Gamer Network, video oyun dünyasının dijital cennetinin kapılarını aralayan pek çok ünlü yayına ev sahipliği yapıyor. Şimdi ise IGN Entertainment, “bir miktar alın teri” karşılığında bu cennetin anahtarını aldı. Ama elbette bu anahtarın miktarını öğrenemiyoruz. Herkes biraz meraklıdır ama bazen gizem daha çekici olur, değil mi? Örneğin, boğazdan geçen o yemeklerin faturasını bilmek istemiyorsak, bu finansal durum için de öyle geçerli. Kısacası, para nerede, keyif orada!

Eurogamer, Rock Paper Shotgun, VG247 ve GamesIndustry.biz derken, aklımıza gelen o karmaşık diziyle baş başa kalıyoruz. Bu markaların her birinin kendine has bir ilginçliği ve karizması var. Özellikle de Eurogamer’in verdiği incelemelerin kalitesi, pek çok oyunsever için bir tür kutsal kitap gibi. Hayal edin ki, bir sabah uyanıyorsunuz ve Eurogamer üzerindeki incelemeleri yazan ekip tamamen değişiyor. İşte bu kabus gibi bir durum! Rock Paper Shotgun ise zeka dolu içerikleriyle dikkat çekiyor; rüzgar gibi geçtiği oyunların arkasındaki ince detayları yakalamaki sunarken, insanın içindeki “Bu oyunu oynamalıyım!” duygusunu kaçırmamak için cumburlop oturuyoruz.

Tabii ki Gamer Network sadece birer yayın organı değil, aynı zamanda sektördeki birçok farklı markayı da destekliyor. Digital Foundry, dışarıda oyun yapmayan ama içeride veri analizine odaklanan bir grup nerd olarak adlandırılabilir. Düşünsenize, oyunlardaki FPS’leri incelemek için saatler harcayan bu adamlar, oyunların nasıl daha iyi performans gösterebileceği hakkında sürekli kafa patlatıyorlar. Peki ama biz normal oyuncular ne yapıyoruz? Daha iyi bir grafik istiyoruz ama aynı zamanda bir şeyleri “yeni düzeltmelerle” değiştirmek de pek hoşumuza gitmiyor. İşte bu durumu anlamak ve kabul etmek, insanı biraz çatlatabiliyor.

Diğer taraftan, IGN Entertainment’ın Ziff Davis’in kanatları altında büyümesi de her ne kadar güven verici görünse de, bu satın alma sonrası ortaya çıkacak olan durum hakkında elimizde somut bir bilgi yok. Biz gamer’lar için ise sadece onların yüzlerini görmek ve içeceklerimizi yudumlayarak yeni oyun haberlerini takip etmek yeterli. Ancak, bu satın alımın ardından işler biraz tuhaflaşabilir. Örneğin, geçmişteki birçok markanın kapanışlarını gördük; sonunda ne oldu? Eski günleri özlüyoruz!

Sonuç olarak, bu durum kaçınılmaz bir şekilde “bir şeylerin değişeceği” anlamına geliyor. Unutmadan: Eurogamer ve Rock Paper Shotgun gibi sitelerin kaybolmasını istemiyoruz. Ancak IGN Entertainment, elinde bulundurduğu silahlarla isterse bu yerleri kapatmakta özgür. Kısacası, umudumuz, bu yeni değişimlerin bizi korkutmak yerine, daha çok güldürmesidir. Oyun dünyası zaten yeterince karmaşık; bir de üzerine böyle bir gizem koyarsak, işte o noktada “bağlantı kopması” yaşarız!