Jim Ryan’dan Yeni IP Geliştirmenin Riskleri Üzerine Açıklamalar

Jim Ryan, Sony Interactive Entertainment’ın CEO’su, yeni IP’lerin (entellektüel mülkiyetlerin) geliştirilmesinin riskli olduğunu söylerken, bu işin aslında bir kumar masasına oturmak gibi olduğunu belirtiyor. Yani, elinize bir deste kart alıyorsunuz ve “Bakalım bu sefer kazanacak mıyım?” diyorsunuz. Ama bu oyun masasında kaybedilen sadece para değil, aynı zamanda hayaller de var. Ryan, GQ dergisine verdiği röportajda, PS4 döneminde yaptıkları ciddi yatırımlardan bahsederek, insanların belki de pek farkında olmadığı kadar büyük bütçelerle çalıştıklarını vurguluyor. Gerçekten de, Insomniac Games’i satın alarak, “Bakın, biz ne kadar cömertiz!” dercesine bir adım atmışlar.

Bu cömertlik tabii ki de beraberinde büyük bir sorumluluk getiriyor. Ryan, “Büyük oyunlar, büyük satış rakamları gerektiriyor,” diyerek aslında bize bir tür uyarı veriyor. Hani, “Yatırım yaparken dikkatli olmalısın!” derler ya, işte o hesap. Günümüzde bir oyun geliştirmek, tam anlamıyla bir servet harcamak demek. Öyle böyle değil; 100 milyon dolardan fazlasına mal olabiliyor. Bu durumda, yeni IP’ler geliştirmek, kruvasan almak için pizza parası biriktiren birinin hikayesine benziyor. Evet, risk var, ama ne de olsa oyun sektöründe risk almak, biraz da cesaret meselesi.

Şimdi, Ryan’ın söyledikleri arasında gizli bir mesaj var gibi. Görünüşe göre, PS5 döneminde SIE tarafından geliştirilmiş yeni IP’ler görme şansımız pek de yüksek değil. Yani, “Bize yeni IP lazım,” diyoruz ama Ryan, “Aman, dikkat et, bu iş çok riskli!” diye yanıt veriyor. Bu durumda, gözlerimizi üçüncü parti stüdyolara çevirmekten başka çaremiz kalmıyor. Hani derler ya, “Kendi işini başkalarına bırakma!” İşte burada da durum böyle. Belki de yeni ve heyecan verici oyunlar için dışarıdan gelecek çözümler aramak zorundayız.

Ryan’ın açıklamaları, aslında oyun dünyasında denge kurmanın ne kadar zor olduğunu da gözler önüne seriyor. “God of War veya Uncharted gibi çok sevilen serilerin yeni oyunlarını sunmak ile Horizon Zero Dawn veya Ghost of Tsushima gibi yeni IP’lerle değişik deneyimler sunmak arasındaki dengeyi kurmaya çalışıyoruz,” diyor. Bunu duyduğunuzda, aklınıza hemen bir terzi geliyor: “Tam ölçü, tam kalıp, yoksa iş biter!” İşte tam da bu noktada, stüdyoların ve yöneticilerin ne kadar titiz bir iş çıkardığını anlamak mümkün. Her şeyin bir dengesi var ve bu dengeyi sağlamak, tam anlamıyla bir sanat!

Özetle, Jim Ryan’ın açıklamaları, oyun dünyasının karmaşık ve riskli doğasını ortaya koyuyor. Yatırım yaparken dikkatli olmak gerekiyor; çünkü bir yandan büyük oyunlar geliştirmek, diğer yandan yeni IP’ler ile dengeyi sağlamak, pek de kolay değil. Yani, önümüzdeki dönemde yalnızca tanıdık yüzler görecek gibiyiz. Belki de yeni ve heyecan verici deneyimler görmek için dışarıdan gelecek sürprizlere ihtiyacımız olacak. Kim bilir, belki de bu sırada eğlenceli ve komik anılar biriktiririz. Oyun oynamak, sonuçta sadece kazanmak değil, aynı zamanda eğlenmektir!