Yukarı Çık
Bildirimler
Şu anda, yeni bir bildirim mevcut değil!

Yeni bildirim olduğu zaman tam olarak burada karşına çıkacak.

7 dakika okunma süresi

51

Futbol Menajerliği Oyunlarının Efsanevi Tarihi: Championship Manager’dan Football Manager’a

Futbol menajerliğinin tarihine mizahi bir bakış! Championship Manager'dan Football Manager'a, yöneticilikteki çılgın yolculuğa hazır olun!

admin

2 ay önce

Futbol Menajerliği Oyunlarının Efsanevi Tarihi: Championship Manager’dan Football Manager’a

Bilgisayar oyunları dünyası, özellikle futbol menajerliği oyunları söz konusu olduğunda, benim için tam anlamıyla bir tutku alanı. Çocuk yaşta bilgisayar başına oturup saatlerce oyun oynarken, zamanın nasıl geçtiğini anlamadım. Birçok oyun türünü denedim, bazıları kalbimi fethetti, bazıları ise tam bir hayal kırıklığıydı. Ancak futbol menajerliği oyunları, sanki başka bir gezegenden gelmiş gibi, beni her zaman daha fazla büyüledi. Championship Manager serisi, bu tutkumun en büyük kaynağı oldu. Özellikle Championship Manager 01/02 ve 03/04, futbolun büyüsünü bilgisayar ekranına taşıyan efsanevi oyunlar olarak hafızamda yer etti. Hatta bu oyunları oynamadan geçen bir hayatı düşlemek, sanki pizza yemeden bir yıl geçirmek gibi, oldukça zor geliyor. Peki, bu oyunlar neden bu kadar popüler oldu? Neden bu kadar çok insanın kalbinde taht kurdu? Gelin, bu sorulara birlikte cevap arayalım.

CM3 Motoruyla Gelen Devrim

Championship Manager, kökeni 1992 yılına dayanan bir seridir. İlk oyunu olan CM1, o dönem için devrim niteliğinde bir yenilikti. Futbol menajerliği fikri, o yıllarda pek fazla bilinmiyordu. İlk başta sadece birkaç basit veri ve istatistikle yetinen oyun, zamanla gelişti ve oyuncuların kalbini kazandı. Hatta CM3 motoruyla, futbol menajerliği oyunları bir üst seviyeye taşındı. Artık, 1998 Dünya Kupası’nın heyecanı ve Zidane’ın büyüsüyle birlikte, herkes futbol hakkında fikir sahibi olmaya başladı. O dönemdeki futbol oyunları, FIFA ve Winning Eleven, eğlenceli olsa da simülasyon açısından pek bir şey vaat etmiyordu. İşte burada Championship Manager devreye girdi. Oyuncular, kendi takımlarını yönetme, oyuncu transferleri yapma ve maç taktikleri belirleme gibi heyecan verici bir deneyim yaşama fırsatına sahip oldular.

Oyun, sadece saha içindeki başarıya odaklanmıyor, aynı zamanda taktiksel düşünmeyi de teşvik ediyordu. Düşünün ki bir Fenerbahçe maçı sırasında, saha kenarındaki bir polis memuru, dönemin teknik direktörü Mustafa Denizli‘ye “Ali Güneş’i çıkar, Baliç’i al!” diyordu. İşte o an, futbolun sadece bir spor değil, bir tutku olduğunu anlamıştık. Championship Manager, herkesin kendi takımlarını yönetebileceği, sahada taktiksel savaşlar verebileceği bir platform sundu. Ali Güneş yerine Baliç’i oynatmayı denemek isteyenler, bu oyunda kendilerini buldular.

Maxim Tsigalko ve CM Yıldızları

CM01/02’de, Maxim Tsigalko adında bir futbolcu vardı ki, kendisi futbol dünyasında pek tanınmıyordu. Ancak oyun içindeki “bug” sayesinde, gol makinesi haline dönüşmüştü. Yani, gerçek hayatta bir efsane değilse de, oyun dünyasında bir efsane haline gelmişti. Tsigalko gibi futbolcular, CM hayranlarının dilinde “CM Yıldızı” olarak anılmaya başlandı. Bu durum, futbol severler arasında bir efsane haline geldi. Hatta To Madeira adında bir oyuncu vardı ki, gerçekte böyle biri yoktu! Ama CM oyuncuları, onu gerçek bir yıldız gibi konuşmaya başladılar. Bunu duyanlar, “Bakın Portekiz alt liglerinde böyle bir yıldız var!” diye dedikodular yapmaya başladılar. Yani, CM dünyası, futbolseverlerin hayal gücünü besleyen bir alan haline geldi.

