Katana ZERO: Aksiyon, Hikaye ve Oynanışın Büyüleyici Buluşması
Katana ZERO, aksiyon dolu sahneleri, etkileyici hikayesi ve sürükleyici oynanışı ile oyuncuları büyüleyen bir deneyim sunuyor.
1 gün önce

Katana ZERO: Beklentilerin Ötesinde Bir Deneyim
Katana ZERO’yu göz ucuyla takip ediyordum ve bu oyun hakkında bir şeyler yazmak için sabırsızlanıyordum. Belki de katanalara olan tutkumdan ya da Hotline Miami özlemimden kaynaklanıyordu, ama bir şekilde bu oyunun beni büyüleyeceğini biliyordum. Uzun bir süre beklemek zorunda kaldım, fakat sonunda bu bekleyişin meyvelerini topladım. Özellikle bağımsız yapımlarda uzun geliştirme süreleri genellikle kaygı verici olsa da, Katana ZERO bu durumun dışına çıkarak, sunmuş olduğu bütünsel deneyimle dikkat çekmeyi başardı. Özellikle etkileyici senaryosu ile öne çıktığına şahit oldum.
Beklentilerimin aksine, Katana ZERO sadece bir aksiyon oyunu değil, derin bir hikaye sunan bir yapım oldu. Oyun, ‘The Dragon’ lakaplı ana karakterimizin bir psikiyatristten aldığı cinayet emirleri ve geçmişte yaşadığı büyük savaş sonrası hafıza kaybı ile dolu bir yolculuğu anlatıyor. Bu psikiyatrist, hem işimizle ilgili talimatlar veriyor hem de geçmişine dair kaybolmuş anıları geri kazandırmaya çalışıyor. Her gece The Dragon, rüya gibi bir deneyim yaşarken, bu rüyaların gerçekliğinden ayırt edememesi, oyunun gerilimini artırıyor.
Hikayenin bu kısmı ilginizi çektiyse, kesinlikle Katana ZERO’yu denemelisiniz. Çünkü oyunun sunduğu zengin senaryo bununla sınırlı kalmıyor. Oyuncunun kendi başına hikayeyi çözmesi bekleniyor; bu nedenle detayları burada paylaşmak istemiyorum. Her ne kadar oyun kısa bir süreye sahip olsa da, içindeki materyal son derece zengin. Ancak, tüm parçaları birleştirdiğinizde bazı eksiklikler olduğunu fark edebilirsiniz. Geliştiriciler, bu eksiklikleri gidermek için birkaç ay içinde bir DLC çıkaracaklarını da duyurdular.
Oyun, diyalog seçimleri ile de dikkat çekiyor. Karşı tarafın konuşmasını dinlemeden cevap verebildiğiniz gibi, konuşma sona erdikten sonra gelen seçeneklerden de yanıt verebilirsiniz. Ancak, bu seçeneklerin belirli bir süresi var; eğer süre dolarsa, otomatik olarak seçili olan diyalog aktif hale geliyor. Diyalog çeşitliliği, tekrar oynanabilirlik açısından güzel bir yapı sunuyor ve interaktifliği artırıyor. Oyun, karamsar bir atmosfere sahip olsa da, yerinde kullanılan mizah unsurlarıyla bu karamsarlığı dengeliyor.
Katana ZERO, hikayesiyle öne çıkarken, aynı zamanda oynanış anlamında da oldukça etkileyici. Hotline Miami tarzında, genellikle bir bina içerisinde görev alıyoruz ve elimizdeki tek silah katanamız. Katana, aniden kınından çıkarak düşmanları anında etkisiz hale getiriyor. Oyun, bu temel prensip etrafında kurgulanmış; ya düşmanları tek atarak alt ediyorsunuz, ya da kendiniz bir darbe alıyorsunuz. Eğer ölürseniz, hemen en baştan başlıyorsunuz; bu da akıcılığı artırıyor. Ancak, oyunun ikinci büyük mekaniği olan zamanı yavaşlatma, bu durumda hayat kurtarıcı olabiliyor.
Tek silahımız katanamız dedik ama, bölüm içerisinde yerden çeşitli eşyaları alıp düşmanlara fırlatmak da mümkün. Molotof ve yapışkan bombalar gibi eşyalar, düşmanları alt etmek için stratejik olarak kullanılabiliyor. Ancak, bu eşyaların çeşitliliği sınırlı kalmış, bu da biraz hayal kırıklığı yaratıyor. Ayrıca, zamanı yavaşlatarak üzerimize gelen mermileri geri iade etmek de mümkün. Hızlı tempolu bir oyun olmasına rağmen, genel olarak fazla zorlayıcı bir deneyim sunmuyor; aşırı zorluk arayan oyuncular için bu durum biraz hayal kırıklığı yaratabilir.
Bölüm tasarımı açısından, çoğu zaman özgürlük sunmuyor; bazı bölümlerde farklı yollar seçme imkanı olsa da, bu durum tüm oyuna yayılmamış. Katana ZERO, müzik açısından da dikkat çekiyor. Her bölümün başında The Dragon, kulaklıklarını takarak techno müzik eşliğinde düşmanlarını alt etmeye başlıyor. Müzikler başarılı olsa da, her zaman dinlenebilecek seviyede olmayabilir. Ancak bu durum, tamamen kişisel bir tercih olduğundan, artı eksi hanesine eklememeyi tercih ediyorum.
Henüz yorum yapılmadı, ilk yorumu sen yapmak ister misin?