Yukarı Çık
Bildirimler
Şu anda, yeni bir bildirim mevcut değil!

Yeni bildirim olduğu zaman tam olarak burada karşına çıkacak.

7 dakika okunma süresi

6

Ghostrunner: Siberpunk Dünyasında Hız ve Zorluk

Ghostrunner ile siberpunk dünyasında hız ve zorluğu keşfedin. Engelleri aşın, düşmanları alt edin ve muhteşem bir serüvene atılın!

admin

18 saat önce

Ghostrunner: Siberpunk Dünyasında Hız ve Zorluk

2016 yılında piyasaya sürülen Superhot, yenilikçi mekanikleriyle dikkat çekmiş ve birçok oyuncunun ilgisini çekmeyi başarmıştı. Oyunda hareket ettiğinizde zamanın da hareket etmesi, rakiplerinizi alt etmek için en uygun stratejiyi bulana kadar ölmenize ve bölüme yeniden başlamanıza sebep oluyordu. Ghostrunner da bu bağlamda benzer bir deneyim sunuyor. Günümüzde “Cyberpunk” denildiğinde, akla hemen CD Projekt Red’in geliştirdiği Cyberpunk 2077 geliyor. Ancak beklediğimiz bu oyunun ertelenme haberleriyle birlikte, Ghostrunner siberpunk atmosferi arayanlar için mükemmel bir alternatif sunuyor. Fakat her ilacın tadı her zaman iyi olmayabilir; bu noktada oyunun bazı zayıf yönlerini göz önünde bulundurmak gerekiyor.

Geleceğin Ninjası

Ghostrunner’ın ilk dakikalarında karşımıza çıkan etkileyici açılış sahnesi, oyunun sunduğu hikaye için büyük bir merak uyandırıyor. Geleceğin koruyucuları olarak tasarlanan Ghostrunner’ların birini kontrol ettiğiniz bu evrende, amacınız sizi Dharma Tower’ın zirvesinden atan Mara’ya ulaşmak. Oyunun başlangıcındaki basit görev, sizi karmaşanın içine atıyor. Ancak, açılış sahnesinin aksine, oyunun ilerleyen bölümlerinde beklenmedik olaylarla karşılaşmıyor, bu da hikayenin heyecanını zamanla kaybetmesine neden oluyor. Yani, hikaye başlangıçta oldukça etkileyici olsa da, ilerledikçe anlamsızlaşabiliyor. Bu durumu bir eksiklik olarak görmek istemiyorum; ancak günümüzde, başı ve sonu olan daha derin hikayeler arayan oyuncular için Ghostrunner’ın potansiyelinden daha fazlasını beklerdim.

Hikaye açısından “zeki ama çalışmıyor” dediğimiz bir durum söz konusu. Ancak kılıcınızı elinize aldığınızda, her şey değişiyor.

Benim Adım Elvan Dalton

Öncelikle belirtmek gerekir ki, Ghostrunner oldukça zorlu bir oyun. Ancak bu zorluk, bölüm tasarımlarından ya da düşmanların gücünden değil. Geliştirici ekip, öyle başarılı bölümler tasarlamış ki, zaman zaman kendinizi süper kahraman gibi hissettiğiniz anlar yaşıyorsunuz. Ghostrunner olarak duvarlarda yürüyebilir ve işaretlenen bölgelere kamçınızı fırlatarak tutunabilirsiniz. Fakat bu iki basit mekanizmayı çok hızlı ve etkili bir şekilde kullanmanızı gerektiren bölümler var. Başarısız olduğunuzda, suç tamamen sizin beceriksizliğinize kalıyor, çünkü bölüm tasarımları gerçekten etkileyici.

Duvardan duvara zıplayarak hızlı bir şekilde hareket ettiğiniz bu dünyada, tabii ki düşmanlara karşı kullanabileceğiniz çeşitli yetenekleriniz de mevcut. Ghostrunner’lar, kısa süreliğine de olsa zamanı yavaşlatabiliyor. Ancak bu yetenek bile sizi çoğu zaman kaçınılmaz sonlardan kurtaramıyor. Düşmanlarınızı tek hamlede ortadan kaldırabilirken, aynı zamanda sizi tek mermiyle de öldürebiliyorlar. Bu yapay zeka, kesinlikle “ıskalamaya” programlanmamış durumda. Yakın mesafeden sizi rahatlıkla avlayabilen bu düşmanlar, oyun ilerledikçe daha da güçleniyor ve yeni çeşitlerle karşınıza çıkıyor. Oyununuza başlamak için ikinci saatten itibaren Ghostrunner’ın size vermek istediği mesajı çok iyi anlıyorsunuz: Asla Durma.

