Indie Geliştirici Wolfire, Valve’a Dava Açtı: Oyun Endüstrisinde Şok Gelişmeler!

Bu yıl mayıs ayında, Humble Bundle’ın yaratıcısı ve indie oyun geliştiricisi olan Wolfire Games, meşhur oyun platformu Steam ile rekabete aykırı uygulamalarda bulunduğu gerekçesiyle Valve’a dava açtı. Evet, yanlış duymadınız! Oyun dünyasında işler öyle bir hal aldı ki, bir indie geliştirici herkesin sevdiği Valve’a karşı mahkemeye düştü. Valve, hemen mahkemeye savunmasını göndererek, davanın görüşülmeden düşmesini talep etti. Hatta dava dilekçesinin “bir tekelcilik davasının en temel öğelerini bile kanıtlamaktan aciz olduğunu” iddia etti. Ne de olsa, oyun endüstrisi de tıpkı bir kumar masası gibi; birkaç elde kaybetmek sizin poker becerilerinizi sorgulamanıza neden olabilir!

Valve, Wolfire’ın dava dilekçesinde yer alan çeşitli iddialara yanıt verirken, “Valve’ın sahip olduğu pazar payını suistimal ederek oyun yayıncılarını Steam Store’da oyunlarını satmak dışında seçenek bırakmadığı” iddiasına karşılık verdi. Yani, Valve burada da %30’luk komisyonu savunarak, “Bu kesintinin olağandışı olduğuna dair gerçek bir kanıt yok!” dedi. Yani aslında, bu noktada çirkin bir gerçeğin peşinde koşuyorlar: %30’luk kesintinin sektör için bir standart olduğunu iddia ediyorlar. Ama gelin görün ki, gerçekler pek öyle değil.

Epic Games Store %12 Komisyon Alırken…

• Epic Games Store %12 komisyon alıyor,
• Microsoft birkaç ay önce komisyonunu %30’dan %12’ye indirdi,
• Ama Valve’ın %30’luk kesintisi “standart” değilmiş gibi görünüyor!

Hal böyle olunca, Valve’ın bu savunmasının pek de inandırıcı olduğunu söylemek mümkün değil. Kısacası, Wolfire’ın Valve’ın Steam ile pazarın %75’ini elinde tuttuğu iddiasının “kanıtlarla desteklenmemiş” olduğu yanıtı da bir başka tartışma konusu. Yani Valve, bu iddiaya karşı çıkarken, pazar payını inkâr etmiyor, fakat Wolfire’ın bunu kanıtlayamayacağını düşünerek davanın düşmesini istiyor. Bu durumda, ortada “neden böyle bir dava açıldı” sorusunu sorgulamak gerekiyor.

İşin ilginç tarafı, Valve’ın dava dilekçesindeki iddialara yanıt verirken doğrudan “hayır efendim, yalan, biz öyle bir şey yapmıyoruz” dememesi. Tam aksine, Wolfire’ın iddialarını bilimsel verilerle boşa çıkarmaya çalışıyorlar. Yani, mahkeme davayı kabul ederse, işler gerçekten ilginçleşecektir. Oyun dünyası, tek boyutta ilerlemez; her an her şey değişebilir, tıpkı bir Mario oyununda tuzakların sizi düşürmesi gibi!

Eğer mahkeme Wolfire’ın tarafında olursa, Valve için işler aslında o kadar da kolay olmayabilir. Tüm gözler mahkeme salonuna çevrilecektir ve o gün geldiğinde, her şey gözler önüne serilecektir. Belki de Wolfire, yeni bir oyun geliştirmek yerine, mahkeme salonunda büyük bir galibiyetle çıkmak isteyecek. Şu anda herkes bu davanın sonuçlarını merak ediyor. Hiç kimse, “Oyun endüstrisinde böyle bir davayı izlemek eğlenceli değil!” demesin; zira, herkes şansını deniyor!