Koleksiyon işleri, öyle zannedildiği gibi sadece eğlenceli bir hobi değil, aynı zamanda bir nevi hayatta kalma mücadelesi! Bir yandan, bu kıymetli eşyalarınızı oluşturmak için harcadığınız zaman, para ve emek var; öte yandan, o koleksiyonu aile büyüklerinden korumak için harcamanız gereken enerji bir hayli fazla. Düşünsenize, yıllarca biriktirdiğiniz oyun konsolları ve oyunlar, bir temizlik gününde annelerimizin “şu da ne, at gitsin!” cümlesiyle ne hale gelebilir? Geçmişte pek çoğumuz benzer şeyler yaşadık; kart koleksiyonlarımız, dergilerimiz, çizgi romanlarımız bir temizlik seferberliğinde kaybolup gitti. Bir anda gözlerimiz dolarak, “Neden bu kadar güzel bir koleksiyonum vardı?” diye düşünmeye başladık.
Şimdi, biraz daha derinlemesine inelim. New York’ta yaşayan bir oyun sever düşünün. Yıllar boyunca, o kadar çok emek vermiş ki, koleksiyonunu oluşturmak için saatlerce çalışmış, paralar harcamış, hatta belki de yemeği düşünmeden oyun mağazalarında dolaşmış. Oyunları, konsolları, kartları… Hepsi bir arada, bir hazine gibi evin bir köşesinde saklı. Ama ne yazık ki, bu hazineyi koruma görevi annesine verilmiş. Annesi ise bir gün, “Temizlik yapalım!” diyerek eline bir çöp torbası almış. İşte o an, koleksiyonerin hayatının en büyük dramı başlamış. Ne yazık ki, annesi, yıllar boyunca biriktirdiği koleksiyonu birkaç yıl önce atmış!
O koleksiyon, 500’ün üzerinde açılmamış PS1 oyunu, Famicom, Super Famicom, Atari, NeoGeo AES gibi pek çok konsolu içeriyordu. Düşünsenize, her bir kutunun üzerinde toz birikmiş, ama içi hala el değmemiş! Hatta bu koleksiyoner, Magic: The Gathering kartlarından çizgi roman koleksiyonuna kadar her şeyini kaybetmiş. Gözlerinizde yaş kalmıyor mu? Koleksiyonun toplam değerinin yaklaşık 500.000 $ civarında olduğunu belirttiğinde, insan bir kez daha “Koleksiyon yapmak zor iş, ama aynı zamanda yürek yemeyi gerektiriyor!” diye düşünmeden edemiyor.
Bu olaydan sonra, koleksiyon tutkunları için birkaç önemli ders çıkıyor: Birincisi, koleksiyonlarınızı asla gözünüzün önünden ayırmayın! Ailenizin “Temizlik” kelimesi, sizin için bir felaket habercisi olabilir. İkincisi, o kıymetli eşyalarınızı sadece dolapta saklamakla kalmayın, onlarla dost olun! Onlara iyi bakın, hatta bazen onlarla konuşun. “Merhaba, Famicom! Nasılsın?” gibi cümleler, en azından koleksiyonunuzu saklayan kişiyi biraz rahatlatabilir. Üçüncüsü, bir gün bir temizlik seferberliği olursa, en azından o savaşta yanınıza alacağınız bir “koruma” ekibi oluşturun. Bu ekip, en azından koleksiyonlarınızı korumak için savaşacak kişilerdir!
Sonuç olarak, sevgili Oyungezerler, koleksiyon yaparken sadece bir hobi değil, aynı zamanda bir yaşam tarzı benimsediğinizi unutmayın. Her zaman dikkatli olun ve koleksiyonlarınızı koruma altına alın. Kim bilir, belki de bir gün, o kaybettiğiniz eşyaların değeri katlanarak artacak ve sizin o “şanssız” arkadaşınızın hikayesinin bir parçası olacaksınız. Ama şimdilik, temizlik zamanı geldiğinde, “Anne, ben buradayım, koleksiyonum burada!” diyerek kendinizi koruma altına almayı unutmayın!
