Jim Ryan’ın PlayStation 5 ve Oyun Fiyatları Üzerine Açıklamaları

PlayStation’ın patronu Jim Ryan, son zamanlarda gündemden düşmeyen açıklamalarıyla adeta bir kahraman gibi sahneye çıktı. Hani bazen bir yıldızın parlaması için belirli bir dönemde bir araya gelen olaylar olur ya, işte öyle bir durumla karşı karşıyayız. Ryan, PlayStation 5 Showcase sunumunun ardından yaptığı açıklamalarla, hem oyuncuları hem de sektördeki rakiplerini şaşırttı. Zira daha önce nesiller arası geçişe inanmayan Ryan, PlayStation 5’e özel birinci parti oyunların PS4’e geçmeyeceğini söylemişti. Ama görünüşe göre birkaç ay içinde bu katı duruş değişti; Spider-Man: Miles Morales, Sackboy ve hatta Horizon Forbidden West gibi oyunların PS4’e geleceğinin duyurulması, Ryan’ın yüzünde bir gülümseme yaratmış olabilir. Ama bu gülümseme ne kadar samimi, o da ayrı bir muamma!

Jim Ryan, PlayStation Plus Collection sistemini ilk etapta Game Pass’in PlayStation ekosistemine uyarlanmış hali olarak değerlendirmişti. Tamam, anlıyoruz, herkes bir yerden başlamak zorunda ama bu sistemin içeriği biraz hayal kırıklığı yaratıyor. Abonelik sisteminin kullanıcılarına sunduğu avantajlar göz önüne alındığında, PS+ aboneleri PS5’lerini aldıkları anda PS4 oyunlarını ücretsiz indirme şansına sahip olacaklar. Ancak burada büyük bir ama var: Bu sistem sadece belirli oyunlarla sınırlı kalacak ve sonradan yeni oyunlar eklenmeyecek. Yani, *Game Pass* gibi dinamik bir yapıya sahip olmayacak. Adeta bir dükkânın sadece belirli bir kısmını açıp “İşte burada sadece 3 çeşit dondurma var, başka dondurma yok!” demek gibi bir şey. Tabii ki, Sony bu konuda çok daha katı. Çünkü, Ryan’ın belirttiği gibi, AAA oyunların üretim maliyetleri dudak uçuklatacak cinsten. Hani bir çikolata almak için 10 TL veren çocuk, elinde çikolata, gözünde yaşla “Ama ben bu çikolatayı 1 TL’ye almak istemiştim!” derken, Ryan da o çocuğun yerinde olamaz mıydı?

Ryan’ın Game Pass Konusundaki Duruşu

Jim Ryan, Games Industry röportajında “Yeni oyunlarımızı bir abonelik sistemi içerisine yerleştirme yolunu seçmeyeceğiz” diyerek bu konuyu net bir şekilde ortaya koydu. Peki ama neden? Ryan, “Bu oyunları yapmak milyonlarca dolar tutuyor, bazıları 100 milyon doların üzerinde maliyete sahip oluyor. Bunları abonelik sistemine yerleştirmek sürdürülebilir bir şey değil” diyerek aslında çok da haklı bir argüman sunuyor. Ama bu noktada bir parantez açalım: Eğer bir oyun 100 milyon dolara mal oluyorsa, o oyunun fiyatı da 80 euro mu, yoksa 800 euro mu olmalı? Burada bir denge kurmak şart! Çünkü, oyun severler, cebindeki parayı düşünmeden harcayan birer balon değil. Onlar, her bir kuruşu büyük bir titizlikle harcayan, “Bu oyuna bu kadar para mı verilir?” diye düşünen, birer analiz uzmanı!

PlayStation’ın Vizyonu ve Geleceği

Ryan, Worldwide Studios bünyesinde geliştirilen ve geliştirilecek olan birinci parti oyunların Game Pass tarzı aboneliklerle sunulmayacağının altını çizerken, “Biz oyunlarımızın daha büyük ve daha iyi olmasını istiyoruz. Bunları ilk günden abonelik sistemine koymanın hiçbir mantığı yok.” diyor. Tamam, anlıyoruz, büyük ve iyi oyunlar istiyorsunuz ama unutmayın ki, oyuncular da büyük ve iyi fiyatlar istemiyor! Eğer fiyatlar bu kadar uçuk olursa, oyuncuların bir süre sonra “Ben bu oyunu almayayım, biraz bekleyeyim, belki indirim gelir” demesi kaçınılmaz. Ve böylece, bu döngüde kim kaybedecek? Tabii ki, PlayStation!

Sonuç olarak, oyuncuların karşısına çıkacak olan PlayStation 5 oyunlarının fiyatları bir süre sonra tartışma konusu olmaya devam edecek gibi görünüyor. Xbox Series X|S sahipleri, tüm birinci parti AAA oyunlarını Game Pass sayesinde ayda sadece 30 lira karşılığında oynarken, PlayStation 5 oyunları için cepten yaklaşık 80 euro çıkması gerekecek. Yurtdışında bile oyunların bu yüksek fiyatına tepkiler yükselirken, bunun ne kadar sürdürülebilir olacağını da zaman içinde göreceğiz. Jim Ryan, belki de bu durumu “Bir oyun almak, bir araba almak kadar maliyetli!” şeklinde özetleyebilir. Ama umarız ki, oyuncuların cüzdanları bu kadar zorluklara dayanamaz!