George R.R. Martin ve Elden Ring: Kayıp Zamanlar ve Oyun Tutkusu

Game of Thrones serisinin yazarı olan George R.R. Martin, bir de Elden Ring oyununda hikaye kurgusuyla ilgili önemli bir rol üstlenmiş. Ancak, bu yenilikçi oyunu henüz oynamamış durumda. Oynamama sebebi ise oyunun başına oturduğunda kendisini oyunun derinliklerinde kaybetme korkusu. Yukarıda da dediği gibi, “Oynamadım çünkü şu Winds of Winter kitabını bekleyenler varmış.” diyor Martin. Kene gibi kitabı bu günlerde yazmaya çalışırken, oyunları oynarsa, bu durum onun ilk tecrübesindeki gibi, kabus gibi bir deneyim haline gelebilir. Düşünsenize, kitap yazmadan Elden Ring’in derinliklerine dalması, ondan önceki büyük yapımları olan Railroad Tycoon, Master of Orion ve Homeworld gibi dünyalarda kaybolması! İnanılmaz bir macera değil mi? Hani tıpkı biraz Şu an izlediğimiz dizilerde olduğu gibi, sürekli cliffhanger’lar ile bırakılınca izleyicinin aklında bir soru işareti bırakıyor.

Martin’in ifade ettiğine göre, Winds of Winter’ın dörtte üçü tamam, bu da onu artık sonlara yaklaştırıyor. Ama, bu sonuç odaklı yaklaşımıyla birlikte, eski alışkanlıklarının onu ele geçireceğinden kesin bir şekilde emin. İçinde bulunduğu bu video oyunu bağımlılığı, bir zamanlar eğlendiği oyunlardan oluşan bir nostalji yolculuğu gibi geliyor. Bu nedenle, “Çok bağımlı bir karakterim var,” derken aslında kendi kendine bir öz eleştiri yapmış gibi de görünüyor. Kırmızı bornozuyla saatlerce bilgisayarın karşısında oturup “bir oyun daha, bir oyun daha” derken, ne halt ettiğinin farkında olmayabiliriz.

Geçen sene yazdığı blog mesajında bu oyunlara olan düşkünlüğünden de bahsetmişti. Martin’in Elden Ring’deki rolü gerçekten merak uyandırıcı. Kendisine verilen görev, oyunun tarih öncesine dair 5000 yıl önce neler olduğunu kaleme almak. Hani diyorsunuz ya, “Hadi söyle, yıldızların altında neler döndü?” İşte burası tam da o nokta! Gidip 5000 yıl öncesini anlatmış, karakterlerin kimler olduğunu, kimlerin ne yaptığını ve kimin kimi öldürdüğünü yazmış. Resmen bir tarih kitabı gibi, ama tabii ki biraz daha eğlenceli ve fantastik.

Sonuç olarak, Winds of Winter’ı bitirdikten sonra Elden Ring’e zaman ayırmakta bir sakınca yok. Çünkü, daha sonra Radahn’a, Malenia’ya giderse, Game of Thrones’un sonunu göremeyeceğiz. Hayır hayır, bunu istemiyoruz! Ne kadar ilginç bir dönüş olsa da, Kuzey’in rüzgarlarının nasıl estığını merak ediyoruz. O yüzden sabırla bekleyelim, belki de yeni maceralarla dolu bir dünyanın kapıları açılacak. Düşünsenize, Martin bir gün Elden Ring serüvenine başladığında, tıpkı bizlerin Game of Thrones’u izlerken hissettiğinden çok daha fazlasını hissedebilir. Umarım o gün gelmek üzeredir, çünkü hem yazmayı seven hem de oyun oynamayı seven birinin gözünden bu muhteşem evrenin derinliklerini keşfetmek, kesinlikle bize çok ama çok eğlenceli anlar yaşatacak!