Gamescom: Oyun Dünyasının Yeni Omurgası ve E3’ün Mirası

Bir zamanlar, oyun dünyasında iki dev gibi görünen etkinlik vardı: Gamescom ve E3. Şu anda E3’ün kaybolup gitmesiyle birlikte, oyun çizgimizin “omurgası” görevi tamamıyla Gamescom’un üzerine yıkılmış durumda. Hani şu çok önemli bürokratlar vardır ya, işte Gamescom’un düzenleyicisi Felix Falk, işte o türden birisi. Hem de işini abartmadan, gülerek yapabilenlerden! Geçtiğimiz günlerde Game Business ekibiyle bir röportaj yapma fırsatı buldu. Tapınak gibi bir olay. Falk, yıllar süren E3 ilişkilerine dair oldukça çarpıcı açıklamalar yaptı. İnanır mısınız, bu işte rekabet falan yokmuş! Aksine, birbirlerini tamamlayan dost gibi bir durumları varmış. Öyle ki, “E3’te duyur, Gamescom’da oynat!” mantığıyla hareket ettiklerini ifade etti.

Felix, E3’ün sona ermesinin Gamescom’a bazı açılardan fayda sağladığını kabul ediyor. Bu noktada dikkat çekici bir şey var, derin filozof Ben Amca’nın dediği gibi “büyük güç, büyük sorumluluk” denklemi burada da geçerli. Kısacası, herkes Gamescom’dan küresel bir etkinlik bekliyor ama bu, Falk’ı bir hayli zorluyor. “Tabii ki bazı açılardan bu iyi bir şey,” diyor kendisi, gülümseyerek, “Ama insanların bizden beklentileri çok fazla. Haliyle, bu bekleyen gözlerin altında kalmamak için elimizden geleni yapmalıyız!” Tam bir devrim niteliğinde bir sahne. Sanki oyun dünyasındaki bütün süper kahramanlar bir araya gelip toplantı yapıyor gibi!

Tabii ki bu durumun bazı dezavantajları da var! Şimdi düşünsene, daha fazla şeyle ilgilenmelerini ve içerik takvimlerini stüdyolara göre nasıl ayarlayacaklarını yönetmelerini istiyorlar. Yani, bu yaman bir sorumluluk! “Eh, nemiz var, kör bir denizimiz yok,” diye düşündüm, ama bir yerde birader bu da işin içinde. O kadar kolay değil, ha! Oyun geliştiricilerin ve stüdyoların tam takvimle çalıştığı bir dünyada, her küçük detay oldukça önemli. Eğer bir şey yetersiz kalırsa, tüm dünya gözlerini bu etkinliğe çevirmişken işler hızlıca çuvallayabilir!

Hadi, biraz mizah katalım bu işin içine! Falk, E3 ile benzerliğin sadece iki çene arasındaki sohbetle kalmadığını, aynı zamanda “iyi bir rekabet” oluşturduğunu da vurguladı. İkisinin de kendine has, ama bir o kadar da birbirini destekleyen tarzları var. E3, patlayan firmanın sana sunduğu en yeni oyunu duyururken, Gamescom ise onunla oturup bir bardak çay eşliğinde oynayabileceğin bir yer, adeta. Düşünsene, büyük binalar, devasa ekranlar, ellerimde en yeni oyun kumandası; yalnızca birkaç gün içinde arkadaşlarınla burada takılabileceğin bir senaryo!

Sonuç olarak, Gamescom’un üstlendiği bu yeni yük, sadece bir sorumluluk değil, aynı zamanda eğlenceli bir yolculuk. Nasıl bir serüven, değil mi? Oyun, merak, sezgi ve tabii ki günümüz oyununun devleriyle bir araya gelip eğlenmek. “Oyun dünyası, sadece oyun değil, aynı zamanda bir stand-up gösterisi,” desek yalan olmaz, herhalde! Ve eğer bu yıl Gamescom’da Felix’in yanına denk gelirseniz, ona biraz şaka yapmayı ihmal etmeyin. Kim bilir, belki de oyun dünyasının sırlarını onun gülüşleriyle çözeceksiniz!