Sevgili Oyungezerler, bu sefer sizlere çok sevgili ve bir o kadar da ilginç olan kült temalı oyunlarla karşınızdayız! Temalı oyunlar listelerinde yer alan kült temalı yapımlar, nostaljik ama eğlenceli bir yolculuğa çıkmamızı sağlıyor. Aslında, bu kategoride yer almaya aday birçok oyun var. Ancak biz şimdilik birkaç oyunla başlayalım ve sonrasında bu listeyi daha da genişletelim, değil mi? Tıpkı bir kült gibi, genişlemek hiç de fena bir fikir değil! Bu oyunlarla ilgili görüşlerinizi de yorumlar kısmında belirtmeyi unutmayın, böylece kültümüzü daha da güçlendirebiliriz! 🙂

Honey, I Joined a Cult, ilk oyunla başlıyoruz. 1970’lerin esintilerini taşıyan bir kaynak yönetimi ve üs inşası oyunu olarak karşımıza çıkıyor! Evet sevgili dostlar, bu oyunla birlikte kendi kültümüzü kurma şansına sahip oluyoruz. Ancak, dikkatli olun! Sizin kültünüzde *ulvi amaçlar* varmış gibi görünse de, asıl hedefiniz elbette daha çok para ve güç elde etmek olacak! Kendi üssünüzü geliştirip, kültünüze has semboller ediniyor, hatta ilginç üniformalar tasarlıyorsunuz. Çok da işe yarar mış gibi görünen bazı dekoratif objeleri de atlamayalım – çünkü her kültün bir iyilik görüntüsü olmalı! Ancak oyunun bazı tekrar eden yönleri olduğunu da belirtmeden geçmeyelim. *Tıpkı 1970’lerdeki birçok kült gibi,* bu oyun da bazı çelişkilerle dolu. Ayrıca, oyunun çıkış döneminde bazı teknik sıkıntılarla karşılaşmanız mümkün, fakat eğlenceli görsel tarzı bu olumsuzlukları örtbas etmeye fazlasıyla yetiyor. Yönetim oyunlarını seviyorsanız, bu oyunu denemek için bir şans vermek iyi bir fikir olabilir!

The Church in the Darkness, ikinci oyunumuz. Hemen söyleyelim ki mükemmel bir oyun değil, ama bu yüzden atlamaya değmez. Yine 1970’lerin ortalarına, bir başka tarikatın derin karanlığına dalıyoruz. Yeğeniniz bir tarikata katılmış ve *Özgürlük Kasabası* adını verdikleri bir yerleşim yeri kurmak üzere Güney Amerika ormanlarına doğru yol almışlar. Klasik tarikat senaryoları gibi, çocuğunuzu kurtarmaya çalışırken içine sızmak zorunda kalıyorsunuz! Bazen o kadar derinleşiyorsunuz ki, tarikatın bir parçası olma teklifinin cazibesine kapılacak kadar ileri gittiğiniz bile oluyor. Yani, *”Kurtaracı” olarak görevinizi unutturacak kadar etkileyici bir ortam yaratmayı başarmışlar!* Alta koyulan bu çelişkiler, oyunun yeniden oynanabilirlik açısından kazanımlarından biri olarak görülebilir. Çünkü her seferinde farklı bir yolculuğa atılmanız mümkün. Özellikle seslendirmeler başka bir artı! Ne de olsa, kült liderlerinin sesleri kulağınıza pek bir tanıdık gelebilir, öyle değil mi?

Cultist Simulator, sırada bekliyor. Burada da bir kült kuruyorsunuz ama durum biraz daha karışık. Roguelike unsurlar ve Lovecraft öğeleri bir araya gelince, bu kart oyunu karşımıza bir daha çıkmayacak bir deneyim olarak çıkıyor! Farklı takipçiler edinip onları çeşitli görevlere atayın, gizemleri çözün ve büyü kitaplarını açarak bilgilere ulaşmaya çalışın. Sürekli değişen bir oyun yapısıyla *her denemede farklı sonuçlar* sizi bekliyor. Ancak, dikkat edin! Gece yarısı oynarsanız beyninize bir netlik gelmeyecek, *adı üstünde, gizemli bir kült organizasyonu!*

Book of Hours listemizi genişletiyor. Belki burada *bir kült kurmuyorsunuz* ama bir okült kütüphanesini inşa edip yönetiyorsunuz. Bu oyun da kartlar kullanarak ilerliyor, yalnızca yeni sayfalar keşfi yerine geçmiş günlerdeki unutulmaz anları geri kazandırmaya çalışıyorsunuz. Hani bazı kütüphaneler, sanki yıllardır kitap okuyacak insanları bekliyormuş gibi görünüyor ya, işte tam o ruh hâlindesiniz! Bir yanınızda kütüphanenin gözleri, diğer yanınızda eski dostların kitapları… *Gerçi, arada bir perili bir hışım olsa da,* içiniz dışarısı gibi görünebilir.

