dolaşıyor. Bilinmeyen bir golü ararken, yıllar öncesine giderken, ilk kez izlediğim Chuck dizisindeki Yvonne Strahovski’nin yüz hatlarını, üniversite döneminde aşık olduğum kızla olan benzerliğini fark ettim. Uyku bana uğramayınca dergilere yazı yazmaya oturdum. Bunları okurken “Flintlock ile ne alakası var?” veya “Daha iyi bir giriş bulamadın mı?” diyor olabilirsiniz. Haklısınız, ama bir gerçeği de unutmamak gerekli: O kadar çok Soulslike oyun incelemeleri yazdım ki, artık bilinen stüdyolar ve yönetmenler hakkında yeni bir şey söylemekte zorlanıyorum. Bu nedenle, kayda değer bir girişi tamamladım ve şimdi oyunu tanıtmaya geçiyorum.

Yazıda “Soulslike” terimini kullanmaktan kaçınmam imkânsız, ancak belirli bir stüdyonun adını anmamaya çalışıyorum; çünkü kendimi tekrar etmekten oldukça sıkıldım.
Dawn şehrinde Nor-mal bir gün
A44 tarafından geliştirilen Flintlock, oynamadığım bir Soulslike oyunu olarak dikkat çekiyor. Bu oyun, ismini tuhaf bir alt türden alıyor. Dünyası, ilkel çakmaklı silahların yer aldığı ve aşikâr bir fantezi atmosferine sahip. Ancak bazı unsurlar, bu evrene Steampunk etiketini koymaya engel olmuş. Ölüler dünyası ile yaşayanların arasında bir tür geçiş olarak tasarlanan bu evrende, davetsiz misafirler olarak gördüğümüz ölüler, canlıların dünyasında kaos yaratıyor. Bu yüzden, siperler ve tonlarca barut arasında zombilere ve diğer doğaüstü varlıklara karşı bir mücadele içine düşüyoruz. Oyunun dünyasını özetlerken bazı unsurları atlamak zorunda kaldım, çünkü bu konuda aklıma gelenler sınırlı. Flintlock, oyuncuyu dünyasına çekme konusunda yetersiz kalıyor.

Neyse ki Nor, savaş arkadaşlarıyla birlikte oyunun eğitim kısmını siperlerde geçiyor ve burada ilginç bir güç alanı keşfediyorlar. Nor bu alanı silahıyla yok ettiğinde, devasa bir yaratıkla karşılaşıyorlar. Yaratık, grup yol alırken Nor’u da etkisi altına alıyor. Nor, Enki adında, bu diyarın tanrılarından biri olduğunu iddia eden, tilki görünümündeki bir varlıkla karşılaşıyor. Enki’nin sunduğu çift zıplama, düşmanı lanetleme gibi birçok özellik sayesinde, eğitim kısmını tamamlıyoruz. Dev yaratığın, bu dünyadaki en güçlü tanrı olan Uru’yu serbest bıraktığını öğreniyoruz. Bunların sonuçlarına tanıklık ettiğimizde, oyuna gerçek anlamda adım atmış oluyoruz. Bu noktada, oyun, Nor ile Enki arasındaki diyaloglarla hikâyesini açıklamaya başlıyor. Ancak Flintlock, türün klasik anlatım tarzını iyi bir şekilde entegre edemediği için bu denemeyi takdir ettim. Çoğu kişi gibi ben de savaş sırasında karakterlerin anlattıklarından pek faydalanamıyorum. Hangi köşeden düşmanın çıkacağını bilemezken, Enki’nin bana sunduğu bilgileri kaçırıyorum.
Ateşiniz var mı?
Flintlock’un hikâyesi beni derinden etkilemese de, savaş mekanikleri beni kendine çekmeyi başardı. Oyunda uygulanan “hafif saldırı, ağır saldırı ve takla” formülü, yenilikçi bir yaklaşım sunmuyor ancak oldukça hoş bir tat bırakıyor. Doğru zamanda blok yaparak normal saldırılara karşılık verebildiğiniz gibi, bazı atakları silahınızı kullanarak karşılayabiliyorsunuz. Enki’den yardım alarak düşmanları zayıflatmak da oldukça etkili bir strateji olarak öne çıkıyor. Bu yöntemi kullanarak, düşmanlara karşı avantaj elde edebiliyorsunuz. Sistemi ustaca uyguladığınızda, oyunun kendine özgü deneyim puanı kazanma sistemi de devreye giriyor. Puanlar, ekranın sol köşesinde birikiyor ve çarpanlar yardımıyla bu puanları katlayarak artırabiliyorsunuz. Ancak bu puanları zamanında “nakde çevirmediğinizde”, çarpan sıfırlanıyor ve biriken puanlar kayboluyor. Örneğin; 300 puanınız biriktiğinde ve çarpanınız 1.5 olduysa, bu puanları çektiğinizde 450 puan kazanıyorsunuz. Ancak daha fazlasını denemek için saldırı aldığınızda sadece 300 puan alıyorsunuz. Eğer kendiniz için uygun bir alan bulursanız, bu sistemle kazançlarınızı artırmak mümkün.

