Savaş Tanrısı Kratos, 2018 yılında gerçekleştirdiği muhteşem dönüşle hepimizi kendine hayran bıraktı. Oyun, sunduğu görüntü kalitesi, kamera kullanımı ve etkileyici hikayesiyle çok konuşuldu. Şu an bu satırları yazarken aklımda beliren sahneler bile içimi kıpır kıpır ediyor. Ancak bu coşkunun bir başka nedeni var: Bu başyapıt, daha fazla insanın kalbine dokunacak şekilde şimdi PC platformuna da ulaştı. Ah, Kratos! Gel yanıma, senin bu zorlayıcı yolculuğunu tekrar anarken biraz dinlen, biraz soluklan. Çok fazla düşmanla savaşıp, Dokuz Diyar’ın en yüksek tepesine ulaşmak için gösterdiğin çabayla yorulmuş olmalısın. Bu sırada Atreus’a babalık yaparak nasıl bir mücadele verdiğini unuttun mu? Hadi, bu destanı yeniden yaşarken, ben de senin yanında olayım.

Aslında ben God of War’u, oyunun piyasaya sürülmesinin üzerinden neredeyse bir yıl sonrasında oynayabilmiştim. İlk çıktığında PS4’üm yoktu. Ancak, okuduğum incelemelerin yarattığı merak ve kardeşim Erce’nin bana gönderdiği mesajlarla (örneğin: “Bu oyunu mutlaka oynamalısın!“ gibi) iyice heveslendim. Elime ilk geçen fırsatta bu muhteşem başyapıtla tanıştım. Bahar’ın oyunu oynamamı yasakladığını unutmamak gerek; çünkü oyunu izlemek istemişti!

God of War, tek kişilik bir deneyim olarak karşımıza çıkıyor fakat bunu bir kez tamamlamak gerçekten yetmiyor. Hadi benim başka işlerim vardı diyelim, ama Can, sen neden bu oyunu iki kez bitirdikten sonra bile PC versiyonuna sarılmak istiyorsun? Aslında ben de Ragnarök’a yaklaşırken böyle bir tur daha geçirmek istedim. Hem de oyunun hikayesini hatırlamak, detaylarını tekrar anımsamak için… Durum böyle olunca, oyunun PC’ye gelmesi tam da ihtiyacım olan bir şey oldu. Ayrıca, ebeveynliğe dair bakış açımın değişip değişmediğini de merak ediyordum. Başına oturduğumda beni saran nostaljiyle kaybolacağımın farkında değildim. Oynadıkça, “Aa, burada bir sandık vardı”, “Odin’in kuzgunu buralarda uçuyordu” gibi anılarla yeniden buluşup, Dokuzlar Kıyıları’nda kaybolmuş gibi hissettim…

Benim de bir döngü içinde geçirdiğim zaman, ebeveyn olmanın oynama deneyimim üzerindeki etkisini merak ediyordum; bu açıdan düşündüğümde çok şey paylaşıyoruz. Hatta senin platinlediğin oyunda fark ettiğim şeyler oldu. PC versiyonu, içerik bakımından konsol sürümüyle bire bir aynı. Belki PC kullanıcıları bir şeyler bekliyor olabilir ama ben bu durumun daha iyi olduğunu düşünüyorum. Belirli bir içerik kaçırma riski olmadan, herkes için eşit bir deneyim oluşturmuş. Tabii ki God of War’un hikayesini kısaca özetleyip geçelim mi? Sen zaten burada hikayenin uzmanısın, anlatmaya benim Neyim…

God of War’un Hikayesi

God of War, Kratos’un önceki hikayelerine göre daha “olgun” ve “dingin” bir yapıya sahip. Eski God of War oyunlarını sevgim tartışılmaz, ancak bu yeni serinin daha derin bir anlatıma sahip olduğunu düşünüyorum. Kratos, oyunun başında eşi Faye’nin ölümü sonrası cenaze töreniyle tanışarak başlıyor. Onun en son arzusunu yerine getirmek için oğluyla beraber bir yolculuğa çıkan Kratos, yalnızca fiziksel mücadelelerle değil, duygusal derinlikle de karşı karşıya. Hikaye, Faye’nin küllerini en yüksek dağa çıkartarak savuracakları bir hedefle akıyor. Ancak, Kratos’un Asgard’daki Aesir tanrılarıyla karşılaşmaları, beklemediği sorunları gündeme getiriyor.

Eski halinden çok daha dingin hale gelmiş olan Kratos, yine de içindeki öfkeyi kontrol edebilmenin zorluklarıyla yüzleşiyor. Atreus ile olan ikili dinamiği, karakterlerin gelişimine önemli bir katkı sağlıyor. Kratos’un babalık yetenekleri, sahnelerde duygusal bir derinlik kazandırıyor; özellikle de Atreus ile olan etkileşimleri… Oyunun başlarında Kratos’un Atreus’a olan tavrı, eski determinizminizden uzak olduğunun bir göstergesiydi. Beraber geçirdikleri zamanla bağları güçleniyor.

Savaş mekanikleri de oyun deneyimini oldukça derinleştiriyor. Düşman çeşitliliği ve kullanmanız gereken stratejiler, eski serilerden çok farklı bir deneyim sunuyor. Yaşanan her savaş, yalnızca bir dövüş ile sınırlı kalmayıp, aynı zamanda karakterlerin gelişimine de katkıda bulunuyor. Çeşitli yeteneklerin olduğu bu yeni sistem, Kratos ve Atreus’un birleşen güçlerini daha da ön plana çıkarıyor.

Ebeveynlik durumuna dönecek olursak, oyun boyunca karakterler arasındaki diyaloglar ve yaşanan olaylar, her iki tarafın bağlarını daha da güçlendiriyor. Benim her sahnede kendime “Böyle bir baba olmalı mıyım?” diye sorduğumu söyleyebilirim. Özellikle Atreus’un kratos’a olan bağlılığı ve Kratos’un bunun bilincinde olmaması beni çok derinden düşündürüyor.

Sonuç olarak şu aşamada söyleyebilirim ki God of War, sadece bir oyun olmanın ötesinde, derin bir anlatım, harika bir deneyim ve unutulmaz bir hikaye sunuyor. İster PS4’te, ister PC’de olun bu yolculuğu kaçırmamanız gerektiğini düşünüyorum. God of War’u önceden deneyimlemiş olsanız bile, bu muhteşem maceraya bir kez daha katılmanızı öneririm; çünkü bu gerçekten de bir başyapıt.