Bölüm tasarımları tamamen bu ilkeye göre oluşturulmuş gibi görünüyor. Düşmanların yerleri ve sizin duvarlarda yürüyebileceğiniz noktalar gibi detaylar, oyundaki her şey “sakın durma” mesajını veriyor. Kontrolleri iyice kavradıktan sonra, bu isteği yerine getirmeye başlıyorsunuz. Düşmanlarınız güçlendikçe, siz de Ghostrunner olarak yeni yetenekler kazanıyorsunuz. Oyunun belirli noktalarında düşmanlarınıza karşı kullanabileceğiniz özelliklere sahip oluyorsunuz. Bu özellikleri, birer hile olarak düşünmek de mümkün; çünkü Speedrun topluluğu, bu özellikler olmadan oyunu bitirmeye çalışmaya başladı bile. Düşmanlarınıza darbe indirdikçe dolan özel güç barınız, bir süre sonra size bir hediye gibi geliyor ve checkpoint noktasının hemen başında barınızı dolduruyor. Ancak bazen bu güçler bile yetersiz kalabiliyor.

From Software’in yeniden şekillendirdiği oyun dünyasında “zor oyun” kavramının değiştiğini biliyorum. Ancak Ghostrunner’ı adaletsiz bir şekilde zor olarak nitelendirmek mümkün değil. Zira oyun her noktada size checkpoint hediye ediyor. Bu da öldüğünüzde çok yakın bir noktadan tekrar başlamanız anlamına geliyor. Ancak “nasıl olsa checkpoint aldım” diyerek oyundan çıkmayın; çünkü bir kez bölüm başından başlamak zorunda kaldım. Bu durumu sadece benim yaşayıp yaşamadığımı bilmiyorum ama yine de riske girmemenizi öneririm.

Biraz Nefeslenelim

Sinema dünyasında “duygu erozyonu” terimi üzerine çok düşündüm. Günümüzün pek çok aksiyon dolu filminde bunu sıkça yaşıyoruz. Aksiyon sürekli artar ve bir noktadan sonra en heyecan verici sahneler bile sıradanlaşır. Ghostrunner, bu erozyona kapılmamak adına nefes alma fırsatları sunuyor. Ancak bu bölümler, beklediğinizden daha fazla stres yaratabilir. “A noktasından B noktasına git” türü görevlerle başlayan bu siber dünyadaki bölümler, zamanla hareket eden platformlarda yer değiştirmeye dönüşüyor. Nefes almak için girdiğiniz bu bölümlerden, daha fazla stresle çıkmanız mümkün.

Normal bölümlerdeki mükemmel tasarım, siber dünyada karşılaştığınız bölümlerde aynı başarıyı gösteremiyor. Burada Ghostrunner’ın özelliklerini kullanma şansınız yok; yani bir duvara geldiğinizde içgüdüsel olarak o duvarda yürümeye çalışıyorsunuz, ancak oyun buna izin vermiyor. Bu durum, geliştirdiğiniz tüm refleksleri anlamsız hale getiriyor. Sürekli aynı hataları yaparak ölmeye başladığınızda stres seviyeniz belirgin bir şekilde artıyor. Özellikle tüm platformların hareket ettiği bölümler, oyuncular için büyük bir zorluk teşkil ediyor.

Düşmanlar Nerede?

Ghostrunner boyunca çeşitli düşmanlarla karşılaşacağınızı daha önce belirtmiştim. Ancak, burada eleştirilebilecek bir diğer nokta, düşman çeşitliliğinin oldukça sınırlı olması. Oyunun başında karşılaştığınız kolay düşmanlar, en son bölümlerde bile karşınıza çıkabiliyor. Aynı sizin gibi hareket eden ve kılıç kullanan düşmanlar, ritminizi bozma potansiyeline sahip. Bu düşmanları alt edebilmek için oyunun size başından beri söylediği “asla durma” kuralını ihlal etmeniz gerekiyor.

Ancak yine de Ghostrunner’a kızamıyorum. Düşmanları oldukça doğru yerleştiren geliştirici ekip, oyunun ritmini korumayı başarmış. Fakat bazı boss savaşları için aynı şeyi söylemek mümkün değil.

Son Söz

Ghostrunner, hızlı aksiyon arayanların kesinlikle ilgisini çekecek bir oyun. Günümüzün standart FPS dinamiklerinin dışına çıkan bu oyun, birkaç hatasına rağmen oldukça keyifli saatler vadediyor. Oyunun kısa sürede bitmesi, keyif dozunu sürekli yüksek tutuyor. Ayrıca, arka planda çalan müzikler de oldukça etkileyici. Eğer katana kullanan bir siber ninja arıyorsanız, Ghostrunner tam size göre!

Yorumlar

Henüz yorum yapılmadı, ilk yorumu sen yapmak ister misin?