Top Adamların Devri Başlıyor

Sonrasında Championship Manager 4 ile oyun dünyasına yeni bir soluk geldi. Maçlar artık sadece ekranda yazılarla değil, sahada top adamlarla temsil ediliyordu. Kenardaki teknik direktör olarak, Fenerbahçe’yi çalıştırırken Robert Prosinecki‘yi transfer ettiğim anı bugün bile hatırlıyorum. Bu, gerçek futbolun tadını bilgisayar ekranında yaşamak için mükemmel bir fırsattı. Ancak CM4, birkaç eksiklikle geldi; örneğin, maç süreleri oldukça uzundu. Ama bu durum, CM03/04 ile birlikte düzeltildi ve bu oyun, hayranlar arasında bir fenomene dönüştü.

Eidos’a Elveda, Sega’ya Merhaba

CM2005 beklenirken, yapımcılar Sports Interactive ile Eidos arasındaki anlaşma sorunları nedeniyle yeni bir döneme geçiş yaptılar. Bu, serinin adı Football Manager olarak değiştiği anlamına geliyordu. Sega, bu yeni dönemde oyunu dağıtmak için kolları sıvadı. Football Manager 2005, yeni arayüzü ve gelişmiş özellikleri ile futbol menajerliği oyunlarına farklı bir boyut kattı. Artık sadece sahaya oyuncu dizmekle kalmıyor, gerçek bir teknik direktör gibi hissetmeye başlıyorduk. FM2006 ile birlikte, Sports Interactive her oyunda üzerine koymayı başardı. Ancak FM2007 biraz silik kalsa da, sonrasında gelen Football Manager 2008 adeta bir devrim niteliğindeydi. Artık basınla muhatap olabiliyor, diğer antrenörlerle iletişim kurabiliyorduk. Oyun, adeta gerçek bir futbol menajerliğini simüle etmeye başladı.

3 Boyut Geldi Ama Sevildi Mi?

Football Manager 2009 ile birlikte 3D maç motoru hayatımıza girdi. Ancak bu, eski usul top adamların yerini almadı; çünkü 3D motoru, pek de güzel görünmüyordu. Hala klasik top adamların iktidarı devam ediyordu. Ancak FM2009 ile birlikte çok daha gerçekçi transferler ve detaylı basın toplantıları hayatımıza girdi. FM2010 ile birlikte ise maç sırasında oyunculara bağırmanın zevkini yaşadık. Kenardan, “Oğlum pres yapsana!” diye bağırmak, teknik direktörlük deneyiminin en eğlenceli yanlarından biriydi. FM2011 ile birlikte, oyuncu menajerleri gibi acımasız karakterler de oyuna eklendi. Böylece, gerçek hayatta olduğu gibi, oyuncularla görüşmek için menajerlerle müzakere etmeniz gerektiğini fark ettik.

Takım İçi Çeteler, Hepimizi Yerler

Football Manager 2018 ile birlikte, futbolun ruhunu daha iyi yansıtacak yeni özellikler eklendi. Takım içi çeteler ve hiyerarşi listeleri gibi detaylar, teknik direktörlerin işini gerçekten zorlaştırıyordu. Artık bir takımı idare ederken, oyuncuların ruh halini ve karakterlerini de göz önünde bulundurmak gerekiyordu. Eğer takım kaptanı yeterince süre alamıyorsa, tüm takım size karşı kışkırtılabiliyordu. Bu durum, bir teknik direktörün işini daha da eğlenceli hale getiriyordu. Örneğin, “Bak bu arkadaşın böyle böyle konuşuyor bi kulağını çek,” dedirtecek kadar eğlenceli bir durumdu.

Otuza Merdiven Dayadık

Sonuç olarak, Championship Manager ile başlayan ve Football Manager ile devam eden bu efsane serisi, her yıl yeni özelliklerle karşımıza çıkıyor. Bazen devrim niteliğinde yenilikler, bazen ufak tefek güncellemelerle. Bu oyunlar, futbolseverler için adeta bir yaşam tarzı haline geldi. Football Manager, sadece bir oyun değil; aynı zamanda hayallerimizi gerçekleştirmek için bir platform sağlıyor. Mesela, Türkiye 2. Lig’den memleketinin takımıyla Şampiyonlar Ligi maçına çıkan bir oyuncunun yaşadığı hazzı başka bir oyunun vermesi imkansız. Elbette FIFA’nın kariyer modu var ama FM ile kıyaslamak mümkün değil. Hatta EA’nin menajerlik oyunları, FM’nin yanında pek de varlık gösteremedi. Şimdi gözlerimiz, Football Manager 2021’deki yeni efsanelere çevrildi. Bakalım, bu sefer hangi “wonderkid”ler karşımıza çıkacak? Heyecanla bekliyoruz!

Yorumlar

Henüz yorum yapılmadı, ilk yorumu sen yapmak ister misin?