KOTOR: Star Wars Evreninin En İyi Rol Yapma Oyunu

Star Wars: Knights of the Old Republic, kısaca KOTOR, 2003’te piyasaya sürüldüğünde, tüm oyun dünyasında büyük bir yankı uyandırmıştı. Oyun, sadece Star Wars evrenine olan sevdamızı pekiştirmekle kalmadı, aynı zamanda rol yapma oyunlarına da yeni bir soluk getirdi. Ama gelin size KOTOR’dan bahsederken yaşadığım bir anekdotla başlayayım. Bir gün, burnumdan ameliyat oldum ve o süreçte KOTOR’a daldım. Gözlerim açık, burnumdan kan damlarken, ışın kılıçları ve uzaylı yaratıklar peşimi bırakmadı. “Burnum ağrıyor ama bir yandan da Darth Revan’ı keşfedeceğim!” dedim. Burnumun durumu pek iç açıcı değildi, ama KOTOR’un büyüsü bir şekilde beni cezbettim.

KOTOR, BioWare ve LucasArts iş birliğiyle geliştirildi. Bu ikili, 1999 yılında Star Wars evreninde geçen bir oyun yapma konusunda masaya oturdu ve ortaya çıkan sonuç, tam anlamıyla bir efsane oldu. BioWare, “Gel bakalım, istediğini yap” diye LucasArts’tan özgürlük aldı ve bu özgürlük, KOTOR’un kalitesini doğrudan etkiledi. Zira kısıtlamalar altında sıkışan bir BioWare, Dragon Age II gibi şeyler üretir, ama rahat bırakıldığında KOTOR gibi bir başyapıt ortaya çıkarır. Yani, bir nevi “serbest bırakın, yaratıcılığıma engel olmayın!” durumu var burada.

Hikaye ve Oynanış

KOTOR’un hikayesi, Cumhuriyet ile Sith İmparatorluğu arasındaki savaşta geçiyor. Biz, sıradan bir asker olarak başlıyoruz, ama bir süre sonra Jedi olmaya adım atıyoruz. Evet, elinde ışın kılıcı olan bir Jedi olmak, gerçekten de süper bir duygu! Aklınızda bir anı canlanıyorsa, yalnız değilsiniz. Zira bu oyunu oynayan herkes, Jedi olmanın verdiği o muazzam duyguyu hissediyor. “Ben bir Jedi’yım, ışın kılıcım var ve karanlık güçlere karşı savaşıyorum!” demek, işte bu yüzden eğlenceli.

• Ebon Hawk: Hem de Millennium Falcon’dan daha güzel! Bunu herkes kabul eder, değil mi?
• Jedi Olma Hissi: Işın kılıcını elinize aldığınızda, “Ben bir Jedi’yım!” demek var ya, işte o an hayatta başka hiçbir şeyin önemi kalmıyor.
• Seçimlerin Önemi: Bu oyun, seçimlerinizin sonuçlarının ne kadar önemli olduğunu gösteriyor. Aydınlık ya da karanlık tarafı seçeceksiniz, ama dikkat! Karanlık tarafa geçerseniz, “Ya bir dakika, ben Jedi değil miydim?” diye düşünebilirsiniz.

Neden Efsane Oldu?

KOTOR’un efsane olmasının birçok sebebi var. Bunlardan bazıları gerçekten çok ilginç ve komik. Gelin birlikte bu sebepleri inceleyelim:

• O Kırılma Anı: Oyunun en büyük sürprizlerinden biri var ki, bunu açıklamaya korkuyorum. Zira o kadar epik bir an ki, 12 yıl sonra bile spoiler vermekten çekiniyorum!
• Çift Işın Kılıçları: Darth Maul’un çift taraflı kılıcı, tüm oyuncuların kalbini çalmıştı. Kim istemez ki iki kılıcı birden savurmayı?
• HK-47: “Et torbası” demesiyle meşhur bu droid, insanları küçümseme konusunda bir numara! Onunla sohbet etmek, kesinlikle bir ayrıcalık.
• Pazaak: Blackjack’in Star Wars versiyonu olan bu mini oyun, zamanla yarım kalmış saatlerin suçlusu oldu. “Bir oyun daha! Hayır, bir oyun daha!” derken, parasız kalmamız an meselesi.
• Swoop Yarışları: Bir Star Wars Racer değil, ama yine de sürüş keyfi verirken bir yandan da sinir krizi geçirmenizi sağlıyor.

Sonrası Neler Olmuştu?

Obsidian’ın elinden çıkan KOTOR 2, bir başka şaheser olarak karşımıza çıkıyor. Hatta BioWare’in yaptığı The Old Republic da mevcut, ancak KOTOR’un ruhunu tam yakalayamıyor. Bazen “KOTOR 2, neden bu kadar geç geldi?” diye düşünüyorum. Oyun dünyasında efsaneler asla ölmez, değil mi?

Sonuç olarak, KOTOR, sadece bir oyun değil; aynı zamanda bir deneyim, bir yolculuk. Eğer hala oynamadıysanız, ne duruyorsunuz? Burnunuzdan kan akarken bile oynamak isteyeceğiniz bir oyun! Yani, KOTOR’da “işte buradayım” demek, her türlü acıya değer.