James Bond’un Yeni Macerası: No Time to Die ve Sinema Dünyasının Erteleme Krizi

James Bond’un yeni macerası No Time to Die için tam bir sinema dramı yaşanıyor. Aslında bu durum, Bond’un intikamını almak için geri döneceği bir filmden çok, sinema sektörünün karanlık günlerini anlatan bir dizi gibi. Sanki bir Bond filmi çekilmekten çok, bir Hollywood komedisi çekiliyormuş gibi hissediyoruz. Peki, bu film neden bu kadar çok erteleniyor? Öncelikle, 2019’da çıkması planlanan bu film, sinema dünyasının en uzun bekleyen projelerinden biri haline geldi. Koronavirüs salgını, sinema salonlarının kapılarını kapatmasıyla tüm dünyayı etkisi altına aldı ve bu durum, No Time to Die gibi büyük bütçeli prodüksiyonları adeta birer zaman yolcusuna dönüştürdü.

Film, gizli ajan James Bond’un emekli olduktan sonra, eski bir dostunun kaçırılması üzerine yeniden görev almasıyla başlıyor. Ancak, bu hikaye, izleyicilerinin sabırsızlığını katlayarak artırıyor. Her yeni erteleme ile birlikte, izleyicilerin kalplerinin atışlarını hızlandıran bir Bond melodisi çalmaya başlıyor. Ama şimdi bir de yeni iddialar var! Deadline ekibinin duyumlarına göre, film bir kez daha ertelenme ihtimali taşıyor. Üzerinde Bond’un imzası bulunan bir erteleme belgesi, sanki yapımcıların elinden düşmeyecekmiş gibi duruyor. Sanki Bond, filmin gişe hasılatı için değil, erteleme rekoru kırmak için geri dönüyor!

Yapımcıların sinema salonlarının kapılarını açmasını beklemesi, bizleri düşündürüyor. Yani, sanki dünya üzerindeki tüm sinema salonları kapansa da, James Bond’un yeni filmi izlenmeyecekmiş gibi bir hava var. En son Spectre filmiyle 880 milyon dolarlık gişe hasılatı yapan bu serinin yeni filmi, 600 milyon dolarlık bir telif hakkı ile yayın platformlarına sunulmuş. Ancak, her ne kadar yüksek bir bütçeye sahip olsa da, bu miktar karşısında hiçbir yayın platformundan olumlu bir yanıt alınamamış. Hatta, bazı yayıncıların Bond’un eski filmlerini Netflix’e koymayı planladığı bile söyleniyor. Bu da sinema salonlarının yavaş yavaş geçmişte kalacağının bir işareti olabilir.

Sonuç olarak, No Time to Die filmi, yalnızca bir James Bond hikayesi değil, aynı zamanda sinema dünyasının değişen dinamiklerini de gözler önüne seren bir yapım. Bu durum, izleyicileri ve hayranları için oldukça komik bir durum haline gelmiş durumda. James Bond, belki de hiç olmadığı kadar bekleniyor; fakat bu bekleyiş, gülümsemekten başka bir şey bırakmıyor. Ertelemeler devam ettikçe, Bond’un bu yeni macerası, sadece bir filmden daha fazlası haline geliyor: bir sinema efsanesi, bir komedi serisi ve belki de bir zaman yolculuğu hikayesi! Şimdi, Bond’un bir sonraki hamlesini izlemeyi sabırsızlıkla bekliyoruz; umarız bu sefer bir erteleme haberi ile değil!