Ah, Game of Thrones! Dizi dünyasının en büyük savaşlarından birine ev sahipliği yapmış olan bu efsane, tam 10 yıl önce perdelerini açmıştı. O dönem, herkesin ağzına bir parça “kurt” ve “taht” kelimeleri pelesenk olmuşken, dizinin son sezonuna geldiğimizde ne yazık ki çoğu izleyici için bu kelimeler “hayal kırıklığı” ve “tahmin edilemez son” şeklinde değişti. Yani, kısacası, “Ne oldu bu dizinin başına?” diye sorgulamaktan kendimizi alıkoyamadık. Haklısınız, bu bir “bölüm” değil, adeta bir “bölüm dramı”ydı!

Şimdi, HBO’nun 10. yıl kutlamaları kapsamında yayınladığı yeni 8. sezon fragmanına bir göz atalım. Evet, yanlış duymadınız, tam iki yıl sonra fragman bile görmeye başladık. Bu fragman, sanki bir hayaletin mezarından kalkıp, izleyicilere bir şeyler anlatmak istercesine ortaya çıkıverdi. Fragmanın altında yer alan yorumlar ise adeta bir sosyal medya komedisi gibiydi. Bir izleyici “Bu fragman, son sezonun hatırlatıcı bir kabusu” derken, başka biri “Artık bu diziyi izlemek için bir diziye ihtiyacım var” diye yazdı. Yani, durum öyle bir hale geldi ki, 3.3K dislike ile baş başa kalmış bir fragman, izleyicilerin gözünde bir “korku filmi” haline geldi.

Fragmanın içeriğine gelecek olursak, ne yazık ki bazı sahneler, izleyicilerin kalbinde derin yaralar açmış durumda. Son sezonun senaristlerinin aklına gelen “son” sahneler, izleyicilerin “bu kadar da olmaz” diye haykırmalarına neden oldu. Herkesin aklında “Neden böyle oldu?” sorusu yer edindi. Belki de son sezonu izleyen herkes, “Kendimi bir Westeros vatandaşı gibi hissettim; bir yanda taht kavgaları, diğer yanda dizinin neye dönüştüğü!” diye düşündü.

• Görkemli savaş sahneleri: O eski güzel günleri hatırlıyor musunuz? Savaşın en heyecanlı anlarında, izleyiciler yerinde duramıyordu. Fakat son sezonda, “Savaş” kelimesinin anlamı değişti; kan dökülmeden bile savaş kazanılabileceği fikri ortaya atıldı.
• Karakter gelişimi: Dizi boyunca izlediğimiz karakterlerin son sezonu, sanki birer karikatüre dönüşmüş gibiydi. Jon Snow’un “Ben kimim?” sorgulaması, bir ara “Yemek mi, pizza mı?” sorusuna dönüştü sanki.
• Sonun gelmesi: Hayatımıza giren bu muhteşem dizi, bir anda sonlanınca, izleyiciler “Kendimizi nasıl avuturuz?” diye düşünmeye başladı. Belki de en iyi çözüm, eski bölümleri tekrar izlemekti!

Bütün bu olaylar yaşanırken, dizinin fanları olarak bir araya gelebilmek, derdimizi paylaşmak için sosyal medyada buluşmayı unutmamak gerek. Kim bilir, belki bir gün Westeros’ta bir araya geliriz ve “Bize bu son mu yakışırdı?” diye şarkılar söyleyerek eğleniriz. Belki de HBO, 10. yıl kutlaması ile birlikte, “Bu sefer doğru yazacağız” mesajı vermek istemiştir. Biz de onları izleyerek destek olalım, değil mi?

Sonuç olarak, Game of Thrones bir efsane olarak kalacak. İyi yanlarıyla, kötü yanlarıyla, hatalarla ve muhteşem anlarla dolu bir serüven. Belki de izleyiciler olarak, “Kendimizi nasıl eğlendiririz?” sorusunu yanıtlamak yerine, “Bunu izlemeye değer mi?” sorusunu kendimize sormalıyız. Unutmayın, Westeros’ta hiçbir şey asla kesin değildir!