Nintendo, oyun dünyasında her zaman bir adım önde olmayı başaran bir şirket, bu sefer düşündüğümüzden daha ilginç bir olayla karşımıza çıkıyor. Splatoon 3 World Championship’in son şampiyonu Jackpot, şimdi tam anlamıyla bir “şampiyon” değil, çünkü kupası geri alındı! Bu durumu ele almak zor, çünkü bir anda oyun keyfi yerine bulaşan eleştiriler ve kurallar devreye giriyor. Evet, bazı Jackpot üyeleri kuralları ihlal etmişler, ama Nintendo bu ihlalleri derinlemesine açıklamaktan kaçınmış. E hadi, biz de biraz dedikodu yapalım!

İlk açıklamada Nintendo, “Yakın zamanda Splatoon 3 World Championship’i kazanan Jackpot takımının bazı üyeleri, topluluk kurallarına uygun hareket etmedikleri nedeniyle dikkatimi çekti. Bu nedenle Jackpot’un şampiyonluğu askıya alınmıştır. Jackpot herhangi bir kupa almayacaktır,” demişti. *Sıradan bir günümüzü harika bir şekilde altüst eden bu açıklama, bu işten ne kadar ciddiye alındığını gözler önüne seriyor. Tagline’ı; ‘Bir şampiyon, her zaman bir şampiyon değildir’ şeklinde değiştirmek gerekti sanırım.* Evet, kurallar orada var ve onları çiğnemek pek de hoş bir durum değil, ama hâlâ insanların bu tür muhalefetler için neler yapabileceğini görmek her zaman eğlenceli.

Jackpot’un başı belada, ama nesi var, bunun Türkçe’de bir deyimi vardır: “Yel kayadan ne alır?” görünüşe göre Jackpot’un ırkçı söylemlerle gündeme gelmesi pek de keyifli değil. İçeride, takım üyelerinden Madness’ın ırkçı söylemlerden dolayı suçlandığı haberleri dolaşıyor, bunlar *Tofi ve dumanı* fırtınası gibi bir havada çok daha fazla ilgi çekiyor. Adaptability adlı başka bir profesyonel oyuncu, Madness’ı ırkçılıkla suçlayarak sosyal medya gündemini sarstı. *Sosyal medya öyle bir şey ki,* öncelikle hepimizin “sayılar içinde kaybolan muhakeme” dediği muazzam bir kargaşa yaratabilir.

Hadi bir düşünelim: Irkçılıkla suçlanmak, özellikle bu gibi bir etkinlikte, en azından basit bir tweet’ten daha fazlasını gerektiriyor! Madness, bu olayın ardından Twitter hesabını kapatmayı uygun görmüş. Belki de bu, “Haydi bakalım, ben biraz uzaklaşıyorum” demenin yeni bir yoludur. Ya da belki de “Sosyal medyada bir daha ne kadar dayanabilirim ki?” diye düşündü. *Hadi ama, Madness! O kadar kalabalıkta kaybolmadığını umuyoruz. Ama, her işin bir sonu olduğunu da unutma!*

Sonuç olarak, Jackpot’un kupasını kaybetmesi sadece eğlenceli bir olay değil, aynı zamanda topluluk içinde doğru davranış ve rehberlik konularının da ciddiye alınması gerektiğini gösteriyor. Nintendo, elbette bu işin ne kadar ciddi olduğunu biliyor; ama biz “Şampiyon tabii ki kaybeder!” *tahminlerinin birer parçasını arama derdindeyiz!* Oyun dünyasında dönen dedikodular, bazen gerçeklerden daha ilginç olabiliyor. Neyse ki, hayatta kalan topluluk kurallarımız ve kurallarımız olduğu sürece bu tür olaylar zaman zaman başımıza gelebilir. Koşulsuz sevgi ve oyun ruhu, bütün bunlara hakim olmalı, değil mi?