Hell Is Us: Zindanlara Dalış ve Keşif Heyecanı 4 Eylül’de Başlıyor

Hell Is Us, gerçekten de son yıllarda takip ettiğimiz ve merakla beklediğimiz bir oyun. İlk duyurulduğunda çıkış tarihi olarak 2023’ü duyurmuşlardı, ama herhâlde oyun geliştiricileri takvimlerini *kaybetmişler*. Şimdi tam 2 yıl *g gecikmeyle* Eylül’de çıkıyor. Bu durumu görünce aklıma bir soru geliyor; acaba oyun geliştiricileri zamanı mı yeniyor yoksa akıllarına başka bir şey mi takıldı? İşin komik tarafı, beklemek tam anlamıyla bir *sanat* gibi oldu. Neyse ki şu an az bir zaman kaldı, 4 Eylül’ü dört gözle bekliyoruz. Ama tabii ki öncesinde artık tanıtımlara da *devam ediyorlar*; bu kez de “Diving into the Dungeons (Zindanlara Dalış)” adlı yeni bir oynanış videosu ile karşımızdalar.

Videonun başında elimizde *soğuk bir bardak su* gibi, oyuncuların heyecanını besleyecek bir detay var: Oyun, tipik aksiyon-macera türlerinden biri değil! Bu noktada Jonathan Jacques-Belletete, oyunun kreatif direktörü ve sanat yönetmeni olarak görevde. Ekranda beni *görmediğim dertlerden* arındırarak dikkatimizi çekiyor ve haritanız yok! Evet, yanlış okumadınız, bu oyunda haritanız ve görev işaretçileri yok. Ne yani, bedava kaybolacak mıyız? *Görmeden, duymadan! Üstelik bu zindanların neden korkunç olduğunu çok iyi hissetmemiz lazım!* Yapımcı, organik keşif yöntemleri ile duyularımıza güvenmemizi istediğini açıkça söylüyor. Oyun sadece vücut ve akıl zindeliği ile *sınırlarını zorlayacak* bir tasarım sunuyor, ki bu durum biraz kafa karıştırıcı olsa da aynı zamanda oldukça heyecan verici!

Keşfedilesi zindanların her biri, *birer hazine sandığı gibi* gizlilikle dolu. Jacques-Belletete, bu zindanların eski tarz oyunlardaki meydan okumalardan ilham alınarak tasarlandığını belirtiyor. Yani bizleri zindanların karanlık köşelerinde *korkunç sürprizler bekliyor olacak! “Eğer bir zindanı keşfetmenin heyecanını ve zorluğunu özlüyorsanız, bu oyun tam size göre!” diyor. Kim bilir, belki de gizli yerlerin arkalarında *şekerleme dağları* veya dev bir çikolata kaynağı vardır; neden olmasın ki? Her zindanın kendine has bir kimliği ve tarihi olduğuna da vurgu yapıyor. Açıkçası, bizim keşfedeceğimiz yerler, daha önce karşılaşmadığımız heyecanların kapısını aralamaya hazır gibi görünüyor.

Hatırlarsanız, daha önceleri de bu oyunun geliştiricilerinden oldukça iddialı ifadeler duymuştuk. Şimdi, hemen hemen her gün nasıl ikinci şansımızı elde edebileceğimizi düşünürken, Hell Is Us’un bu iddiaların hakkını verip veremeyeceğini 4 Eylül’den itibaren göreceğiz. Eğer beklentilerin gerçek olduğu bir dünyada yaşıyoruz, o zaman tüm zindan sırları ve *şeytani kahkahalarla* dolu bu maceraya atlamak için sabırsızlanıyoruz.