Gloomy Eyes: Tim Burton Esintili Korku Macerası

Tim Burton’ın eserlerinden ilham alan korku macerası Gloomy Eyes, 12 Eylül 2025’te PC, Xbox, PlayStation ve Nintendo Switch platformlarında maceraperestleri bekliyor. Oyunun hikayesi, sonsuz bir geceye mahkûm olmuş bir diyarda, güneşi geri getirme görevini üstlenen iki sıra dışı dostun etrafında dönüyor. Evet, yanlış duymadınız! Güneş, sosyal medya yüzünden sanki evden çıkmayı unuttu, şimdi de bu ikili onu geri çağırmaya çalışıyor gibi.

Kahramanlarımız; biraz hüzünlü ama sevimli bir zombi çocuk olan Gloomy ve yaramaz bir insan kızı olan Nena. Zombi dediğime bakmayın, bu Gloomy, sabah kahvaltısını düşünmeye bile zaman bulamayan bir tip! İnsanların aptallığı dolayısıyla karanlıklar içinde çırpınan bu iki tuhaf dost, aslında birer efsane gibi gizemli ve bir o kadar da komik karakterler. Birbirlerinden farklı yeteneklere sahip olmaları, onlara bu macerada büyük bir avantaj sunuyor. Unutmayalım ki, karanlık bir dünyada bile arkadaşlık her şeyin üstesinden gelebilir!

Gloomy ve Nena’nın yolculuğu, sıradışı bir “tek kişilik co-op” deneyimi sunarak, tek kişilik bir odada iki farklı kişilikle oynamanın tadını çıkarıyor. “Self co-op” mekaniği, Gloomy ile Nena arasında geçiş yapmamıza imkan tanıyor. Her iki karakterin becerilerini kullanarak bulmacaları çözmek, ikili arasında bir uyum sağlamak ve gizemleri ortaya çıkarmak görevimiz. Bir nevi zombi ve insan dostluğu! Yani ilerlemekte sıkıntı çekmeyecek, aksine biraz da gülümseyeceğiz. Ancak şu soruyu sormadan edemeyeceğim: Gloomy’nin sade şapkasını değiştirmek için fazladan bir butona ihtiyaç var mı?

Oyunun bulmacaları, gerçekten de zekânızı kullanmanızı gerektiriyor. Öyle basit birkaç taşın sırasını değiştirmekle olmuyor; puzzle’lar, köklü bir akıl yürütme yetisi gerektiriyor. Gloomy ve Nena’nın birbirine nasıl destek olacağına karar vermek, sadece bir simye gibi düşünmekle kalmayıp, bir aferin almak için bir zeka oyunu da gerektiriyor. Öyle ki, bazen gerçekten de Gloomy’nin sevimliliğinden daha fazla, Nena’nın başına gelen talihsizlikler komik oluyor. Yani düşünün, bir zombi çocuğun bir kızı kurtarma çabası ne kadar eğlenceli olabilir ki?

Ayrıca, diorama tarzı sahneler, çeşitlilik ve görsel güzellik sağlıyor. Ortam, bir yandan büyüleyici bir atmosferle bizi sararken, diğer yandan ürpertici bir karanlığın içinde kaybolmamıza zemin hazırlıyor. Farklı açılardan keşfedilebilecek bu sahnelerde, bulmacalarda kaybolmamak elde değil. Zaten bu kadar yer çekiminden bağımsız bir atmosferde, istemeden de olsa kaybolacağız gibi görünüyor!

Gloomy Eyes, hüzün ve gülümsemenin bir arada bulunduğu bir macera sunarken, oyunculara bir şey daha hatırlatıyor: Her canlının içinde bir miktar karanlık vardır, ama dostluk ışığı her zaman arayıp bulmaya çalışır! Çıkacak olan bu oyun, tek başına mücadele eden ama hiç yalnız hissetmeyen karakterleriyle, tüm bu komik ve belirsiz durumu ele alma şekliyle dikkatleri üzerine çekecek. Bir an gelir, Gloomy ve Nena’nın bu karanlık dünyada saf bir dostluk kurduğuna şahit olacağız; o zaman kendimizi bir Tim Burton filmi izlerken bulur gibi hissedeceğiz!