King Arthur: Knight’s Tale – Erteleme ve Beklentiler

Ocak ayı genellikle oyun severler için biraz sönük geçer; sanki oyun dünyası, yeni yıl kutlamalarından sonra bir tembellik dönemine girmiş gibi. Ancak bu sene, NeocoreGames’in merakla beklenen yapımı King Arthur: Knight’s Tale ile biraz heyecan katmayı umuyordu. Herkesin gözleri 12 Ocak tarihine kilitlenmişken, oyun severler arasında “Acaba bu sefer Arthur’un şovalye ekibi, bu yılın en büyük çıkışını yapabilecek mi?” soruları dolanmaya başlamıştı. Ama, tıpkı bir şovalyenin zırh giyerken başına geçirdiği o koca kask gibi, beklenen tarih de başına bir halat dolandı ve son anda gelen bir açıklama ile oyun, 26 Ocak tarihine kadar ertelendi.

Neocore, bu erteleme kararı ile ilgili olarak, “Düzeltmemiz gereken bazı kısımlar var,” diyerek aslında bir nevi itirafta bulundu. Yani, oyunun yapımında bazı hatalar bulunuyormuş. Oyun dünyasında bu tür hatalar, bazen oyunun başında bir kılıçla düşmanın kafasını uçurmak kadar basit olabiliyor, bazen de dev bir ejderhaya karşı bir kova suyla savaşıyormuşsunuz gibi absürt bir hale gelebiliyor. Geliştirici stüdyonun “Her ne kadar Erken Erişim sürecinin zaten bu tür şeyleri oyun çıkmadan önce düzeltmek amacıyla yapıldığını biliyor olsak da,” demesi, “Yahu, biz de bunun farkındaydık ama biraz daha süreye ihtiyacımız var!” demek gibi. Ah, bizim şovalyeler ne kadar da insancıl!

Oyun, Kral Arthur ve onun ünlü yuvarlak masa şovalyeleri üzerine kurulu. Ancak bu klasik efsaneyi, karanlık fantastik unsurlarla harmanlaması, oyunu sıradan bir şovalye hikayesinden çok daha fazlası yapıyor. Mesela, Arthur’un kılıcı Excalibur’un bir gün, tuhaf bir şekilde bir zombi tarafından çalınıp, yine bir zombi tarafından geri alınması gibi durumlarla karşılaşabiliriz. Evet, bu bir şaka değil, zombi şovalyeler bile var! Düşünsenize, Arthur’un en güvendiği adamı Lancelot, bir gün dirilip “Hadi ama, bu kadar da acımasız olma!” diyerek Arthur’un üzerine yürüyor. İşte bu tür mizahi unsurlar, oyunun karanlık atmosferine bir parça neşe katacak gibi görünüyor.

Erken erişim tarihi olan 26 Ocak’ta, bu fantastik dünyaya adım atmayı bekleyenler, yalnızca savaş taktiği geliştirmekle kalmayacak, aynı zamanda güçlü bir mizah anlayışına da sahip olacaklar. Oyun, sırf şovalyeleri değil, aynı zamanda oyuncuların kendilerini de test edecek bir platform sunacak. Evet, belki de bu sefer “Şövalyeler, biz bu zindanı geçebilir miyiz?” sorusunun yanıtını ararken, bir yandan da “Neden bu zombi bana ‘seni seviyorum’ diyor?” sorusuyla karşılaşacaklar.

Oyun severler, bu bekleyiş sırasında biraz sabırlı olmalı. Unutmayın, her büyük macera, bir miktar erteleme ve biraz da mizah ile başlar. Belki de bu oyun, kahkahalarla dolu bir maceranın kapılarını aralayacak. Ama ne olursa olsun, Kral Arthur ve arkadaşlarının bu karanlık yolculuğunda, en azından biraz eğlence bulacağımız kesin!