Yani oyun, savaş dinamikleri açısından oldukça tatmin edici. Hikæyesi yer yer zayıf kalıyor ancak çoğumuz Soulslike tarzında hikaye için oynamıyoruz. O yüzden bunun oyuna büyük zarar verdiğini söylemek yanlış olur. Ölçek olarak Flintlock, bazı oyun türlerinde belirli bir süreye ihtiyaç duyar. Örneğin, Uncharted gibi senaryo odaklı oyunlar 8-10 saatte optimum seviyeye ulaşıyor, daha uzun süre uzadıklarında ise temposu düşüyor. Flintlock, 3D Soulslike bir oyun olarak, normal bir oynanışta 30-35 saat süren bir alışma ritmi ile işler haline getiriyor. Oyunu tam anlamıyla bitirdiğimde, yalnızca 21 saatte tüm başarımları elde ettim. Ancak bu türün tipik olarak kendine özgü bölüm sonu canavarı kalitesiyle öne çıkması gerektiğini belirtmeliyim. Oyun sırasında karşımıza çıkan yalnızca dört ana bossla savaştım ve diğer düşmanların, bu dört bossun biraz daha güçlü versiyonları olduğunu gördüm. Yeterince hareket seti ve tasarıma sahip dört savaş yok; bu durum, genel olarak yeterli gelmedi. Ayrıca, bu bossları oyun boyunca dengeli şekilde dağıtmadıkları için, ilk karşılaşma tam yarı yolda gerçekleşmiyor. İkinci bossla, oyunun sonlarına doğru karşılaşıp, neredeyse 10-15 dakika arayla iki boss daha ile savaşıyoruz. Oyun dünyasında birbirinden farklı iki biyom olmasına rağmen, sonuç olarak oldukça küçük bir içerik çıkıyor.
Porsiyon boyutları fazla ufak

Oyun hakkında, inceleme kodunu almadan önce bir ay sonra geldiği için son bir cila eksikliği var. Sesler garip bir şekilde ayarlanmış, karakter animasyonları yer yer tutarsız. Grafikler, ancak sanat tasarımı sayesinde görünüm olarak hoş; bunun yanında yüksek grafik işleme gücü gerektirmeyen detaylar barındırıyor. Performans açısından beklenenin altında. Kontroller oldukça kötü; hedefi fare hareketiyle değiştirme özelliği işlevsel değil ve bu ayar hâlâ düzeltilmemiş. Bütün bunları düşündüğümüzde, türünün pek çok örneği gibi potansiyele sahip ancak bütçe ve zaman eksikliği nedeniyle bu potansiyeli tam olarak kullanamamış, eğlenmenizi sağlasa da birkaç gün içinde unutulacak bir oyun olmuş.


Henüz yorum yapılmadı, ilk yorumu sen yapmak ister misin?