Lost Soul Aside: Beklentilerin Ardındaki Gizemli Dünya

Yıllardır beklediğimiz bazı oyunlar var, ama bazı oyunlar da var ki insana “Acaba bu oyunu mu bekliyordum?” dedirtiyor. İşte Lost Soul Aside tam olarak o grupta. Sürekli gelişen fragmanlar, bazı oyuncuların kalbinde merak uyandırsa da, bazıları için sadece “Kendi kendimi mi kandırıyorum?” sorusunu düşündürüyor. Yani, gerçekten merak ediyorum ama o beklediğim “hukuki heyecan” yok gibi. Elbette bu durum benden kaynaklanan bir şey, çünkü bu yapımı ilgiyle takip edenler de vardır. Ama bu, Lost Soul Aside’ın ne olduğunu anlamama çok da yardımcı olmuyor.

Sonuçta, Sony, bizim paramızla oluşturulmuş yapımları hatırlatma görevini üstlenip yeni bir fragman paylaştı. Yalnız bu fragman bana biraz “Yahu biz nasıl bir şey yapacağız acaba?” kaygısını hissettirdi. Önceki uzun oynanış videolarının ardından şimdi de kısaca geçiyoruz, sanki başından geçen garip olayları hızlıca unutmaya çalışıyoruz gibi. Ah, şu sağa sola zıplayan karakterimiz! Kendi kendine bir gözlem yapacak olursak, her zıplama ve düşmanla çatışma sahnesi gözlerimizi kamaştırıyor, ama bu sahneleri izlerken “Oynaması nasıl olacak ki?” diye düşünmeden edemiyorum.

Lost Soul Aside, Final Fantasy XV’in çılgın dünyasından esinlenerek yola çıktı. Yani, kahramanımızın Noctis’e tıpatıp benzediğini görmezden gelmek mümkün değil. Bu oyunu tek başına geliştirmeye çalışan Koreli bir geliştirici olan Yang Bing, Sony’den yardım almayı başardı. Ama bu yardım ne kadar etkili oldu, orası muamma. Gözlerimle görebildiğim kadarıyla, ilk çıkış tarihi 2018’di ve şimdi 2024’e uzandı. Yani herhalde “Bir oyun ne kadar gecikebilir?” rekortmeni olmaya aday!

Ekip küçük ama hayaller büyük. İşte burası, küçük ekiplerin yaşadığı sıkıntıları hatırlatıyor. Bright Memory gibi bir örnek var ortada; fragmanları gördüğümde “Kim yaptı bu oyunu? Tek kişi mi?” diye şaşırmıştım. Ne yazık ki, oyun çıktıktan sonra sadece 1-2 saatlik bir içerik sunabilmesi, beklentilerimi yerle bir etti. Kötü değil, ama çok da iyi olduğu söylenemez. Beklentiler yükseldiği zaman, oyunun da yüksekliklerin tadını vermesi gerekli. Bu yüzden ben de Lost Soul Aside’a temkinli yaklaşıyorum. Umarım, beni yanıltacak bir oyun çıkar ve bu sefer “Eh, bu beklediğime değdi!” dedirtir.

Geliştiricilere sesleniyorum; sadece daha fazla fragman değil, aynı zamanda bir miktar içerik de bekliyoruz. Belki biraz daha yükseğe zıplayıp, sadece düşmanlarla çarpışmak yerine, bizleri de bu serüvene katabilirler. Sonuçta, hepimizin gönlünde yatan o “efsane”, 2024’te hayat bulursa, Lost Soul Aside ya da başka bir oyun, biz oyuncular için yeni bir başlangıç olabilir. İster eski bir oyun olsun, ister yeni bir keşif, sonuçta hepsinin bir amacı var. Eğlenmek, unutmak ve belki de “İşte beklediğimiz yapım!” diyebilmek. Haydi bakalım, ne olacak? Merakla bekliyoruz!