Gollum’un Şanssız Bekleyişi: Oyun Geliştirme Cephanesi ve COVID-19’un Etkileri

Son yıllarda oyun dünyası biraz tuhaf bir hal aldı; birçok oyun “geliştirme cehenneminde” kaybolmuş gibi görünüyor. Yani, ne demek istediğimi anlamak için bir video oyun geliştiricisinin ofisine girip, orada bıraktığı pizzaların sayısını saymak yeterli! Ama işin arka planında tabii ki pek çok sebep var. Bunların en büyüklerinden biri hiç şüphesiz ki COVID-19 salgını. İnternette insanları korkutacak kadar çok meme paylaşmanın dışında, evden çalışma süreçleri pek çok insanı yordu. Her gün pijama ile çalışmanın ve evde tıkılıp kalmanın getirdiği psikolojik etkiler de cabası. Sanırım bu durumdan en çok etkilenenlerden birisi de, yıllardır beklediğimiz Lord of the Rings Gollum! Umutla beklediğimiz bu nefis karakter, sanki bir türlü kapıyı açıp çıkamayan bir misafir gibi, sürekli gecikmeyi başarıyor.

Normal şartlarda, Gollum’un 2022 yazında piyasada olması bekleniyordu ama hayaller hayaller… Eylül ayına kaydırdıklarını duyduk. Deadalic Entertainment ve Nacon’un ortaklaşa yaptığı açıklamada oyunun “en az birkaç ay daha” geliştirileceği söyleniyordu. Yani demem o ki; Gollum’un çıkışı için kalmaktan korktuğumuz bir tarih vermeleri, 2023’e de işaret ediyor olabilir. Artık çocuklar ‘ickey bug’ der gibi Gollum derken, biz hayal kırıklığı yaşıyoruz. Belli ki Gollum yine kapıda kaldı ve içeri girmekte zorlanıyor.

Bir de Gollum’un kendi hikayesini oynayacağımızı biliyoruz ama bu hayal kırıklığını daha da derinleştiriyor. Yayınlanan kısa oynanış videoları sayesinde, en azından oyunda gizlilik unsurlarının ne kadar önemli olduğunu öğrendik. Ama bu konudaki belirsizlikler, yapımcıların oyununu şimdilik sırtında gizemle taşıdığı anlamına geliyor. Yani, Gollum’la ilgili daha fazla bilgi almak için yapımcıların kapısını çalmamız mı gerekiyor? Yoksa Gollum’un beni aramasını mı bekleyeceğim? Düşünsenize; “Gollum, birader, neden çıkmıyorsun?” diye sorduğunuzda, size ‘Gollum’ demesi ve ileriki tarihleri sıralamasını çok hayal edemiyorum.

Bu durum, hepimizi korkutuyor ve biraz da güldürüyor. Sanki bir film izliyoruz; başrol oyuncusu kapıyı çaldı fakat açan yok! Düşünebiliyor musunuz, kaç tane karakterimizi kaybettik? Yine de bu belirsizlik içinde Gollum’un hikayesinin ne kadar bilgi vereceğini merak etmekten geri duramıyoruz. Belki de günün birinde birden bire Gollum’un kapıyı çalması gibi bir durumla karşı karşıya kalacağız. Ama bu durumda bile “Gollum, hadi bakalım, şimdi çarpışma zamanı!” demem gerekecek. Gerçekten eğlenceli bir senaryo, değil mi?