Ah, Mad Max evreni! Orası neresiydi? 2021 yılından beri beklediğimiz bir film var: Mad Max Furiosa. Ama bir türlü elini tutup vizyona giremiyor! Bizi sabırla sınayan bu film, şimdi de bir yıl daha ertelendi. Deadline’ın raporuna göre filmimiz 2024’te meşale gibi parlayacak! Ne yazık ki, bu değişikliğin ardında ne olduğu tam olarak bilinemiyor. Ancak büyük ihtimalle pandemi süreci yine durumu berbat etti! Hani derler ya, “Salaklıkta bir numara müzik, pandemide ise bir yıl daha beklemeyi öğrenmek.”
Şimdi bir düşünelim, Mad Max Furiosa filminde ne olacak? Fury Road’un öncesini göreceğiz! Yani girişte “Furiosa neden Immortan Joe için bu kadar önemli?” sorusunun cevabını alacağız. Evet, çoğumuz “evet, ne yapacak bu Furiosa?” diye kıvrandı durduk. Anya Taylor-Joy, bu filmde Furiosa’nın gençliğini canlandıracak. Hemen söyleyeyim, Charlize Theron kadroda yer almıyor, biraz hüzünlü bir ayrılık ama hayat bu. Kızgın Saçlı Mad Max dışında tersten çakan bir durum!
Filmin yapımcısı George Miller, Furiosa’nın zaman çizelgesinin çok daha geniş olacağını ve Chris Hemsworth ile Yahya Abdul-Mateen II gibi yakışıklılara kadroda yer verildiğini de açıkladı. Bu arada, Hemsworth’un bol bol kas yapması gerek, zira bu yeni Maceralar, hem kas hem de zeka gerektirecek gibi görünüyor. Zaman çizelgesine dönersek, adını duydum ama gördüm mü? “Zaman” ve “çizelge” yan yana gelince, aklıma gelen ilk şey hâlâ zamanın kahvesinin nasıl demlendiği. Güzel bir Türk kahvesi içiminde bunları düşünmek, sevenlerinin kabahati mi?
Umarım film, Fury Road’un o çılgın aksiyonunu ve göz alıcı görselliğini taşır. Kim bilir, belki de çölün ortasında bulduğumuz bir kaplumbağa bile bizim için önemli hale gelebilir! Yani korkmuyoruz, dönmek yok, bir şekilde bu dünyaya geri döneceğiz. Vizyon tarihini beklerken, yapacak başka şeylerimiz de var; en azından eski Mad Max filmlerini izlemek veya belki de o sıcak çöl topraklarının zenginliğini kazamaya çıkmak için giyinip, tekrardan o şişko taktikleri denemek!
Aslında bu tür filmler bize sadece aksiyon değil, aynı zamanda hayatın tuhaflıklarını ve beklenmedik anlarını da getiriyor. “Biz bekleriz, kahve demlenir” modundayız. Sonuçta, eğer hayat bize Furiosa gibi sert kadın karakterler sunuyorsa, biz de en azından bir fincan kahveyle bu süreci kutlayabiliriz, değil mi?”