The Isle Tide Hotel, herkesin kullandığı terimle FMV – diğer oyunculuk sanatlarına geçiyoruz. Wales Interactive tarafından geliştirilen bu interaktif filmde, kızı Eleanor Malone’u bulmak için *The Isle Tide Otel*’ine gidiyorsunuz. Buradaki tarikatın gerçek yüzü ise otelin ilginç karakterleriyle dolup taşıyor! Üç yılda bir, üç gün boyunca yapılan etkinlikte hayatın anlamı aranırken, genç kız kurban edilip edilmeyecek, tam da üstatlar arasında bir tartışma yaratıyor! Başrolümüz de bu denklemin tam ortasında kızı kurtarmaya çalışıyor. Ama spoiler vermeden geçmeyelim, çünkü belki tatlı bir son bekliyorsunuz!

Anno 1800, strateji severler için hâlâ seri devam ediyor! Son oyun olan bu bölümde, kendi halinde bir balıkçı olarak hayata karışan kahramanımızla karşılıyoruz. Kız kardeşinden gelen haber, babasının haksız yere suçlandığını ve ardından mahkum olup hayatını kaybettiğini öğrenmesiyle başlıyor. Cenaze sonrası, kız kardeşinin alınan adada başlangıç yaparken, *gelin görün ki* kötü amca ile de ciddi bir mücadeleye girmesi gerekecek! Sonra işleri sarpa sarmadan çözüm bulmanın yolunu bulması gerekiyor! Tıpkı bu noktada, ateşle oynamayı seven “Pyrphorians” adındaki tarikatla karşılaştığınızda! *İsimleri de pek gizemli değil, değil mi?* Bakalım, bu yangın ne kadar sürecek!

Cult of the Lamb, bir başka ilginç kultur. Bu sefer kuzu temasıyla karşı karşıyayız. Sadece bir kuzu değil, öyle bir kuzu ki madem döndü, o zaman neden kendisine bir kült kurmayacak? Kıyamete dair hislerinizi yansıtan bir deneyim sunan bu oyunda, siz kendinize bir tarikat oluştururken, bir yandan intikamınızı almakla da meşgulsünüz! Kuzu, tıpkı süzme yoğurt gibi, tüm sevimliliğiyle karşımıza çıkıyor. *Başka bir iktidarı simgeleyen bir hikâye ve keyifli bir görsel deneyim!* Eğer oynamadıysanız, hemen denemeniz gereken bir oyun olduğunu söyleyebilirim!

Far Cry 5, kült temalı oyunlar dendiğinde akıllara gelen ilk yapımlardan biri. Hatta gerçek olaylardan esinlenilmiş, Waco Kuşatması gibi *kanlı bir geçmişi* temsil ediyor. Hayali bir kasaba olan *Hope Kasabası’na* gönderilen federal ajan, bu kasabanın kontrolünü elinde tutan Joseph Seed’i yakalamaya çalışıyor. İşte burada, kurtarıcı rolündeki karakterimizin avcıdan av konumuna geçiş yapması gibi absürt bir durum ortaya çıkıyor. Konuşan ve peşinden sürükleyen bir “prens” gibi görünen Joseph Seed, kitleleri nasıl yönettiğini gösteriyor! Düşünsenize, böyle bir kültü uyandırmak kolay mıdır? Adeta dünyaya bir alev gibi dalmış bir reenkarstory…

Resident Evil Village, bir baba olarak kızını kurtarma çabası serüveniyle son buluyor. Ethan Winters ve eşi Mia, huzurlu bir hayat sürdürebilmek için uğraş verirken, bir gün kızları Rose’un kaçırılmasıyla yıkılıyorlar! Bu noktada, Ethan kendisini doğu Avrupa’nın gizemli, tehlikeli köyünde buluyor. Ama karşısına çıkanlar sıradan yaratıklar değil, *dertleri olan tarikat liderinin Engizisyon şartlarını yeniden canlandırmasıyla* daha da tehlikeli hale geliyor! Kurbanların akıbetinde, tüm enerjisini Rose’u kurtarmak için kullanıyor. Kim bilir, belki de kurtuluş çentiklerine ulaşabileceğimiz bir hikâye olacak!

Son olarak, Assassin’s Creed serisinin tarikat ve kült temalarına yoğunluk kazandırdığına da değinmeden geçmeyelim. 🎮 Bu türden daha fazlasını *aklınızda bulundurursanız* memnun kalırız. Altta paylaştığımız yorum alanında, aklınıza gelen tüm oyunları bizlerle paylaşabilirsiniz. Unutmayın, listemizi büyütmek ve çeşitlendirmek her zaman hedefimiz! Kim bilir, belki de bu oyunların arasına gizlice yeni bir kült eklemiş oluruz! 🙂